Bir adamı kendi çocuğundan kurtulmaya çalıştığı için hapse yolladım ama senin günün de zor geçmiş gibi. | Open Subtitles | لقد أرسلنا رجلاً للتو إلى السجن لأنه حاول أن يتخلص من ابنته، ولكن يومك كان شاقاً جداً |
Geleceği değiştirmeye çalıştığı için bir şekilde cezalandırıldığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | وأنه عاقبه لأنه حاول تبديل المستقبل؟ |
Ben sadece onunla ilgileniyorum, çünkü okulda çalıştığı için. | Open Subtitles | ...السبب الوحيد بأهتمامي بها لأنها تعمل في المدرسة |
Benim annem de çok çalıştığı için nadiren etrafta olur. | Open Subtitles | بالكاد حول جدا، لأنها تعمل كثيرا. |
Okulu yakmaya çalıştığı için işten çıkartılan bir öğretmeni geri mi aldılar? | Open Subtitles | لقد قاموا بإعادة تعيين معلم قامو بطرده لمحاولته حرق المدرسة ؟ |
Quick, böbreği MRI cihazıyla takas etmeye çalıştığı için kovuldu. | Open Subtitles | في الوقت المناسب تماماً لإستقبال (أوراتني) لكليته المملوكة الآن بعد أن طرد (كويك) للتداول بآلات الرنين المغاطيسي مقابل الكلى، دعنا نأمل |
Bunların hepsi sihirli bir asa çalmaya çalıştığı için mi? | Open Subtitles | كلّ هذا لأنّه حاول سرقة صولجاناً سحريّاً؟ |
Geç vakte kadar çalıştığı için yorgun düşüp uyuya kalmış olabilir. | Open Subtitles | لقد ظل يعمل حتى وقت متأخر ربما شعر بالتعب وغلبه النوم |
Beni yakalamaya çalıştığı için öldüler. | Open Subtitles | لقد ماتوا لأنه حاول ان يصل الي |
Geleceği değiştirmeye çalıştığı için bir şekilde cezalandırıldığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | وأنه عاقبه لأنه حاول تبديل المستقبل؟ |
Ufak kardeşin havalı tüfekle banka soymaya çalıştığı için Lompoc'ta 5-7 yıl arası yatacak. | Open Subtitles | الأخ الأصغر يقضي (مدة من 5-7 سنوات بـ(لومبوك لأنه حاول السطو على بنك بمسدس صيد |
Ona yardım etmeye çalıştığı için mi? | Open Subtitles | ولماذا , لأنه حاول مساعدتها؟ |
Sana çalıştığı için mi demek istiyorsun? | Open Subtitles | اتعني لأنها تعمل لحسابك؟ |
Belki de eşin orada çalıştığı için Axelrod'a saldırıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، ربما استهدفت (أكسلرود) لأنها تعمل هناك وهذا جنوني |
Seninle çalıştığı için. | Open Subtitles | لأنها تعمل معك |
Altı ay önce, kamulaştırma yetkisiyle evine el konulmuş, buldozerleri ateşe vermeye çalıştığı için tutuklanmış. | Open Subtitles | ويبقى الوضع كما هو، و تم القبض عليه لمحاولته بإشعال النار في الجرافة. |
Ve hayatımı kurtarmaya çalıştığı için onu seviyorum... | Open Subtitles | و أقدره كثيرا لمحاولته ... إنقاذ حياتي و |
Osuruğunu yakmaya çalıştığı için mi? | Open Subtitles | لمحاولته التصوير ؟ |
Quick, böbreği MRI cihazıyla takas etmeye çalıştığı için kovuldu. | Open Subtitles | في الوقت المناسب تماماً لإستقبال (أوراتني) لكليته المملوكة الآن بعد أن طرد (كويك) للتداول بآلات الرنين المغاطيسي مقابل الكلى، دعنا نأمل |
Hayır, benden çalmaya çalıştığı için. Yani Karanlık Olan'dan. | Open Subtitles | لا، بل لأنّه حاول السرقة منّي مِن القاتم |
Babam onun fakir olduğunu ve geleceği olmayan bir endüstride çalıştığı için de fakir kalacağını söylüyor. | Open Subtitles | ابي يقول انه فقير و سيظل فقيرا ان ظل يعمل في صناعات فاشلة |