ويكيبيديا

    "çantasına" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حقيبة
        
    • حقيبته
        
    • بحقيبة
        
    • محفظتها
        
    • لحقيبة
        
    • في حقيبتها
        
    • حقيبه
        
    • داخل حقيبتها
        
    • شنطة
        
    • لحقيبته
        
    Slim, eğer çalıntı elmas çantası bizdeyse bizim mal çantasına ne oldu? Open Subtitles سليم، إذا كانت هذه حقيبة الألماس المسروق فما الذي حدث بحقيبة المخدرات؟
    Ordu tarafından reddedildim, Kâşif Dora sırt çantasına mahkum bırakıldım ve kızların soyunma odasına üzerimde sadece jartiyer askısıyla girmeye zorlandım. Open Subtitles لقد رفضت من الجيش و وضعت في حقيبة و دفعت إلى غرفت تبديل ملابس الفتيات ولا أرتدي شيئا إلا حمالتي بنطالي
    Kuşları toplayıp çantasına attı bunların ne anlama geldiği konusunda hiçbir fikri yoktu. TED و عندما قام بتجميع هذه الطيور ألقاهم في حقيبة و لم يعينه على اﻷطلاق ما يمثلونه
    Babamla kaçmıştır diye düşündük çünkü çantasına kıyafetlerini doldurup öyle çıkmıştı. Open Subtitles إعتقدنا بأنهُ هرب من المنزل لأنه أخذ حقيبته مع بعض الملابس
    Havayolu çantasına baktığımızda eksik olan bir şey vardı "bir ajanda". Open Subtitles عندما فتشنا حقيبة السفر كان هناك شيئاً مفقوداً ... .. مفكرة
    Carlotta'nın makyaj çantasına yerleştirir. Open Subtitles بعض اثار الفيرونال بداخله, بداخل حقيبة مكياج شارلوتا
    Şahsen, Tarzan Jane'in çantasına gözatıp rujunu yediğinden bu yana, en az ikna edici bayan izlenimci olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles شخصياً, كنت أحسبك أسوأ من يتشبه بالنساء منذ أن قام طرزان بفتح حقيبة جين وأكل أحمر الشفاه.
    Ben de neden manyağın birinin bir fahişeyi öldürüp cesedini bir bowling çantasına tıkmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles انا احاول معرفة لم قد يقوم مهووس ما بقتل عاهرة ومن ثم حشوها في حقيبة البولينغ
    Savaş başlığının çekirdeğini alıp, bir sırt çantasına koymuş. Open Subtitles لقد أخذ المفجر الاساسى من الرأس الحربى ووضعها فى حقيبة ظهر
    Onları dalış çantasına koymak istemiştim ama sen aldın ...ben de son dakikada ancak alabildim. Open Subtitles أردت وضعهم فى حقيبة الغطس لكنك أخذتهم لذا وضعتهم هنا فى آخر دقيقه
    Fidyeyi Wayne'in spor çantasına koymamızı istemişler. Open Subtitles لقد طلبوا أن نضع الفدية في حقيبة ألعاب ويين الرياضية
    Elizabeth, bunları generalin çantasına koy, lütfen. Open Subtitles إليزابيث, رجاءً ضَعِ هذه في حقيبة الجنرال
    Ona sırt çantasının kadın çantasına benzediğini söylediğimi hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين ما حدث عندما قلت له إن حقيبة ظهره تشبه حقيبة يد نسائية؟
    Spor ceketim bir çeşit sırt çantasına dönüştürülebilir. Open Subtitles معطفي الرياضي هنا يمكن أن يُستَعمل كنوع من حقيبة ظهر
    Deli olmalısın." Onun yerine yere doğru eğilir ve beş tane taş alır ve çoban çantasına koyar devamında devle karşılaşmak için dağdan aşağı inmeye başlar. TED و بدلا من ذلك ينظر إلى الأرض و يلتقط خمسة أحجار و يضعهم في حقيبته ويبدأ في النزول من على جانب الجبل ليقابل العملاق.
    Hali hazırda bir sırt çantasına sahip ve her an yola çıkabilecek gibidir. Open Subtitles إنه يحافظ على حقيبته مكتظة وعلى استعداد للذهاب في أي وقت.
    Ama havaalanında birileri çantasına uyuşturucu koymuş. Open Subtitles لكن البعض يهرب العقاقير فى حقيبته فى المطار
    Para birikince de ayda bir kere keseyi çantasına koyup bankaya gidiyor. Open Subtitles المال يتكور ،، وبعدها حالما ينتهي الشهر تضعهُ في الجيب في محفظتها وتأخذهُ إلى البنك
    - Tabii, devam et evsiz birinin sırt çantasına ihtiyacı olmaz zaten içine ne koyacak değil mi? Open Subtitles اتجه إلى اليمين. أنا رجلٌ شحاذ لستُ بحاجةٍ لحقيبة. ماذا سيضع فيها ؟
    Kız kardeşime söyledim de çantasına iliştirdi. Böylece deniz kaplumbağası gibi izini sürebiliyorum. Open Subtitles كلا، لقد جعلت شقيقتي تدسّه في حقيبتها حتى أتمكّن من تعقبها كسلاحف البحر
    Saat 17.05'te ayrıldı. El çantasına dikkat edin. Open Subtitles هى تركت المنزل الساعه 17,05 لاحظوا حقيبه يدها
    Courtney rujları çantasına atmaya başlamıştı. Open Subtitles كورتينى كانت تحشو أحمر الشفاه داخل حقيبتها
    Erkekler, kadınların lanet olası çantasına yaklaşmak istemezler. Open Subtitles الرجال لا يريدون الاقتراب من شنطة المراة
    Bugün evrak çantasına bakıyordum ve bir yüzük buldum. Open Subtitles حسناً كنت أنظر لحقيبته بعد ظهر اليوم ووجدت ذلك الخاتم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد