ويكيبيديا

    "çantasında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حقيبة
        
    • حقيبتها
        
    • حقيبته
        
    • بحقيبة
        
    • بحقيبتها
        
    • محفظتها
        
    • حقيبةِ
        
    • بالحقيبة
        
    • بحقيبته
        
    • حقيبه
        
    • في الحقيبة
        
    • تلك الحقيبة
        
    • داخل شنطة
        
    • الحقيبه
        
    • أكياسه
        
    Bir evsizler sığıınağında kaybolmasın diye çoğu, eşyalarını bir sırt çantasında gezdiriyordu. TED ويحمل كثير منهم كل متعلقاتهم في حقيبة ظهر ليتجنبوا فقدانها في مأوى المشردين.
    Gamora'nın sırt çantasını almak istediğimde, Gamora sırt çantasında bulunmuyordu. TED وعندما وصلت للمحل، تعلمت شيئا مثيرا للإهتمام. إذا أردت أن أشتري لها حقيبة ظهر غامورا،
    Anneme davetiyeyi sormadı, üstelik annemin kocaman çantasında duruyordu. TED ولا يسأل والدتي عن الدعوة التي في أسفل حقيبة يدها الضخمة.
    Yabancı iki adama yakın zamanda çantasında 1,500 sterlin taşıyacağını söylemesi çok sağgörülü bir davranış değil, dostum. Open Subtitles أن تخبر شخصين غريبين أنها تحمل ما قيمته ألف وخمسمئة جنية في حقيبتها إنه أمر لا ينبع عن الحصافة يا صديقي
    Söylendiğine göre, kahverengi bir evrak çantasında 25,000 $'ı olan bir avukatı var. Open Subtitles من المفترض أن لديه محام يمتلك خمسة و عشرين ألف دولارا في حقيبته
    Anahtarın hala karısının el çantasında olduğunu sanıyor. Open Subtitles لا زال يظن أنه في حقيبة زوجته أترى ، أنت كنت محقاّ تقريباّ
    Gördüğünüz gibi, banknotun üzerinde Bayan Blaney'nin çantasında bulduğumuz pudranın izleri mevcut. Open Subtitles كما ترى هذه الكمبياله عليها آثار بودرة الوجه مطابقه لهذه التى وجدناها فى حقيبة مسز بلانى
    Carlotta Adams'ın makyaj çantasında bulduğum gözlük. Open Subtitles ولكنى اعدت النظارة التى وجدتها فى حقيبة مكياج شارلوتا ادامز
    Carlotta'nın çantasında bulduğumuz gözlük kime aitti? Open Subtitles ولمن تخص النظارات النسائية التى وجدتها فى حقيبة مكياج شارلوتا ادامز ؟
    Ya birinin çantasında atom sırları varsa? Open Subtitles ماذا لو كان أحدهم يحمل حقيبة مليئة بأسرار ذرية؟
    Sinyor Ascanio'nun çantasında Kont'a sunduğu bir şey vardı. Open Subtitles سيد اسكانيو كان معه حقيبة و يعرض شيئا على الكونت
    Belki çantasında adresi vardır. Open Subtitles ربما يكون العنوان مكتوب في ورقة في حقيبتها
    Sanırım o sopa hala yukarıda, annemin çantasında. Open Subtitles لا زالت لديها الهراوة في حقيبتها بالأعلى
    Bunu çantasında bulduk. Alkaloit zehirlenmesi var. Open Subtitles لقد وجدنا هذا في حقيبتها إنها تعاني من تسمم قاعدي
    Yani şimdi çantasında patates taşıyan 83 yaşında bir adamım. Open Subtitles أعني أنني رجل ذو 83 سنة ولديه بطاطس في حقيبته
    çantasında bir şişe yasadışı içki var. Tutmamı ister misin? Open Subtitles وهناك جرة من النبيذ في حقيبته أتريدني أن أحتفظ بها؟
    Çıktığımda, yanımdan çantasında Şikago bayrağı rozeti olan bir adam geçti TED و عندما غادرت مر بي فتى كان يضع شارة علم شيكاغو على حقيبته.
    çantasında dört bebek oyuncağıyla gezen birinin tek mantıklı açıklaması bu sanırım. Open Subtitles هذا هو العذر الوحيد لأن يسافر شخص ناضج بحقيبة بها أربع دمى
    Artı, çantasında bir silah varmış. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها كانت تحمل مسدساً بحقيبتها
    Buraya kazadan dolayı geldiğini söyledi ama çantasında adresimizi buldum. Open Subtitles قالت بأنّها أتت لهذا البيت بالصّدفة لكنّني وجدت عنواننا في محفظتها.
    Jessie: Hayır,bebeğin çantasında biberonu var zaten. Open Subtitles لا، عِنْدَنا الصيغةُ في حقيبةِ حفّاظةَ الأطفال.
    "... Polis, kadının çantasında Belçika yapımı bir tabanca buldu..." Open Subtitles بالحقيبة النسائية الصغيرة وجدت الشرطة مسدسا بلجيكيا
    Şey, tıraş oluyordu ve işte orada çantasında duruyordu. Open Subtitles حسناً، كان يحلق وقد كانت بحقيبته
    Sırt çantasında hep boş şişeler tıngırdıyor. Open Subtitles حقيبه ظهرها مليئة دائماً بالقوارير الفارغه
    Sen ise göremeyecek kadar kördün. - Siktiğimin çantasında ne var dedim? Open Subtitles إنّك كنت أعمى للغاية و لم تراها ـ ماذا في الحقيبة اللعينة؟
    O alçağın çantasında yarım milyon olduğunu biiyor musun? Open Subtitles اذكرك ان هناك نصف مليون فى تلك الحقيبة التى أخذها اللعين
    Elimizde ki buna sebep olabilecek tek neden gitar çantasında katilin istediği birşey olması. Open Subtitles الدافع الوحيد الحقيقي أمامنا هو انها كانت تحتفظ بشيء ما داخل شنطة الجيتار و القاتل أراد ذلك الشيء
    Sinyor Ascanio'nun çantasında Kont'a sunduğu bir şey vardı. Open Subtitles السيد أسكانيو كان معه شئ فى الحقيبه وكان يعرضه على الكونت
    Liman Koyu Katili onları çantasında ağırlık olsun diye taşıyormuş. Open Subtitles استخدمها سفّاح مرفأ الخليج كثقل لإغراق أكياسه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد