Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى |
Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى |
Kız arkadaşının dâhil olduğu bir olaya bakman menfaat çatışması olmuyor mu? | Open Subtitles | أليس هذا تضارب في المصالح؟ أنت تعمل في قضيه وحبيبتك طرفاً فيها؟ |
Bu durum muazzam bir iş fırsatından ziyade, senin için bir çıkar çatışması değil mi? | TED | أليس ثمة تعارض مصالح بالنسبة لك، بعبارة أخرى، ألا يوفر لك هذا فرصة أعمال ضخمة؟ |
Psikologlar, eşcinselliğin sebebini benlik-alt benlik çatışması ya da... baskın annenin etkisi olarak. gösteriyorlar ama bunlar saçmalık bence. | Open Subtitles | حسناً، أعرف بأن أطباء النفس يعتقدون بأن الشذوذ الجنسي ينجم عن الصراع بين الهوية والذات أو بعض الأمهات المسيطرات |
Ya da bu çıkar çatışması tişörtlerini ütüleme tarzlarını sevmenden mi kaynaklanıyor? | Open Subtitles | أم أن هذا تضارب مصالح. لأنك تحب الطريقة التي يكوون بها قمصانك. |
Yani, popüler inancın aksine deneysellik ile değerler arasında çıkar çatışması yoktur. | TED | هكذا، وخلافاً للإعتقاد السائد لا يوجد هناك تضارب في المصالح ما بين الأبحاث التجريبية والقيم |
Eğer insanlar müdürün bir öğretmen ile çıktığını öğrenirlerse, bunu çıkar çatışması olarak görebilirler. | Open Subtitles | أن الناظر على علاقة بمعلّمة، قد يعتبرون ذلك تضارب مصالح. |
Ne yazıkki, bu çıkar çatışması olarak biliniyordu | Open Subtitles | ولسوء الحظ , هذا يعرف بتضارب المصالح تضارب مصالح غير معلنة |
Kitapevi hakkında yazsan, çıkar çatışması olur mu? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن هناك تضارب مصالح إذا كتبت عن المتجر؟ |
Çıkar çatışması davaya zarar verebilir. | Open Subtitles | استميحك عذراً؟ تضارب المصالح يمكن أن يؤثر سلباً على القضية |
Yani çıkarlarımızın kısa bir çatışması, ona... örneğin seçimlere karşı durmak suretiyle... benimle ölüm kalım savaşına girme ihtiyacını falan hissettirmez. | Open Subtitles | أي أن القليل من تضارب المصالح بيننا لن تجعله يشعر بأنه بحاجة ليقتلني أي بالاعتراض على الانتخابات المحلية |
Çıkar çatışması kalmadığına göre, | Open Subtitles | طالما أن هذا لم يعد تضارب المصالح أود ان أرشح |
Bu eşimle benim arasında geçen özel bir durum bundan dolayı araştırmam ilginçlikerin çatışması şeklinde olacaktır. | Open Subtitles | تتضمن حادثة بيني وبين زوجتي لذا قيامي بها سيكون تضارب مصالح |
Beni eğlendirmen için yaşamana izin verebilirdim ama aramızda bir çıkar çatışması olabilir. | Open Subtitles | انا احب ان اتركك تعبث لكى تمتعنى000 ولكن ربما يقابلنا تعارض المصالح |
Çıkar çatışması var. Bizim yardımımızı istemezler. | Open Subtitles | تعارض فى المصالح، لا سبيل لكونهم سيطلبون مساعدتنا |
Beraber yaşama çatışması olmamasını garanti etmek için ufak bir şey. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء لكى نتأكد فقط انه لن يحدث تعارض |
Demokrasinin temel iddiası şu, farklı bakış açılarının çatışması bizi gerçeğe götürür. | TED | ولكن هذه هي الفرضية الأساسية للديموقراطية، أن الصراع بين وجهات النظر المختلفة يؤدي إلى الحقيقة. |
Bu gece, Lincoln Heights'teki çete çatışması sonucunda dört kişi öldü. | Open Subtitles | إطلاق نار لعصابة في مرتفعات لينكولن ترك أربعة اموات الليلة |
İçeride bir mizaç çatışması var. | Open Subtitles | هناك تصادم بالغ الحساسية يحدث بالداخل |
Düşmanı ya da son zamanlarda bir çatışması var mıydı bakacağım. | Open Subtitles | لرؤية إن كان لديه أي أعداء أو أي نزاعات حديثة |
Karakter çatışması yüzünden mezun olmama engel olamazlar, değil mi? | Open Subtitles | هم لايستطيعون منعى من التخرج بسبب إشتباك مع شخصية . |
Özür dilerim. Bunun neresi çıkar çatışması değil anlamıyorum. | Open Subtitles | آسف, لا أفهم كيف لا يعد هذا تضارباً في المصالح |
Bu sıradan bir silahlı çete çatışması değildi. | Open Subtitles | لم يكن مجرد تبادل لاطلاق النار عصابة عشوائي. |
Burada olmamda hiç çıkar çatışması yok mu? | Open Subtitles | وليس هنالك تصارب في المصالح، بوجودي هنا؟ |
Büyük bir çıkar çatışması için yapıyor bunu. | Open Subtitles | هذا لوحده يعد تضاربًا في المصالح |