"çatının altında" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تحت سقف
• تحت السقيفة و

Bana bir anne sözü ver kızımla oğlun bu çatının altında sevişmeyecek.
فقط عديني وعداً من والدة لأخرى.. أن إبنتي وإبنك لن يُمارسا الجنس.. تحت سقف هذا البيت.

Teknik olarak çatının altında değiliz.
تِقنيا, لسنا تحت سقف بيتك في هذا المكان.

Bunun benim için bir hesaplaşma günü olduğunu düşündüm çünkü daha önce tek bir çatının altında o gün o hastanede gördüklerim kadar büyük bir trajediye dokunmamıştım.
اعتقدت انه يوم القيامة لأني لم أشهد مأساة كهذه تحت سقف واحد في حياتي

Ordu, Donanma, FBI... tek bir çatının altında.
والجيش وسلاح البحرية ومكتب التحقيقات الفيدرالي تحت سقف واحد

Ben çatının altında durdum sen gök yüzünden kucaklarımın arasına düştün.
عندما وقفتُ تحت السقيفة و سقطتِ من السماء بقلعتي

Senin çatının altında ancak tabutumla kalırım.
مُحال أن أمكث تحت سقف بيتك إلّا أن أكون جثّة في نعش.

Bu kız adını söylerse bu adam gece bir çatının altında uyumasını sağlayacak.
اذا قالت الفتى اسمها الرجل سوف يجعلها تنام تحت سقف هذهِ الليلة

Bu kız adını söylerse bu adam gece bir çatının altında uyumasını sağlayacak.
لو قالت الفتاة اسمها، سأجعلها تنام تحت سقف الليلة

- Çünkü ilk kez üçümüz aynı çatının altında birlikte kaldık.
-لأن هذه كانت أول مرة يكون فيها ثلاثتنا تحت سقف واحد

Yemek yemekten, yatmaya kadar, herkes aynı çatının altında.
وكل شئ يسير بينهما... الاكل والنوم تحت سقف واحد

Yakında 18 olacağım ve eğer benim çatının altında yaşamamamı istemiyorsan, sanırım taşınabilirim.
سأبلغ من العمر 18 سنة، وإن لم تعد تريد أن أعيش تحت سقف منزلك، فأظن... أني سأنتقل

Fakat gel, bu çatının altında Warleggan'ı bir Poldark'a tercih edermişiz gibi davranmayalım.
لكن دعينا لا نتظاهر بأننا نُفضّل وارليجان تحت سقف آل بولدارك!

Aynı çatının altında kalırız.
نحن ننام تحت سقف واحد.

Herkes bir çatının altında.
جميعا تحت سقف واحد.

Hepimiz aynı çatının altında yaşıyorduk.
كلنا عشنا تحت سقف واحد

Bu çatının altında sana artık bir oda yok!
وأنتِ من الأفضل أن ترحلي ! لا غرفة لكِ ولا متسع لكِ تحت سقف هذا البيت !

Hepimiz aynı çatının altında yaşıyorduk.
نحن نعيش تحت سقف واحد

Ben çatının altında dururken gök yüzünden kollarıma düştün.
عندما وقفتُ تحت السقيفة و سقطتِ من السماء بقلعتي