Meyvelerin tadına baktığım ve sularının çenemden akmasına izin verdiğim bir vakit olacak. | Open Subtitles | حان وقت تذوق الفاكهة وتركها تتقطر على ذقني. |
Cheetos yiyordum, bir tanesini kaçırdım ve çenemden sekerek önce omuzuma çarptı sonra da kolumdan aşağıya yuvarlanarak, tekrar poşetin içine düştü. | Open Subtitles | كنت أتناول رقائق الـ تشيتو ووقعت واحدة من فمي فارتدت عن ذقني ثم الى كتفي ثم تدحرجت على طول ذراعي لتسقط في الكيس مجدداً |
Hayatın greyfurtunu ısırmak ve sularının çenemden akmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقطم من فاكهة الحياة وأترك عصارتها تسيل على ذقني |
Bir sarmaşıktan koca bir salkım üzüm koparacağım, ve hepsini suratımda ezip üzüm suyunu çenemden akıtacağım. | Open Subtitles | سأحصل على عنقود عنب كبير من الأشجار وسأقوم بعصره فوق وجهي حتى يتساقط العصير من ذقنى |
Bir sarmaşıktan koca bir salkım üzüm koparacağım, ve hepsini suratımda ezip üzüm suyunu çenemden akıtacağım. | Open Subtitles | سأحصل على عنقود عنب كبير من الأشجار وسأقوم بعصره فوق وجهي حتى يتساقط العصير من ذقنى |
O gün sol uyluk kemiğimi kırmıştım -- Vücuttaki en büyük kemiktir -- ve sonraki iki ayı çenemden ayak parmaklarıma ve sağ dizime kadar uzanan, sağ dizimden sol topuğuma giden çelik bir çubuktan oluşan alçılar içinde geçirdim. | TED | لقد كسرت عظم فخذي حينها انها العظمة الاكبر في الجسم وقضيت شهرين مجبساً بالجبس من ذقني .. وحتى اخمص قدمي مروراً بركبتي كما ان قضيباً معدنياً زرع من ركبتي اليمنى حتى كاحلي الايسر |
beni tuttu ve aniden silahı çenemden çektiğini hissettim ve...... | Open Subtitles | أمسكني و فجأة شعرت أنّ مسدّسه يترك ذقني و... .. ـ |
çenemden aşağısını hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أشعر بشيء أسفل ذقني |
Çeneme bayılırdım. Size ne benim çenemden! Bu çene benim! | Open Subtitles | أحب ذقني، إنه ذقني ، ملكي |
Yerken suları çenemden aşağı süzülecek... | Open Subtitles | يسيل على ذقني بهذه الطريقة |
Şuna bak, çenemden boynuma şu düz çizgiye bak. | Open Subtitles | لدى خط مستقيم من ذقنى لرقبتى إنها نوعاً ما ذقن |