Sorun değil, sorun değil. çevremde her zaman olan şeyler. | Open Subtitles | لابأس , لا بأس , فالشراب يقبعُ حولي طوال الوقت |
çevremde uygun bir destek buldum ve geçmişte olanla yaşamama izin verdim. | TED | ولدي الدعم المناسب حولي للسماح لي بالعيش مع كل ماحدث |
Ve sonra, bu tartışmanın, benim çevremde coğrafi sınırlar çizdiğini düşündüm. | TED | وبعدها بدأ هذا النقاش برسم حدود جغرافية حولي |
çevremde memnun adamlar istiyorum. Uğurlu şeylerinizi yanınıza alın. | Open Subtitles | انا اريد إناس لهم جاذبية حولى كى يجلبوا لى الحظ السعيد |
Ortada dururken çevremde her şeyin olup bitişini seyrettim. | Open Subtitles | كنت أراقب كل شيء يجرى من حولى بينما أنا واقفة فى المنتصف |
Benim sosyal çevremde, boşanmış kadınlar hoş karşılanmıyor | Open Subtitles | في دائرتي الاجتماعية المرأة المطلقة يعبسون فيها |
çevremde ise 800 dönüm kuru yaban otları vardı. | TED | ومن حولي 800 فدان من الاشجار البريّه الجافه |
Etrafıma baktım ve bunun tüm çevremde böyle olduğunu gördüm. Abartısız yüzlerce birey kendi bedenlerine ve kişiliklerine uymayan bir avuç sesi kullanıyordu. | TED | نظرت حولي ورأيت هذا يحدث في كل مكان من حولي، حرفيًا، مئات من الأشخاص يستخدمون أصواتًا معدودة، أصوات لا تلائم أجسامهم ولا شخصياتهم. |
15 yaş itibarı ile etrafıma bakınmaya başladığımda, çevremde cinsel kölelik benzeri işlerle başbaşa bırakılmış ama bizler geri gelmelerine izin vermediğimiz için hiç bir şekilde cezaları ertelenmeyen, yüzlerce ve binlerce kadın ve çocuk gördüm. | TED | منذ أن كان عمري 15 عندما بدأت أن أنظر حولي أصبحت أرى المئات من النساء والأطفال والآلاف منهم ممن يتُركون في ممارسات شبيهة للإستعباد الجنسي ولكن ليس لديهم أي فرصة إطلاقًا لأننا لا نسمح لهم بالمجيء |
Yanıt bir sinek gibi çevremde vızıldıyordu. | Open Subtitles | وكان الجواب طنين متواصل من حولي وكأنها ذبابة. |
çevremde olup biten olayların daha bir farkındayım ve çok ve gerçekten hiç korkmuyor gibiyim. | Open Subtitles | وانا مدركة بشكل كبير كل شئ حولي مثل، في الحقيقة لست خائفة. |
çevremde zamanımızdan olduğu açıkça belli olan eşyalar vardı ve onların orada olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كانت هناك أشياء حولي والّتي من الواضح أنها من الحاضر وكنت أعرف أنهم كانوا هناك |
Ve çevremde gördüğün bütün bu hayatı eski hayatım için bırakabilirim. | Open Subtitles | وسأستبدل بكل سعادة كل ما تراه من حولي لأستعيد الحياة التي كنت أعيشها. |
Ama ailemde ve çevremde ölen onca insanın hiçbirisi için böylesine bir acı hissetmemiştim kalbimde. | Open Subtitles | لكنّي أعرف ذلك مع كلّ الناس الذين ماتـوا في عائلتي وكلّ الذين ماتوا في الأزقـة من حولي |
Barış hâlâ benim çevremde; çünkü ben yanımda bir parça çelik dedikleri şeyi taşıyorum. | Open Subtitles | السّلام دائماً مايزال حولي لأنّ يبقيني مثل ما يقولون قطعة من الفولاذ |
Ne yapacaksın, 18'i me kadar çevremde erkeksiz bir alan mı kuracaksın? | Open Subtitles | ماذا ستفعلين تضعين حاجز ضد الأولاد حولي حتى أبلغ الثامنة عشرة؟ |
Ama sarhoşluk, ne yazıktır ve gariptir ki çevremde olan şeyleri idrak yeteneğimi etkilememiştir. | Open Subtitles | السكر له احساس غريب بكل أسف، لم يغير ادراكي للأشياء من حولي |
çevremde bir sürü insan var, ama biliyorum ki, onlar beni yemenin peşinde. | Open Subtitles | انا محاط بكثير من الناس من حولي لكني أعرف أن جميعهم يُريدون قطعة مني |
Ortada dururken çevremde her şeyin olup bitişini seyrettim. | Open Subtitles | كنت أراقب كل شيء يجرى من حولى بينما أنا واقفة فى المنتصف |
çevremde bazı kişiler kendime güvensiz olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | تعرفى ، بعض الأشخاص حولى يعتقدوا أننى غير أمنة |
çevremde sanki hortlakmışlar gibi uçtular. | Open Subtitles | و إرتفعوا حولى كالأشباح |
Eski çevremde benimle konuşan bir tek o kaldı. | Open Subtitles | إنه الوحيد من دائرتي الذي مازال يتحدث إلي. |