Haberlerde söylendiğine göre, şehrin her tarafından insanlar MacIntosh çiftliğinden çıkıp çıkmadığına bakmaksızın tüm mandıra ürünlerini çöpe atıyormuş. | Open Subtitles | الأخبار تقول أن الناس في كل المدينة يتخلصون من منتجات الألبان ان كان مصدرها مزرعة ماكنتوش أو لم تكن |
İnternetteki bir ipek çiftliğinden 6500 ipek böceği sipariş ettik. | TED | طلبنا 6500 دودة قز من مزرعة حرير على الانترنت. |
İyi akşamlar. Ben Bayan Weathers, Woodmere çiftliğinden. | Open Subtitles | مساء الخير، أنا السيدة ويزر من مزرعة ودمير |
Hatırlat da bir daha onun çiftliğinden koyun çalmayayım. O dilsiz, sağır değil. | Open Subtitles | لا أذكر خشخشة أكثر من الأغنام مزرعته اه، قال انه صامت لا اصم |
Elimizde, bir benzinciden benzin alırkenki güvenlik kamerası görüntüsü var çiftliğinden yaklaşık 10 km uzaklıkta. | Open Subtitles | هي لدينا في كاميرا مراقبة في محطة وقود تملأ سيارتها علي بُعد 6 أميال من مزرعتك |
Önce alkolik tedavi merkeziydi, sonra uyuşturucu tedavi merkezi oldu... ..şimdiki adını ise orijinal Johnson çiftliğinden alıyor. | Open Subtitles | مركز لمعالجة إدمان الخمور لاحقاً، من سوء إستخدام المادة خذ اسمه الحالي، التنظيف من مزرعة جونسن الأصلية |
Bu Mr. Monk'un Jimmy Creskow'un kaçırılma davasında tavuk çiftliğinden fidye parasını kurtarmak için koşarken mahvettiği gömlek ve ceketin 34 dolarlık kuru temizleme faturası. | Open Subtitles | أنها فاتورة بقيمة 34 دولار لتنظيف قميص و جاكيت السيد مونك الذي أتسخ خلال ركضه داخل مزرعة الدواجن لأسترجاع أموال الفدية |
Benzin yakan arabalardansa, Drake'nin çiftliğinden lamalarla dolaşmalıyız. | Open Subtitles | بدلاً من ركوب السيارات التي تحتاج إلى البنزين, نستطيع أن نركب اللاما من مزرعة دريك. |
Bu gece balık çiftliğinden bir sürü balık gelecek. | Open Subtitles | هناك الكثير من السمك سيأتي الى مزرعة السمك الليلة |
Arkadaki araba bizi takip ediyor, ta domuz çiftliğinden beri. | Open Subtitles | تلك السيارة تتبعنا. منذ أن كنا في مزرعة الخنازير. |
Gömlek değiştirme mevsiminde gittiğim yılan çiftliğinden beri bu kadar deri görmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم نرى الكثير من الجلد مند موسم مزرعة الثعابين |
Görüntüler Edgar Roy'un çiftliğinden. | Open Subtitles | هذة صور القمر الصناعى من مزرعة روى ادجار |
Mermi çiftliği. - Mermi çiftliğinden geliyorlar. | Open Subtitles | مزرعة الرصاص إنّهم قادمون مِنْ مزرعة الرصاص |
Bunu amcanın çiftliğinden mi öğrendin yoksa erkek fahişe olarak geçirdiğin yazlarda mı? | Open Subtitles | هل تعلمت ذلك في مزرعة عمك حقاً أم أنك كنت تعمل كرجل عاهر في الصيف؟ |
Bishop'la beraber Austin'in ailesinin çiftliğinden ayrılıp vurulana kadar neler yaptığını araştıracağız. | Open Subtitles | أه , بيشوب و انا نستطيع استرجاع الخط الزمني لتحركات أوستن لقد ترك مزرعة والديه الى اطلاق النار في الطريق السريع |
Silahın içindekiler de yabanmersini, ailemin çiftliğinden taze hem de. | Open Subtitles | مالديك في السلاح هناك فهو التوت من مزرعة عائلتي |
Bizimkilerin çiftliğinden bahsetmiştim sana, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر أني أعتدت أخباركِ بشأن مزرعة والديً ؟ |
Bir ağustos sabahı onu çiftliğinden alıp trenle gönderdiler. | Open Subtitles | في صباح الأوّل من أغسطس جاؤوا ليأخذونه من مزرعته وأرسلوه بالقطار |
Ve o hiç bir şey bilmeyen bir çocuktu, Mississipi'deki çiftliğinden hiç ayrılmamıştı, nerede olduğunu bilmiyordu, ne yaptığını, neden burada olduğunu... o da bu en büyük neslin bir parçası mıydı ? | Open Subtitles | و كان مجرد فتى لا يعلم آي شيء لم يبتعد أبدا عن مزرعته في المسيسبي و لم يعلم أين كان و كيف جاء لهناك و لم جاء |
Yediklerinden, çiftliğinden, işinden ve evet, karısından. | Open Subtitles | وذلك كان حقيقيا, طعامه, مزرعته وثروته, وكذلك زوجته |
Eski çiftliğinden daha güzel olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها أجمل من مزرعتك القديمة |
Köydeki peynir çiftliğinden getirdim. | Open Subtitles | لقد حصلتُ عليها من الحِرفيّين بمزرعة الجبن الموجودة بالقرية |
Daha önceden küçük bir olay olduğunu duymuştum Miller çiftliğinden çıkan portakal renkli, kirli bir yarış arabasıyla ilgili. | Open Subtitles | سمعت أنه حدث حادث صغير في وقت مبكر اليوم على خردة من الحديد البرتقالي اللون،في مزرعةِ ميلير؟ |