Kırlara çıkalım, çıplak ayaklarla çimenlerin üzerinde yürüyelim. | Open Subtitles | لنسير إلى الحقول ونخلع أحذيتنا، ونمشي فوق العشب ماذا؟ |
Kırlara çıkalım, çıplak ataklarla çimenlerin üzerinde yürüyelim. | Open Subtitles | لنسير إلى الحقول ونخلع أحذيتنا، ونمشي فوق العشب |
Sen de çimenlerin üzerinde bir battaniyeye oturmuş buz gibi nefis bir limonata içiyorsun. | Open Subtitles | و أنت تجلسين على ملاءة فوق العشب تحتسين أحلى و أطيب كوب من عصير الليمون البارد |
Yardım etmezdik ama bizim çimenlerin üzerinde yığıldı kaldı. | Open Subtitles | نحن لن ساعدت، لكنه مرت بها على العشب لدينا. |
- Görüldüğü gibi, çimenlerin üzerinde yürümek zorundaydı. - Burası olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | كان عليه إذاَ المسير على العشب |
Raporu oku: Onu çimenlerin üzerinde yatarken buldum. | Open Subtitles | اقرأ التقرير وجدتها مستلقاة على العشب |
Bir sürü ağacı olan büyük, eski bir evimiz var çimenlerin üzerinde bir fıskiye var. | Open Subtitles | بمنزلنا الكبير العتيق ذو الأشجار الكثيرة و هناك مِرَشَّة بالحديقة |
Sen de çimenlerin üzerinde bir battaniyeye oturmuş buz gibi nefis bir limonata içiyorsun. | Open Subtitles | و أنت تجلسين على ملاءة فوق العشب تحتسين أحلى و أطيب كوب من عصير الليمون البارد |
çimenlerin üzerinde yana takla atmayı isteyen küçük bir kız biliyorum. | Open Subtitles | أعرف فتاة صغيرة تحب التدرب على العشب |
Onu çimenlerin üzerinde yatarken buldum. | Open Subtitles | وجدتها مستلقاة على العشب |
Debbie ilk adımlarını tam şurada çimenlerin üzerinde attı. | Open Subtitles | على العشب |
çimenlerin üzerinde kriket oyunu mu? | Open Subtitles | كروكيه) على العشب ؟ |
Bir sürü ağacı olan büyük, eski bir evimiz var çimenlerin üzerinde bir fıskiye var. | Open Subtitles | بمنزلنا الكبير العتيق ذو الأشجار الكثيرة و هناك مِرَشَّة بالحديقة |