| Pacquette, o tribündeki her Çinlinin dosyasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد ملفاً كاملاً عن كل صيني كان موجوداً هناك هيا تحركوا |
| Polis 23 yaşındali bir Çinlinin bu cinayetlere bağlı olarak tutuklandığını bildirdi. | Open Subtitles | لقد امسكت الشرطة على رجل صيني بالغ من العمر 23 عام |
| Duyduğum en kötü Chopsticks. Üç milyar Çinlinin çatalla yemesini sağlayacak kadar kötü. | Open Subtitles | ذلك قد يجعل ثلاثة بلايين صيني . يحولون إلى الشوكة |
| Bir Çinlinin kafasından neler geçtiğini asla bilemezsin! Seni bu şekilde yener! | Open Subtitles | لاتستطيعين معرفة مايفكر به الصيني ، وهذا افضل مالديهم |
| Çinlinin silahların olmadan seni yere sereceğine bahse girerim | Open Subtitles | الآن أنا أتحدى أن هذا الرجل الصيني يمكنه هزيمتكم بدون أسلحتكم |
| Ve işte o zaman en fakir Çinlinin bile bir akıllı telefon istediğini ve onlardan birine el sürebilmek için neredeyse ne olursa yapacaklarını fark etmeye başladım. | TED | وهنا عندما بدأت أن أدرك أن حتى أفقر الصينيين يريدون هواتف ذكية، وسيفعلون أي شيء ليحصلوا عليها. |
| Beş saat önce, o bebek özofajiyal tümörle birlikte bir Çinlinin boğazındaydı. | Open Subtitles | قبل خمس ساعات، كانت هذه الأداة الصغيرة داخل حلق رجل صيني يعاني من ورم المريء. |
| 100 metre ileride 12.000 Çinlinin uyuduğunu hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | أعني أوّد أن أذكركم بأن هُناك 12000 عامل صيني نائم على بعد 100 ياردة من هنا |
| Yeni haberler ABD'nin Çinlinin cinayetiyle ilgisi olduğu yönünde. | Open Subtitles | التسجيل المُنتشر عبر الإنترنت يُؤكد تورط الولايات المُتحدة الأمريكية في جريمة قتل مسئول صيني |
| Anlıyorum. Çinlinin tekini çiğneyip bagaja tıkmışsınız. | Open Subtitles | أنا لا أفهمك، لقد دهست رجل صيني ووضعته فى مؤخرة السيارة ... |
| Hiç bir Çinlinin kafasını kestin mi? | Open Subtitles | أقطعت رأس رجل صيني من قبل ؟ |
| Bir Çinlinin hayatı değil. | Open Subtitles | ليس رجل أمريكي , ليس رجل صيني |
| Param Çinlinin üzerine | Open Subtitles | وأنا أراهن على الرجل الصيني ، أيها الرفيق |
| Çinlinin cüppesinden bir ipek parçası. | Open Subtitles | قطعة حريرية من سترة الرجل الصيني |
| Benim anlamadığın şey, şu Çinlinin bu boku yiyerek nasıl 350 kilo olduğu. | Open Subtitles | انا احاول معرفة كيف لهذا الرجل الصيني هنا... ان يزداد 700 باوند من اكل هذا الهراء... |
| Bir iş anlaşmasına otomatik silahlarla gelmeyi akıllıca bulan bir Çinlinin varlığı beni endişelendirdi. | Open Subtitles | أنا قلق بشأن ذاك الرجل الصيني الذي يظن أنّه من الحكمة... أن يعقد صفقة عمل... وفي يديه سلاح أوتوماتيكي |
| İnsanların yaşlı bir adamla bir Çinlinin Buford M. Wallace'ı dövüp hapistekini de yanlarına alıp | Open Subtitles | هل تعتقد أن الناس هم ستعمل نعتقد... أن الرجل البالغ من العمر... والرجل الصيني... |
| Sana bunu yapan Çinlinin icabına baktım. | Open Subtitles | لقد أعتنيت بأمر الصيني الذي فعل هذا لك |
| Sen beni, bir grup Çinlinin ön kapıdan girip, oturma odamdaki diski onlara kaptıracak kadar aptal mı sandın? | Open Subtitles | أتعتقد أني غبيٌ لهذه الدرجة للسماح لعصابة من الصينيين أن يدخلوا من الباب الأمامي ويحصلوا عليه من غرفة المعيشة الخاصة بيّ ؟ |
| Çinlinin birini silah zoruyla buraya getirdin. | Open Subtitles | تصد صينياً تحت تهديد السلاح وتحضر هذا إلى هنا |
| Kalemini kullanıp konuştu, yazdı, hiçbir Çinlinin yapmadığını yaptı yazdıklarını anlatırken dürüsttü | Open Subtitles | هو يستعمل قلمهِ ويتكلمُ بهِ. كل شئ كتبهُ وقاله كان فعلاً من الصينين الذين يملكون ضمير. |