| Eğer birisi çizgiden sapacak olursa taşaklarını kesip kendi çocuklarına yediririm. | Open Subtitles | إذا حاول أحدهم الخروج عن الخطّ... سأقطّع خصيهم وأطعمهم لأطفالهم. |
| O çizgiden güzelce kesilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد قطعًا دقيقًا من عند ذلك الخطّ. |
| çizgiden geri dur. | Open Subtitles | تراجع وراء الخطّ. |
| Antrenmana her gün bu çizgiden başlayacağız. | Open Subtitles | سنبدأ بالتدرب كل يوم من هذا الخط هنا |
| Bunlardan biri bir düzenbazın diğer bir özelliği de bu çizgiden sapmamaktır. | TED | الأول هو، سمات أخرى للمحتالين أن المحتالين عليهم أن يسيروا في هذا الخط للنهاية |
| İkinci olarak, bu konuda eğitilmemiş olarak sizlerin dahi farklılığı görebileceğine bahse girerim bu keskin çizgiden hemen sonra burada ST segmentinin yükselişini görüyoruz. | TED | ثانيا، يمكنني أن أراهن أن حتى غير المتدربين يرون الفرق ونرى هنا ارتفاع جزء الST مباشرة بعد هذا الخط حاد |
| Danny köşeye geçsin. Söyle poposunu çizgiden çıkarmasın. | Open Subtitles | كلّف (داني) بالركن، أخبره بالخروج عن الخطّ! |
| Rick, senden baltanı alıp oğlunun sol kolunu kesmeni istiyorum tam şu çizgiden. | Open Subtitles | (ريك)، أودك أن تلتقط فأسك... وتقطع ذراع ابنك اليسرى .من عند هذا الخطّ |
| Rick, baltanı alıp tam o çizgiden oğlunun sol kolunu koparmanı istiyorum. | Open Subtitles | (ريك)، أودك أن تلتقط فأسك... وتقطع ذراع ابنك اليسرى من عند هذا الخطّ. |
| Ve o lityum aldı, çizgiden aşağıya kaydı. | TED | ولقد أخذ الليثيوم ، وأخذ ينزل في هذا الخط . |
| Fakat kardeşimde olmadı. Kardeşim çizgiden aşağıya indi. | TED | أخي لم يكن كذلك . أخي ذهب مباشرة للأسفل في هذا الخط . |
| Bir pederin karısının çizgiden böyle kopması. | Open Subtitles | لعبور مثل هذا الخط ان الداعيه زوجة |