ويكيبيديا

    "çoğunlukla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الغالب
        
    • غالباً
        
    • غالبا
        
    • الأغلب
        
    • أغلب
        
    • معظمهم
        
    • معظم الوقت
        
    • غالبًا
        
    • معظمه
        
    • أغلبها
        
    • الاغلب
        
    • أغلبهم
        
    • عادةً
        
    • أغلبه
        
    • في كثير
        
    Ama Çoğunlukla içinizde bir sevgi ve şefkat hissi uyandırıyorlar. TED و في الغالب يثير نوع من الإحساس بالحنية و الرعاية
    Arada bir şamata çıkarmak için de kullanırdık, ama Çoğunlukla ofimizdi orası. Open Subtitles استمعلناه بين الحين والآخر في عملياتنا لكنه كان في الغالب مكتب لنا
    Popüler medyada dövme, Çoğunlukla ya tehlike ve sapkınlık işareti ya da modaya uygun gençlik hevesi olarak gösterilir. TED غالباً ما يتم طرح فكرة الوشوم في الإعلام على أنها إما علامة المنحرفين الخطرين أو من بدع الشباب العصرية
    Ancak bunlar, Çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler ve bebek maskesi kırık. TED لكن هذه المهارات تعلموها غالباً من الكتب المدرسية، وقناع الأطفال هذا محطم.
    Sürdürülebilir konutlar Çoğunlukla zenginlik ve varlıkla ilişkilendiriliyor. Fakat bu sefer öyle olmayacak. TED غالبا ما يرتبط السكن المستدام مع الثروة والغنى، لكن الأمر لا يجب أن يكون كذلك.
    Maaşları iyiydi, ama onlarınki zor ve Çoğunlukla tehlikeli bir yerde hâlâ izole edilmiş ve zor bir hayat. TED كانوا يتلقون رواتب جيدة، و لكن بالنسبة لهم فهي حياة عزلة صعبة داخل عنصر خطير و شاق على الأغلب.
    - İnsanın üreme sistemi karışıktır, ve Çoğunlukla tahmin edilebilir olmaz. Open Subtitles جهاز الإنسان التناسلي يُعدّ نظام معقّد جداً ومتقّلب في أغلب الأحيان
    Ben Çoğunlukla konser ve toplantı afişleri... yapıyorum ve 20 yıldır bu işteyim. Open Subtitles أنا لست رجلك أنا أجري المؤتمرات والحفلات في الغالب وبقينا لـ 20 سنة
    Yazışmaların konusu, Çoğunlukla tarihi şehir, hayalet kasaba ve eski madenler. Open Subtitles المراسلة كَانتْ في الغالب حول المواقع التأريخية، مدن الأشباح، ألغام قديمة.
    Çoğunlukla beyaz pudra ama ben biraz karanlık bir şeye büyütmeye çalışıyorum. Open Subtitles في الغالب المسحوق الأبيض، لكني أحاول أن أنفق في بعض الأسمر قليلاً
    Bu topraklarda büyük Çoğunlukla Birinci Dünya Savaşı gazileri ve aileleri yaşıyordu. Open Subtitles كانت الأرض في الغالب يسكنها الحرب العالمية الأولى قدامى المحاربين وعائلاتهم الذين
    Çoğunlukla at toynağı ve içyağı yediğini biliyorsun değil mi? Open Subtitles أتعلم أنك في الغالب تأكل حوافر وشحوم الخيول.. أليس كذلك؟
    Çoğunlukla şimdi, çünkü bir çoğunuzun bildiğini düşünüyorum, Amazon ormanları yanıyor. TED غالباً الآن، لأنّي أعتقد أن أغلبكم يعرف أن غابات الأمازون تحترق.
    Tüm bu uygulama pahalı, zaman istiyor ve Çoğunlukla da başarısız oluyor. Open Subtitles الإجراء برُمتهِ مُكلِّف و يستهلِك الكثير منَ الوقت و غالباً غير ناجِح
    Üst seviye Çoğunlukla kum. Kil 10 metre civarında başlıyor. Open Subtitles .المستويات الأعلى غالباً أنها رمال الطين يبدأ بعد ثلاثون قدماً
    Duygularımız ve ruh halimiz zamanı, Çoğunlukla, yeniden kodlar: geçmişi, nostalji ya da pişmanlık olarak, geleceği de umut ya da dehşet olarak... TED حالتنا الذهنية و مشاعرنا الخاصة بنا و غالبا ترميز الوقت الندم أو الحنين إلى الماضي، الأمل أو الفزع إزاء المستقبل.
    Uzun gazetecilik kariyerinizde insanların Çoğunlukla iyi olduğunu söyleyebilir misiniz? Open Subtitles بخبرتك الطويلة كصحفي أتعتقد أن هؤلاء الناس في الأغلب طيبين؟
    Çoğunlukla iyi biriydim ama, ...ama birisi para verirse hacklerdim. Open Subtitles شخص جيد في أغلب الأوقات لكنني أخترق للذي يدفع لي
    Pekâlâ boyalı surat, farkındaysan ilk tebdil hepimizi koruyor Çoğunlukla da seni, çünkü konuşma özgürlüğü de ona dahil. Open Subtitles حسنا ، ايتها الثرثارة، هل تدركين أن التعديل الأول يدافع عنا جميعا معظمهم أنتم ، لأنه يتناول حرية التعبير
    İnanılmaz bir çocukluk geçirdim. Hiç paramız yoktu ama Çoğunlukla dışarıda vakit geçirirdik. TED عشت طفولة مدهشة. لم يكن لدينا أي مال و كنا في الخارج معظم الوقت
    Çoğunlukla diğer insanların seçimimiz hakkında ne düşüneceklerini tahmin ederek seçiyoruz. TED غالبًا ما نختار بالتفكير فيما سيكون عليه رأي الأخرين في خيارنا
    Size borcum olan para, kirli para Çoğunlukla uyuşturucu ve fuhuş'dan geliyor Open Subtitles المال المدين أنا به لك هو قذر يأتي معظمه من الجنس والمخدرات
    Birkaç kelime anladım ama Çoğunlukla o kaltakların davranışlarından anladım. Open Subtitles إنني أفهم بعض الكلمات، لكن أغلبها كان تصرف تلك العاهرتين.
    İki hafta içinde çok saç döktüm; Çoğunlukla burada. Open Subtitles لقد فقدت فى اسبوعين الكثير من الشعر على الاغلب هنا
    Çoğunlukla tubalar, ama benim herşeyim vardı. Open Subtitles أغلبهم من حاملي الأبواق ولكن لدي جميع الآلات.
    Çoğunlukla, bir polis belirdiğinde, insanlar hemen sakınır ve çekinirler. Open Subtitles عادةً حين يظهر الشرطة فجأةً يشعر الناس بالرهبة وقلة الهضم
    Fakat bence bu Çoğunlukla aşırı ataerkil işverenlerden geliyor. TED ولكني أعتقد أن الأمر يرجع في أغلبه للأبوية المُفرطة لأرباب العمل.
    Ve bir felç ya da başka bir komplikasyon durumunda tek seçenek Çoğunlukla tekerlekli sandalyedir. TED والذي يبدو لهم بصورة جلية في كثير من الاحيان نتيجة مضاعفات صحية ان الكرسي المتحرك هو خيارهم الوحيد للاستمرار في التحرك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد