Söylesene son derece sağlıklı biri neden zamanının çoğunu revirde geçirir? | Open Subtitles | فسّري لي، لمَ عسى رجلٌ صحيحٌ يقضي أغلب وقته في المشفى؟ |
Ama atmosferdeki CO2, dışarı giden bu ısı radyasyonunun çoğunu emiyor ve onun büyük kısmını yüzeye geri gönderiyor. | Open Subtitles | لكن ثاني اكسيد الكربون في الغلاف الجوي يمتص أغلب تلك الإشعاعات الحرارية الخارجة مُرسلاً أكثرها مرةً أخرى إلى السطح |
Bir çoğunu, birkaç yıl önce yaptığım bir bianelden çıkarttım. | Open Subtitles | معظمها تم تهريبها من ديوراما نجحت فى إخراجها منذ عامين |
Zamanımızın çoğunu bir şeyler kırarak kendimize yanıldığımızı ispatlamaya çalışarak harcadık. | TED | نقضي معظم وقتنا في تعطيل الأشياء وفي محاولة إثبات أننا مخطؤون. |
Bildiğim kadarıyla çoğunu ona arka çıkan arkadaşlarından borç almış. | Open Subtitles | فهمت أن معظمه مستعار وأن أصدقاء قد أخرجوه من المأزق |
Araştırmak için yola koyuldum ve aslında çoğunu da buldum. | TED | لقد بدأت مهمتي، وفي الحقيقة اكتشفت أن معظمهم |
Geceleri Declan'la kaçıp zamanının çoğunu park edilmiş bir arabada geçirmiyor muydun? | Open Subtitles | عندما كنتِ تتسللين مع داكلين كنتم تقظون اغلب الوقت في السيارة.. صحيح؟ |
çoğunu iyi göremeyen akrabalar gönderdi. | Open Subtitles | تم إرسال أغلبها من أقارب لا يستطيعون الرؤية جيداً |
Biliyorsunuz Londra'da geçirdiğim beş yıl dışında hayatımın çoğunu burada geçirdim. | Open Subtitles | ستعلمون بأنني عشت أغلب حياتي هنا بخلاف الخمس سنوات فى لندن |
Akciğer atardamarına kurşun denk gelmiş. Sol ciğerden gelen kan akışının çoğunu engelliyor. | Open Subtitles | توجد رصاصة في فرع شريانه الرئوي تحجب أغلب الدم المتدفق من الرئة اليسرى |
Bu sürenin çoğunu Tanrı'nın doğası hakkında sorularla mücadele ederek ve cebelleşerek geçirdim. | TED | خلال أغلب هذه السنين, كنت أتصارع مع أسئلة عن طبيعة الرب. |
Kariyerinin çoğunu çocuk suçları üzerine çalışarak geçirdi ve çalışmalarında çoğu müşterisinin çizgi roman okuduğunu fark etti. | TED | أمضى أغلب مهنته وهو يعمل مع المنحرفين القاصرين، وفي عمله لاحظ أن أغلب عملائه يقرؤون القصص المصورة. |
çoğunu anlamıyorum. Mesele bilgisayarlar olunca tıpkı senin gibi yolumu şaşırıyorum. | Open Subtitles | الآن، معظمها لا أفهمها أتوه عندما يتعلق الأمر بالحواسيب، مثلك، صحيح؟ |
Zihni, çoğunu bildiğimiz odalardan oluşan bir ev gibi düşünün. | TED | فكروا في الدماغ وكأنه بيت ذو عدة غرف ، معظمها نعرفها جيدا. |
Enerjisinin çoğunu kendini taşımak için kullanan bir obez gibi, tamam mı? | TED | إنه مثل شخص يعاني من السُمنة يستخدم معظم معظم طاقته لتحريك بدانته. |
Hastanın biri ayakkabılarına kusarsa çoğunu mu temizlersin? | Open Subtitles | عندما يتقيأ المريض على حذائك أتنظف معظمه أم كله؟ |
çoğunu çıplak görmüş olduğun erkeklerle dolu bir odada olmak ilginç olmalı. | Open Subtitles | لا بد من أنه مشوق, أن تكوني في غرفة مليئة برجال معظمهم رأيتيهم مع سراويلهم أسفلهم |
Bundan nefret etmiyor musun? Aslında ben de alışverişimin çoğunu telefonla yaparım. | Open Subtitles | في الواقع,انا انجز اغلب التسوق بواسطة الهاتف |
Bütün dersleri dinledim. çoğunu bir kereden fazla. | Open Subtitles | حضرت كل المواد وحضرت أغلبها أكثر من مرّة |
Neyse, o kadar da kötü değildi. çoğunu kurtardık sanırım. | Open Subtitles | ذلك لم يكن سيئاً جداً أعتقد بأننا أنقذنا أغلبه |
Zamanının çoğunu, son sekiz ay boyunca İrlanda sularında geçirmiş. | TED | وقد أمضت مُعظم وقتها ,الثمانية أشهر ألاَخيرة ,في المياه الايرلندية |
Kuşatma altına alınacak, topraklarının çoğunu kaybedecek ve ne Batı Şeria'ya ne de Kudüs'e ulaşma özgürlüğüne sahip olmayacaklardı. | TED | كانوا في طريقهم ليحاصروا، وتفقد الكثير من أراضيهم وليس لديها حرية الوصول ، إما إلى الضفة الغربية أو القدس. |
Adamların ve atların çoğunu Chernigovka'ya gönderdim. | Open Subtitles | أرسلت غالبية الرجال و الخيول إلى تشيرنيجوفكا |
Önceden burada bunun gibi birçok bina vardı ama çoğunu yıkıldı. | Open Subtitles | لقد كان هناك العديد من المنازل هنا لكن أغلبهم تم هدمه |
Zamanının çoğunu ya yüzeyde, ya da dipte geçiriyor ancak asla ikisinin arasında değil. | Open Subtitles | انها تقضي معضم اوقاتها قرب سطح البحر او في قاعه لكن ليس في الوسط |
Morlukların ve vücudundaki hasar hikayenin çoğunu anlatacaktır. | Open Subtitles | الكدمات والأضرار التي بجسمك سنخبر أغلبية القصة |
Ajanların çoğunu geri çağırabilirsin. | Open Subtitles | ومعظم هؤلاء العملاء يمكنك الاتصال بهم ليعودوا |