Parti liderleri, seçmenler seni oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi davranıyor görecek. | Open Subtitles | قادة الحزب و المصوتون سيرونك , على أنك تتصرف كطفل خسر |
O merdivenler 30 cm uzunlukta, bu yüzden Pee-Wee merdivenlerde aşağı yukarı inip çıktığında onlarla bir çocuk gibi anlaşıyor. | TED | يبلغ ارتفاع السلالم 12 إنشًا، فعندما يصعد ويهبطُ بي وي تلك السلالم، يتعاملُ معهم كطفل. |
Bir çocuk gibi sevgi dilenme ve dudak bükme çünkü dikkat çekmiyorsun. | Open Subtitles | لا تتوسل من أجل الحب كالأطفال ولا تحزن لأنك لم تجذب الإنتباه |
Kaç kere buluştuğumuzu bilmiyorum ama korunmaya ihtiyacı olan bir çocuk gibi bana ihtiyaç duyduğunu hissediyordum. | Open Subtitles | و لكنى أحسست بطريقة ما أنها فى حاجة إلى مثل الطفل الذى يبحث عن الحماية |
çocuk gibi davranmak yerine yetişkin gibi davranmaya başlaman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليك ان تبدأي بالتصرف كبالغة بدل ان تتصرفي كطفلة |
Erkekler hakkında sevdiğim şeylerden biride sürekli çocuk gibi davranmaları. | Open Subtitles | شيئ آخر تحبينه في الرجال انهم لا يكفون عن الحركة مثل الأطفال. |
Garip biri. Bir çocuk gibi. Yaşına göre çok genç. | Open Subtitles | انه مضحك , انه كالطفل هو شاب جدا بالنسبة لسنه |
Ben oradayken, okyanus beni bir çocuk gibi hafifmişim gibi tutardı, sallardı, atardı. | TED | عندما كنت هناك، كان يشدني المحيط، يأرجحني ويقذفني، كطفل صغير. |
-Evet! Bana bir çocuk gibi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | نعم ، سأفعل ، أنت تعاملني كطفل عمره 5 سنوات ، أنا في الثلاثين |
Seni çölden aldığımdan beri şımarık bir çocuk gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | لقد عاملتك كطفل مدلل منذ أن التقطتك من الصحراء |
Bunu çocuk gibi olan bir yetişkin düşüncesiyle yapan Galileo'ya kadar kimse yapmadı. Sadece 400 yıl önce. | TED | ولم يكن حتى قام جاليليو بها في الواقع أن فكر شخص راشد كالأطفال. مجرد أنه كان قبل ٤٠٠ سنة. |
- çocuk gibi davranmayı kes. - Ben çocuk değilim. | Open Subtitles | توقف عن التصرف كالأطفال - أنا لا أصرف كالاطفال - |
Polislerin önünde çocuk gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | توقفى عن التصرف كالأطفال أمام رجال البوليس |
Seni bir çocuk gibi zaten yıkıyor, taşıyor, altını değiştiriyor. | Open Subtitles | إنها تغسل لك , تحملك وتلف بك وتغير لك مثل الطفل |
Bir filmin, sanki bir çocuk gibi bir sürü ebeveyni olur, bu da ebeveyn gibi davranan birçok birey demektir, yada diğer bir taraftan, film onların bebeğidir. | Open Subtitles | مثل الطفل الصغير، الفيلم له آباء عدة لنقل أفراد عدة يمثلون الآباء أو ذلك بطريقة مقيتة |
Bir çocuk gibi, ben hiçbir fikrim yoktu onlar paketlerinde satıldı. | Open Subtitles | كطفلة صغيرة, لم يكن لدي ادنى فكرة انها تباع في علب. |
Ben de iki yaşındaki bir çocuk gibi davranarak çalışmayı reddettim. | TED | ولذلك كنت أتصرف كطفلة في الثانية ورفضت العمل |
Ve hala çocuk gibi muamele görüyoruz... buna karşın bize oyuncak ya da şeker vermiyorlar. | Open Subtitles | ونحن ما زلنا نعالج مثل الأطفال لكن بدون اللعب أو قطعة شوكولاتة |
Çocuklar büyükler gibi hareket ettiğinde, yetişkinler çocuk gibi konuşurlar. | Open Subtitles | الراشدون يتحدثون مثل الأطفال عندما يتحدث الأطفال مثلهم |
Bir filme girip meraklı gözlerle perdeye bakan bir çocuk gibi. | Open Subtitles | أنت كالطفل الصغير، الذي يدخل على الفلم بمنتصفه ويريد أن يعرف.. |
Hepinizi topun üstünde görmek istiyorum, kek üzerindeki şişko çocuk gibi. | Open Subtitles | أريدكم جميعا على هذه الكرة كفتى سمين يهجم على قطعة حلوى |
Marchant dedi ki oğlum bir çiftçi çocuk gibi konuşmaya başlamış bile. | Open Subtitles | مارجنت تقول بأنه... . بدأ بالكلام مثل ولد مزارع بالفعل |
Sandalda uyuya kalmış çilli bir çocuk gibi kestirmeye zaman yok. | Open Subtitles | ليس هذا هو الوقت المناسب للغفوة كصبي ذو وجه منمش على قارب صيد |
Hayatımda ilk defa kendimi yetişkin taklidi yapan bir çocuk gibi düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي، توقفتُ في التفكير عن نفسي كأنني طفل أقلّد الكبار |
Önceden küçük bir çocuk gibi uyumamın sevimli olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قبلا قلت انه شيء لطيف ان انام مثل الاطفال |
O zaman bir çocuk gibi davranmayı kes, ve bir erkek gibi davranmaya başla. | Open Subtitles | اذا فتوقف عن التمثيل كولد و اصبح رجلا ناضجا |
O akvaryumun önüne oturup geri zekâlı bir çocuk gibi sırıtırdı. | Open Subtitles | لقد كان يجلس امام البرميل ويبتسم وكأنه طفل متخلف |
Tam da kraker kutusunun dibindeki ödülü bulan bir çocuk gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو مثل فتى وجد جائزة في قاع صندوق مكسرات |