En azından Çocuk iyi durumda. | Open Subtitles | خير الفلاح على الأقل الطفل بخير |
Çocuk iyi. Taşları aldın mı? | Open Subtitles | الطفل بخير ألديك البضاعة ؟ |
- Çocuk iyi. Şoför temizlendi. | Open Subtitles | هو بخير, لقد رحل السائق |
Çocuk iyi, gayet iyi. | Open Subtitles | لا، لا، لا، هو بخير هو بخير |
Çocuk iyi... şimdilik. Ona kaşıklarla oynamayı öğrettim. | Open Subtitles | الصبي بخير حتى الآن، علّمته اللعب بالملاعق. |
James iyi mi? Evet, Çocuk iyi. Her şey normal. | Open Subtitles | نعم ، الفتى بخير ، كل شيء جيد |
Çocuk iyi görünüyor. Şeytan çıkartma oyuncak değil. | Open Subtitles | الولد بخير طرد الارواح ليس لعبة يستهان بها |
- Çocuk iyi mi? | Open Subtitles | هل الطفل بخير ؟ |
Çocuk iyi mi? | Open Subtitles | هل الطفل بخير ؟ |
İyi haber; Çocuk iyi. | Open Subtitles | الخبر الجيد، أن الطفل بخير. |
Evet, Çocuk iyi. | Open Subtitles | مرحبًا (نيك) نعم، الطفل بخير |
- Çocuk iyi mi? | Open Subtitles | --- هل هو بخير ؟ |
Çocuk iyi ama Cathrine, Taliban'ın geri gelir diye endişeleniyor o yüzden bir süre orada kalmaya karar verdi. | Open Subtitles | (كاثرين) عثرت عليه هو بخير, لكن... هي قلقة بشأن عودة طالبان |
Çocuk iyi. | Open Subtitles | هو بخير |
Çocuk iyi. | Open Subtitles | هو بخير. |
Çocuk iyi olmadan kasabadan ayrılmayacağım. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد مغادرة البلدة حتى أتأكد أن الصبي بخير |
Çocuk iyi. | Open Subtitles | الصبي بخير |
Çocuk iyi. | Open Subtitles | الفتى بخير حال. |
- Çocuk iyi! - Tamam! | Open Subtitles | الولد بخير حسنا |