Sence şu adamın çocukları var mıdır? | Open Subtitles | ؟ هل تعتقدين ان ذلك الرجل هناك لديه أطفال |
Babaları için ağlayan çocukları var, ama o gidip basketbol oynuyor. | Open Subtitles | لديه أطفال يبكون للعودته ويلعب كرة السلة |
Niye bu insanların çocukları var ? | Open Subtitles | لماذا كل هؤلاء الناس الفقراء لديهم أطفال .. |
Her şeyi kontrol ettiğinde, bekarlar mı evliler mi çocukları var mı yok mu diye baktığında maaş farkı ortadan kalkmıyor. | Open Subtitles | حين تأخذ بالحسبان كل شيء، حرفيًا، العزاب ضد المتزوجين، سواء كان لديهم أطفال أم لا، فجوة الأجور لا تختفي. |
çocukları var. | Open Subtitles | فهي لديها أطفال و سيعودون الى البيت قريباً |
Hepimizin eşleri ve çocukları var. Onları sonra düşünürüz. | Open Subtitles | لدينا جميعا زوجات وأطفال يجب التفكير بهم بوقت لاحق |
Bununki gibi çocukları var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لديه أولاد كهذا؟ |
Theresa'nın bakılacak çocukları var. Herşeye dikkat etmek için çok meşgul. | Open Subtitles | تيريزا لديها اطفال تهتم بشأنهم انها مشغوله جدا لدرجه انها لا تلاحظ تلك الاشياء |
Ona iyilik borcum var. çocukları var, paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنا مدينٌ له ، لديه أطفال وهو بحاجة المال |
Zaten şu anda kendine ait çocukları var. | Open Subtitles | بالأضافة أنه الأن لديه أطفال من صلبه |
Elemanın çocukları var ve onları hiçbir zaman göremiyor. | Open Subtitles | الرجل لديه أطفال ويرى أبدا حتى لهم. |
Jody'nin cesedini yanımızda götüreceğiz, çocukları var onun. | Open Subtitles | نحن نأخذ جثة جودي معنا .. لديه أطفال |
Ona ihtiyacı olan çocukları var, benim torunlarım. | Open Subtitles | فهو لديه أطفال يحتاجونه -أحفادي |
- Mahallelerinde çok popülerler çok saygılı çocukları var ve sofistikeler. | Open Subtitles | أنه محبوبون جداً في حييهم و لديهم أطفال مهذبين للغاية و هم أنيقون |
Kardeşlerimin küçük çocukları var bu yüzden restoran işine ben yardım ediyorum. | Open Subtitles | أختي وأخي لديهم أطفال صغار, لذا أساعدهم بالمطعم |
Umarım çocukları yoktur. çocukları var mı? | Open Subtitles | آمل أن ليس لديهم أطفال هل لديهم ؟ |
Diğer köylerdeki kadınların da çocukları var ve artık kızının ticaret yapmayı öğrenmesi gerek. | Open Subtitles | النساء في القرى الأخرى لديها أطفال أيضا، وابنتك تحتاج لتعلم التجارة. |
Bu dizideki birçok öğrencinin karısı ve çocukları var. | Open Subtitles | حسناً معظم الطلاب في البرنامج لديهم زوجات وأطفال وبيوت وغيره |
- çocukları var, Kyle. | Open Subtitles | لديه أولاد |
Onu bağışlayın, daha ufacık çocukları var. | Open Subtitles | , ارجمني انا ! اتركها تعيش ! لديها اطفال صغار |
Yani, daha önce boşanmış, çocukları var. | Open Subtitles | أقصد, هومطلق, و لديه ابناء |
O evli, çocukları var. | Open Subtitles | إنها متزوجة، ولديها أطفال |
İyi bir işi, karısı, çocukları var. | Open Subtitles | لديه عملٌ جيد ومتزوج ولديه أطفال. |
Seçici kurulun beş üyesinden üçünün internette zorbalığa uğrayan çocukları var. | Open Subtitles | ثلاثة من من اصل خمسة اعضاء من لجنة الاختيار لديهم اطفال تم فضحهم في الانترنت |
Bak. Şu küçücük yatağa bak. çocukları var demek ki. | Open Subtitles | أوه، أنظري هناك صغير على السرير لديهم طفل |
çocukları var. | Open Subtitles | لدية اطفال |