Ve sen, çocuklarının gözlerine bak ve onlara hatalı olduğumu söyle. | Open Subtitles | وأنت تنظر في عيون أطفالك .. .. وأقول إن كنت مخطئا. |
Hani şu çocuklarının öğretmenleriyle yatmaman gereken durum var ya? | Open Subtitles | تعرف ذاك الشيء لا يجب أن تنام مع معلمة أطفالك |
Süper-anneler denen şu yaratıklar tarafından alınıyorlar, tüm çocuklarının Harvard'a gittiğinden emin olmak için işten ayrılabilecek ileri derecede başarılı kariyer kadınları bunlar. | TED | تأتي لتأخذ الأطفال كائنات أدعوها بلقب الأمهات السوبر، وهن سيدات عاملات ناجحات للغاية واللاتي توقفن عن العمل، ليتأكدوا من التحاق أبنائهن بجامعة هارفارد. |
Sen, annem, durmadan çocuklarının hayallerinden bahseden kişi? | Open Subtitles | أنت أمي التي تتكلم دائما عن أحلام أولادك |
Derler ki Tanrı'nın en mutlu olduğu an çocuklarının oynadığı zamanmış. | Open Subtitles | يقولون أن الله يكون أكثر سعادة .عندما يكون أطفاله في اللعب |
Bu tren seti Bay Fielder'in çocuklarının yapamayacağı kadar karmaşık görünüyor. | Open Subtitles | هذا القطار معقد جدا ليتم بنائه عن طريق أبناء السيد فيلدر |
Kendinize sorun: aç kalmak mı daha aşağılayıcı, çocuklarının aç kalmasını izlemek mi? | TED | اسأل نفسك: هل هو أكثر إهانة من أن تكون جائعًا؟ أو رؤية أطفالك جائعين؟ |
Ve bunun, çocuklarının erken ölmesine neden olacağını anlamanı istiyorum. | TED | وأريدك أن تعرفي أن هذا سيقتل أطفالك باكراً. |
çocuklarının trende yalnız gelmesi hiç iyi değil bence. | Open Subtitles | لا أحب فكرة أن أطفالك راكبين في القطار لوحدهم |
çocuklarının babasını kaplanlara yem olarak izlemek yerine! | Open Subtitles | اتريدين مراقبة والد أطفالك يصبح وجبة لنمر |
Bu kimlik bazlı okuma programı, zenci erkek çocuklarının önerdiği düzenlenmiş bir çocuk kitapları listesi. | TED | هذا البرنامج القائم على الهويّة يستخدم قائمة مختارة من كتب الأطفال التى أوصى بها الأولاد السّود. |
Zavallı çocuklarının fotoğraflarıyla dolu bir giriş salonu ve daha sonra geniş bir alana girersiniz. | TED | هناك في الردهة مع صور الأطفال الذين لقوا حتفهم، ثم تجد مساحة كبيرة. |
Filumè, ben bu akşam arabayı alıp, çocuklarının yanına gideceğim ve doğruyu anlatacağım. | Open Subtitles | الليلة سوف آخذ السيارة ، وأذهب لأحكي لكل أولادك الحقيقة |
Eğer işe yaramazsa karısı ve çocuklarının peşine düşeceğimi söyleyin. | Open Subtitles | وإذا لم يحدث هذا أخبره أنني سأهتم بزوجته و أطفاله |
Psikanalist çocuklarının hepsinin .en problemli çocuklar olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | لقد قال أن أبناء الأطباء النفسيين هم الأكثر إحباطاً |
Siz zamane çocuklarının, bunun ne olduğu hakkında bir fikriniz yok, değil mi? | Open Subtitles | واو، يا أولاد هذه الأيام لافكره لديكم عن معنى هذا ، أليس كذلك؟ |
Kuracakları ailenin, çocuklarının neye benzeyeceğinin, adlarının ne olacağının, gerillayı bırakınca nasıl bir hayatları olacağının hayalini kurmuşlar. | TED | كانت الحوارات حول ما الحال التي ستبدو عليها أسرتهم وماذا ستكون أسماء أولادهم وكيف ستكون حياتهم في حال غادروا العصابة. |
çocuklarının yakışıklıIığını nerden aldığını görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى من أين حصل أبنائك على وسامتهما يجب أن أعترف |
Yüzündeki o ifadeden tüm çocuklarının ölü doğduğu hiç anlaşılmıyor değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تخمن من إبتسامته أن كل أولاده وُلِدُوا ميتين ، صحيح؟ |
Amerika'daki çocuklarının yanına gitti ama annemi rahatlatmak için, yeğenini göndereceğine söz verdi. | Open Subtitles | أخذها أولادها إلى أمريكا وحتى تهدأ ماما وعدتها كارميلا أن تبعث لها حفيدتها |
Biliyorum, herkes çocuklarının dünyaya gelmiş en şahane, en güzel çocuklar olduğunu düşünür. | TED | أعرف أن الجميع يظن أن أطفالهم هم الأكثر روعة، والأكثر جمالاً على الإطلاق. |
Bütün paramızı içkiye yatırdı. Öz çocuklarının rızkını çaldı! | Open Subtitles | لقد بذر جميع أموالنا على الخمر وسرق اموال الاطفال |
Elbette ki çocuklarının yolda koşuşturduğundan haberiniz yoktu. | Open Subtitles | ولكن يبدو ببساطه انك لاتدرى ان اطفالك كانو يجرون على الطريق |
...insanlığa katkısı kadar, çocuklarının ya da torunlarının geçmişle ve gelecekle olan yaratıcı bağlarını sürdürdüğü sürece. | Open Subtitles | لعمل صلة بين الماضى و الحاضر في اطفاله أو احفاده أو اسهاماته الانسانية |
Genelde anne babalar çocuklarının ilk yalan söylediği zamanı hatırlarlar. | TED | عادة الوالدين يتذكرون أول كذبة يكذبها طفلهم. |