| Empatiyle ilgili sorunları olan insanlar, otistik çocuklar gibi, başkası esneyince esnemiyorlar. Yani bu, bağlantılı. | TED | الأشخاص الذين لديهم مشاكل في التعاطف، مثل الأطفال التوحديين، ليس لديهم عدوى تثاؤب. وبالتالي فإنها متصلة. |
| Ve onlar da çocuklar gibi hatalar yapmışlardı. | TED | وقاموا بارتكاب الأخطاء أيضاً ، مثل الأطفال تماماً. |
| Savaş yolu değil. Belki de inatçı çocuklar gibi yanlış yoldalar. | Open Subtitles | ليس طريق الحرب ضالين ربما، مثل الأطفال المشاكسين |
| Ve şimdiye kadar, itiraf etmeliyim ki, bu size gidip çocuklar gibi oynayın diye bir mesaj gibi gelmiş olabilir. | TED | وهذا الكلام قد يُفهم على أنه رسالة للخروج واللّعب كالأطفال. |
| Sonra inançlarını kaybeden çocuklar gibi oldular. | Open Subtitles | آنذاك أصبح القوم كالأطفال الذين فقدوا إيمانهم |
| Bir dakika içinde, Brennan dört yaşındaki çocuklar gibi yere çökecek. | Open Subtitles | خلال دقيقة سوف تقف على قدميها مثل طفل عمرهُ 4 سنوات |
| Bize geri zekalı çocuklar gibi davranarak kendini genç ve güçlü hissediyor. | Open Subtitles | أن هذا يشعرة بالشباب والقوة المطلقة . فى أن يعاملنا كأطفال أغبياء |
| Ama çocuklar gibi birbirinize sus diye göz kırpacaksanız gidip ağaç evinde oynamanızı öneriyorum. | Open Subtitles | أتريد قهقه عنه مثل الفتيان, أنا أفضل لك أن تأخذها إلى بيت الشجرة |
| Üç günlük karanlık boyunca gece korkmuş çocuklar gibi ağladınız. | Open Subtitles | فى الثلاثة أيام المظلمه كنا نئن مثل الأطفال الخائفين من الظلام |
| Üç günlük karanlık boyunca gece korkmuş çocuklar gibi ağladınız. | Open Subtitles | فى الثلاثة أيام المظلمه كنا نئن مثل الأطفال الخائفين من الظلام |
| Yırtıcı hayvanlar arasına bırakılmış çocuklar gibi geceleyin. | Open Subtitles | مثل الأطفال الذين ينطلقوا بخيالهم فى البرية. |
| Eğer erzak dağıtımı bittiyse, onları yerlerine götüreceğim. Belki diğer çocuklar gibi şimdi okumayı öğrenir. | Open Subtitles | إذا توزع حصصهم أنا سأخذ هذه المجموعة لربّما سيتعلّم القراءة الآن مثل الأطفال الآخرين |
| Neden korkak çocuklar gibi dikiliyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تقفوا هناك مثل الأطفال المذعورين ؟ |
| Tam aksine. Bütün büyükler, çocuklar gibi korkar. | Open Subtitles | كل الكبار يشعرون بالخوف، تماماً مثل الأطفال. |
| Sonra inançlarını kaybeden çocuklar gibi oldular. | Open Subtitles | آنذاك أصبح القوم كالأطفال الذين فقدوا إيمانهم |
| Artık yaramaz çocuklar gibi mutfakta yemek yiyeceksiniz. | Open Subtitles | الآن، يجب عليكم أن تأكلوا في المطبخ كالأطفال الصغار الأشقياء |
| Artık yetişkinsiniz ama hâlâ gezip oynamaktan başka bir şey düşünmeyen çocuklar gibi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما بالغين الآن ولكنّكما مازلتما تتصرفان كالأطفال لا تريدان فعل شيءٍ سوى اللعب |
| Arsız çocuklar gibi yatağımda, giysilerimle uyuyakalmışım! | Open Subtitles | لقد كنت نائمة، في سريري بملابسي، مثل طفل متقلب |
| Hoş bir kızın yanındayken oyuncak reklamı izlerken heyecanlanan çocuklar gibi oluyorum. | Open Subtitles | عندما أكون حول فتاة جميلة ينتابني حماس مثل طفل يشاهدة إعلان تجاري للألعاب |
| Bize geri zekalı çocuklar gibi davranarak kendini genç ve güçlü hissediyor. | Open Subtitles | أن هذا يشعرة بالشباب والقوة المطلقة . فى أن يعاملنا كأطفال أغبياء |
| Senin ya da eğittiğin çocuklar gibi değildim. | Open Subtitles | لم أكن مثلك أو مثل الفتيان الذين أخذتهم |
| Tamamen masum aynı otobüste vurulan çocuklar gibi. | Open Subtitles | تماما مثل الاطفال على الحافلات المدرسية. |
| Ama diğer çocuklar gibi kazaları sen hiç yaşamadın. | Open Subtitles | لكن لم يسبق أن تعرضت لحوادث كالأولاد الآخرين |
| Doug Fitzhugh'ya garson çocuklar gibi içki getiren ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي يجلب المشروبات لدوغ فيتزوغ إنّك كفتى خادم لعين! |
| Evet, çocuklar gibi spor ayakkabı giyerdim. | Open Subtitles | إعتدت التجوّل بالأحذية الرياضية كطفل بالصف الثامن |
| Diğer çocuklar gibi timmy de bağışık çünkü onların bünyelerinde antibiyotik var. | Open Subtitles | أولئك الأولاد مثل تيمي عندهم مناعة أيضا لأنهم أخذوا المضادات الحيوية |