Senin Çocukluğundan beri karabiberi bu kadar çok seven bir çocuk görmedim, Brian. | Open Subtitles | لم أرَ صبيّاً يبهّر طعامه بهذه القوة منذ أن كنت طفلاً يا براين |
Tanrı aşkına seni Çocukluğundan beri her türlü zorluktan koruduk eşsiz yeteneğini fark edip seni bugünler için hazırladık. | Open Subtitles | ياإلهي, لقد قمنا بحمايتك بكل ما نملك, حتى من طفولتك, و أزلنا كل العوائق, كل ذلك كي تنمي موهبتك. |
Beslenme düzeni Çocukluğundan beri aynı en sevdiği şey mısır gevreği. | Open Subtitles | لم يتغير نظامه الغذائي منذ طفولته طعامه المفضل هو رقائق الذرة |
Randy, annen Çocukluğundan beri seni kullanıyor. O yüzden seni onun elinden aldılar. | Open Subtitles | راندي كانت والدتك تستخدمك منذ أن كنت طفلا لهذا السبب تم أخذك منها |
Çocukluğundan bu zamana kadar sana biz baktık. Bize borçlusun. | Open Subtitles | من أجل مراعاتك من الطفولة حتي الآن أنتي مدينة لنا |
Çocukluğundan ve şimdi nasıl hissettiğinden bahsederdi. | TED | كان تخبرني ببواكر فترة طفولتها وما كانت تشعر به الآن. |
Anlamadım. Pekala, baban bir aile dostuydu. Onu sadece Çocukluğundan hatırlıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، هو كان صديقاً للعائلة، وقد عرفتَه فقط عندما كنتَ صغيراً |
Çocukluğundan beri senin herzaman sezgileri kuvvetli biri olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك، لطالما كنت شديد الملاحظة منذ كنت طفلاً |
Dinle. Seni Çocukluğundan beri tanırım. | Open Subtitles | اسمع ، أنا أعرفك منذ أن كنت طفلاً صغيراً |
Bu piçler İsa'nın Çocukluğundan beri dokunmamışlar. | Open Subtitles | ذلك الوغد لم يمسّ منذ أن كان المسيح طفلاً. |
Para mara yok. Çocukluğundan beri başımıza bela oldun zaten. | Open Subtitles | لن أعطيك ولا ليرة واحدة لقد كنت دوماً مصدراً للمتاعب منذ طفولتك |
O eve Çocukluğundan beri hiç gitmediğini söyledin. | Open Subtitles | أخبرتنا بأنك لم تذهب لذلك المنزل منذ طفولتك.. |
Hastanın Çocukluğundan kaynaklanan cinsel sapkınlığı olduğu biliniyor. | Open Subtitles | على الآخرين فإنه يُثار جنسيًا هذا معروف للمريض منذ طفولته المبكرة |
Aslında o Çocukluğundan beri utangaç bir çocuktu. | Open Subtitles | في الحقيقة أنه دائماً وحيد منذ طفولته وهو خجول |
Söyle ona. Onu Çocukluğundan beri koruyan amcası, yine koruyacak... | Open Subtitles | و أخبره أن عمه , الذى كان يحميه عندما كان طفلا مازال يحميه |
Zavalı çocuğum, sevdiğin adam Çocukluğundan beri kötü biridir. | Open Subtitles | لماذا أنت هنا؟ طفلتي المسكينة؛ الرجل الذي تحبين كان شريرا منذ كان طفلا |
Okuma alışkanlıklarını doğru hatırlıyorsam, bu adam... Çocukluğundan beri tanışık olduğun biri. | Open Subtitles | وإن كنت أذكر عادات قراءتك فهو أحد معارفك منذ الطفولة |
Callum Çocukluğundan beri sevdiği çok güzel bir düşesle nişanlıydı. | Open Subtitles | كان مخطوبا لدوقة جميلة أمرأة أحبها منذ الطفولة |
Çocukluğundan beri gördüğü bir rüya hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | وبدأت تخبرني عن حلم إنبعاثي تراه منذ طفولتها |
Çocukluğundan beri oyun arkadaşlarında pek bir değişiklik yok yani. | Open Subtitles | نعم، هو يلعب المواعدة لم يتغير كثيراً منذ كان صغيراً |
Seni Çocukluğundan beri tanırım. Bunu neden yaptın? | Open Subtitles | نحن نعرف بعضنا مذ كنتَ صبياً صغيراً فما سبب قيامكَ بهذا ؟ |
Çürüyen hayallerden ve bir kutudan başka hiçbir şey Çocukluğundan kalma bir kutu. | Open Subtitles | لا شيء سوى أحلام وأسنان مسوسة وصندوق صندوق من طفولة. |
Çocukluğundan beri benim adımı duyuyorsun. | Open Subtitles | لقد سمعت عنى منذ أن كنت صبى |
Çocukluğundan beri bir tane istediği için beni bunları yaptıkları şehre götürdü. | Open Subtitles | أخذني إلى البلدة التي يصنعون بها هذه الدراجات و لأنه حتى في صغره لم يحصل على واحدة منهم لذا، بدأ يجمع من ماله |
Leah da doğduğunda erkek olarak kayıtlara geçmişti ve Çocukluğundan beri bir erkek olmadığını biliyordu, o bir kadındı. | TED | لعلمكم، تم تصنيف لياه ذكر في ميلاده وكانت تعلم منذ كانت طفلة شابة أنها ليست ذكر، وأنها كانت أنثى. |
Ama onun Çocukluğundan beri gitar tecrübesi var! | Open Subtitles | ولكنه كان يعزف علي الجيتار منذ أن كان طفلآ! |
Bak, bu vücut bütünlük bozukluğu, Çocukluğundan beri çektiği bir şey. | Open Subtitles | النظرة، هو فوضى سلامةِ جسمِ، شيء الذي هو يُعانى منه منذ طفولةِ. |
İkinci sonuç; görünüşe göre kız kardeşim Eurus Çocukluğundan beri ağabeyim tarafından kontrol edilen güvenli bir enstitüde tutuluyor. | Open Subtitles | الإستنتاج الثاني، أختي (يوروس)، علي ما يبدو قد سٌجنت في سن مبكر في مؤسسة آمنة -يسيطر عليها أخي |