ويكيبيديا

    "çocuktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفتى
        
    • الطفل
        
    • الولد
        
    • الصبي
        
    • الشاب
        
    • صبي
        
    • الفتي
        
    • طفل
        
    • الطفلِ
        
    • للصبي
        
    • للفتى
        
    • الفتىّ
        
    • أطفال
        
    • من بين
        
    • من شاب
        
    Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık. Open Subtitles لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتى الذي عضه العنكبوت
    Bay Jordan, bence o çocuktan dolayı hala utanmanız çok üzücü. Open Subtitles أعتقد بأن هذا حزينا لأنك لا زلت خجلان من ذلك الفتى
    Peki ya, besleyici bir kahvaltısı olmayan çocuktan ne haber? TED فماذا عن ذلك الطفل الذي لا تنتظره وجبة إفطار مغذية؟
    çocuktan, bu bitkinin nereden gelirse gelsin çok güzel olduğunu ve dokunulmayı ve takdir edilmeyi hak ettiğini öğrenmeyi fazlasıyla tercih ediyorum. TED أعتقد أنه من الأفضل لي أن أتعلم من هذا الطفل أنه مهما كان أصل هذه النبتة، فإنها جميلة، وتستحق أن تلمس وأن تقدَّر.
    Nihayet o gösterişli kadından, o küstah kızdan ve o hasta çocuktan kurtuldun. Open Subtitles أنت أخيراً تخلصت من تلك المرأة المتغطرسة وإبنتها سليطة اللسان وذلك الولد المريض
    Ne bir cinayet kanıtı ne de çocuktan bir iz var. Open Subtitles لا شيء. لا يوجد دليل على القتل. ولا إشارة على الصبي
    Ele geçirdiği topu dört kez kaybetti. Bu çocuktan bunları görmeye alışık değiliz. Open Subtitles استحواذاته الأربعة الماضية الفاشلة، أمر لم نعتد أن نراه من هذا الشاب
    Şimdi de 12 yaşındaki bir çocuktan emir mi alıyorum? Open Subtitles أنا الآن أتلقى أوامر من صبي عمره 12 عاما ؟
    Arkadaşlarını güldüren çocuktan yüzlerce, binlerce kişiyi eğlendiren adama dönüşebilirdim. TED ربما يمكنني التحول من الفتى الذي جعل رفاقه يضحكون إلى الرجل الذي أمكنه حشد المئات أو الآلاف.
    Şimdi hemen bu çocuktan özür dile. Open Subtitles لكن لسببٍ ما، لا يمكنك صفعهم الآن، اعتذر لهذا الفتى لكن لسببٍ ما، لا يمكنك صفعهم الآن، اعتذر لهذا الفتى
    Ama bu, ölen çocuktan çıkan tohumlarla, torbacıdakilerin aynı yerden geldiğini ispatlamaz. Open Subtitles أجل، لكن هذا لا يبرهن بأنّ البذور من الفتى الميت أتت من نفس مكان البذور من سيارة التاجر
    Bana çocuktan bahset kafamın patlamasına izin vermeyeceğime söz veriyorum. Open Subtitles أنتي أخبريني عنى الفتى وانا أعدك أنني لن أجعل رأسي ينفجر
    Evlat iyi işler yapmaya devam et. çocuktan uzak durmayı unutma. Open Subtitles أيها الفتى, تابع عملك الجيد و تذكر أن تبقى بعيدا عن الولد
    Bunlar yaklaşık 10 kat daha uzundur normal bir çocuktan ortalama 11 kat daha uzun sürededir. TED إنها تتكون من حجم أطول، حوالي 11 مرة أطول من حيث المدة في المتوسط ، مما نجده عند الطفل العادي.
    Babamın durumunda, diğer çocuktan uzun yıllar sonra doğmuş bir çocuktu. TED في حالة أبي، كان أبي هو الطفل الذي وُلد بعد فترة طويلة من أخوته.
    Ama şimdi anlıyorum ki, bana çocuktan bahsederken onu öldürmemi istiyormuş. Open Subtitles لكننى أعلم الآن أنها عندما أخبرتنى بشأن الطفل كانت تريدنى أن أقتلها
    Mükemmel bir oyun olacak, küçük bir çocuktan ekmeği çalar gibi. Open Subtitles سوف تكون لعبة رائعة مثل السرقة والخبز من الولد الصغير الضعيف
    Benden, çocuktan, bu köhne delikteki yaşam şeklimizden. Open Subtitles مني ومن الولد وطريقة عيشنا في هذا الجحر المكسر. كل شيء
    Bu utangaç çocuktan korkuyorsun, ama onun peşine düşüyorsun. Open Subtitles إنك تخاف من هذا الصبي الخجول واكنك لازلت تتعقبه
    Siz de en azından o ruhsuz çocuktan kurtulabilirsiniz! Open Subtitles لذا أقل ما يمكنكِ عمله أن تتخلصي من هذا الشاب عديم اللون.
    Yakın zamanda 13 yaşındaki bir çocuktan mektup aldım. TED وصلتني رسالة مؤخرا من صبي في الثالثة عشر من عمره.
    Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık. Open Subtitles لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتي الذي عضه العنكبوت
    Bu kırmızı kap Ruanda'dan, Fabian isimli bir çocuktan geldi. TED هذا الكوب الأحمر جاء من راوندا من طفل يدعى فابيان.
    Hemen E.C.M*'i getir, ve şu karşıdaki bisikletli çocuktan bütün herkesi uzak tut. Open Subtitles دعنا نُظهرُ E. C. M ودعنا نَحْصلُ على كُلّ شخصِ بعيداً مِنْ هذا الطفلِ على الدراجة الآن
    Arama alanı 1 milin üzerinde -- çocuktan iz yok. Open Subtitles مدى البحث لأكثر من ميل لا أثر للصبي
    çocuktan test için aldığım parayı geri verdim ve sınava kendisinin girmesi için ikna ettim ve ne puan alırsa onu kullanacak. Open Subtitles لقد قمت بإعادة المال للفتى الذي أخذت الإختبار نيابة عنه وسأجعله يأخذ الإختبار بنفسه وأن يستخدم النتيجة التي يحصل عليها
    çocuktan vazgeçmek benim de hosuma gitmedi. Open Subtitles أنا لم أحبذ تسليم الفتىّ.
    Yedi farklı çocuktan alınmış parçalar, eklemlerinden ayrılıp tekrar birleştirilmiş. Open Subtitles أجزاء من 7 أطفال على الأقل تم تفكيكها وإعادة تجميعها
    14 yaşında olduklarında 4 siyahi çocuktan biri babasının hapse girdiğini görecek. TED عند بلوغهم سن الـ14، سيشاهد 1 من بين كل 4 أطفال سود والده يقاد إلى السجن.
    Sence insanlar bana, patronumdan ayrılıp kazayla 22 yaşındaki bir çocuktan hamile kaldığım için mi bakıyorlar? Open Subtitles هل الجميع ينظر إلي لأنني أنهيت علاقتي مع الرئيس وأنني أصبحت حبلي مصادفة من شاب بعمر 22 عام؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد