Kulübe için Çok üzgünüm, fakat kocam kendini çok iyi hissetmiyordu. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً بخصوص الحجرة، لكن زوجي لم يكن بحال جيد |
- Tatlım Çok üzgünüm. - Ben de Çok üzgünüm. | Open Subtitles | ــ عزيزتي ، أنا جد آسفة ــ أنا آسفة أيضا |
Sayın yargıç, adil olmaya çalıştığınızı fark ettim ve ben...ben o anın heyecanıyla söylenen sözler için Çok üzgünüm. | Open Subtitles | إننى أدرك أن سيادتك تحاول أن تكون عادلاً إننى آسف جداً على أى ملحوظات لقد كانت وليدة اللحظة الحارة |
Baylar ve Bayanlar, Çok üzgünüm ama bir problemimiz var. | Open Subtitles | سيداتي و سادتي ، أنا آسف جدا لك لدينا مشكلة |
Doğru, onun için Çok üzgünüm ama başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | أجل، آسفة للغاية حيال ذلك لم يكن أمامي خيار آخر |
Hay aksi. Çok üzgünüm. Bu sefer vaktinde yetişirim sanmıştım... | Open Subtitles | أنا آسف للغاية إعتقدت أنه يمكنني النجاح هذه المرة لكن |
Claire, Çok üzgünüm, fakat bu akşamı kısa kesmek zorundayım. | Open Subtitles | كلير، أنا آسفة جداً، ولكن يجب أن أُنهي هذه الحفلة |
Hayatım, seni ilaçlarla bu hale getirdiğimiz için Çok üzgünüm. | Open Subtitles | حبيبي ، أنا آسفة إذ سببنا لك هذه الهلوسة العقلية |
Çok üzgünüm, Sen zor durumda. Sizin için burada ben. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً ، أنت تتألم ، أنا هنا لأجلك |
Lütfen Tanrım, yaptıklarım için Çok üzgünüm. Bir daha hiç yapmayacağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | رجاءً، الله، آسف جداً على ما فعلت ، أنا لَنْ أَعْملَه ثانية، أَعِدُ |
Seni orada bıraktığım için Çok üzgünüm. Başka ne yapacağımı bilemedim, dostum. | Open Subtitles | آسف جداً لأنني تركتك لم أعرف ماذا أفعل غير ذلك يا صاح |
Ama şunu bilmeni istiyorum, ben çok ama Çok üzgünüm, amca. | Open Subtitles | أني آسف جداً يا عمي آسف جداً و خجل مما فعلته |
Bu başına geldiği için Çok üzgünüm ama yemin ederim ben yapmadım. | Open Subtitles | آسفة جداً لما حل بك، لكن أقسم بالله، إنني لم أفعل ذلك |
Evine gelip, seni karakola götüren kişi olduğum için Çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف جدا أن لأنني كنت أنا من قدم وأحضرك للمخفر |
- İki kere aramışsın gördüm. Çok üzgünüm geç kaldım. | Open Subtitles | لاحظت للتو أنك اتصلت مرتين أنا آسفة للغاية على تأخري |
Tekrar hoşgeldin. Çok üzgünüm sayın hakim. | Open Subtitles | ـ مرحبا بعودتك ـ أنا آسف للغاية ، سيادة القاضي |
- Çok üzgünüm. Bütün şarabı gömleğine döktüm. | Open Subtitles | أنا آسف لذلك أنا المسكوب النبيذ جميع أنحاء قميصك. |
İdare ederler. Bebeğim, seni elemanlarla bıraktığım için Çok üzgünüm. | Open Subtitles | عزيزتي , انا اسف لاني تركتك لوحدك مع هؤلاء الشباب |
Çok üzgünüm. Anne ve babanız, evinizi yok eden bir yangında öldüler. | Open Subtitles | أنا أسف جداً جداً لأخباركم هذا ولكن أوبويكم ماتوا محترقين فى النيران |
Siyah çanta araştırılırken zarar gördü. Çok üzgünüm. Özüre gerek yok. | Open Subtitles | الحقيبة السوداء تلفت عند فحصها ، آسفة جدا لا داعى للأسف |
Çok üzgünüm ama gece olunca, yabancılara asla açmam. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف لا أستطيع أن أفتح الباب لغرباء بالليل |
Olanlar için Çok üzgünüm.. - Söyleceğin şey, sen lokmanı yutana kadar bekleyebilir. | Open Subtitles | انا اسفة عما حصل احتفظي بما تريدين قولة حتي تبتلعي ما في فمك |
Great Benefit'i, temsil ediyorum ve gerçekten de Çok üzgünüm... bu koşullar altında, burada olmaktan dolayı Çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أمثل شركة الفائدة العظمي و أنا اسف جدا أنا اسف جدا لكوني هنا |
Brayden! Buna şahit olduğun için Çok üzgünüm oğlum. Bana bak. | Open Subtitles | برايدين , أنا أسفة ارؤيتك ذلك , أبني , أنظري إلي |
Lütfen beni affet. Çok üzgünüm. Her şey çok aptalca görünüyor şimdi. | Open Subtitles | أرجوكي سامحيني, أنا آسف جدًا كل شيء بدا غبيًا الآن |