Buralarda değil, ama Fort Bliss'teyken bu hanım hakkında çok şey duymuştum. | Open Subtitles | اسمع، ليس هنا، ولكن حينما كنت مجندا في فورت بليس سمعت الكثير عن هذه المرأة-الكثير |
Bay Jackson, buraya gelmeden önce hakkınızda çok şey duymuştum. | Open Subtitles | يا سيد (جاكسون) قبل مجيئي إلى هنا سمعت الكثير عنك |
Senin hakkında çok şey duymuştum. | Open Subtitles | بالطبع لقد سمعت الكثير عنك |
- Selam. Tanıştığımıza çok sevindim. Hakkında çok şey duymuştum. | Open Subtitles | سعيد بلقاءك سمعت الكثير عنك |
Tanıştığıma memnun oldum Rick. Hakkında çok şey duymuştum. | Open Subtitles | سرّتني مقابلتكَ ، يا (ريك)، قدّ سمعت الكثير عنكَ. |
Hakkında ne çok şey duymuştum. | Open Subtitles | -لقد سمعت الكثير من القصص |
Hakkında çok şey duymuştum. | Open Subtitles | -لقد سمعت الكثير عنك |
- Hakkınızda çok şey duymuştum. | Open Subtitles | -لقد سمعت الكثير عنك |