Bence o çok cesur birisi. Şey, o kadar da cesur değil, Bay Valentine. | Open Subtitles | اعتقد انه رجل شجاع جداً حسناً ، انه ليس شجاع فى الواقع |
O kıyafetin içinde kendimi hep çok cesur hissettim. | Open Subtitles | لطالما رأيتُ أنني شجاع جداً في تلكَ البدلة |
Senin işinde çok cesur olmak gerekiyordur sanırım. | Open Subtitles | أعتقد من أنه لابد أن تكوني شجاعة جداً للقيام بعملك |
Hayret, birden çok cesur ve ahlaklı oldun. | Open Subtitles | أوه , أنت الآن شجاع جدا و قد أصبحت صاحب أخلاق على نحو مفاجئ |
çok cesur olursan acımasız, çok barışçıl olunca pasif olursun. | Open Subtitles | شجاعة جدا لكنك قاسية مسالمة جدا لكنك سلبية |
Neden çocuğa, babasının son ana kadar... çok cesur bir asker olduğunu söylemiyoruz? | Open Subtitles | لم لا نخبر الصبي أن أباه كان جنديا شجاعا جدا حتى النهاية |
Burada hiçbir şey olmamış gibi oturmak için ya çok geri zekalı ya da çok cesur olmalısın. | Open Subtitles | إما أنك غبي حقاً أو في غاية الشجاعة لتجلس هنا و كأنه لا يحدث أي شيء |
Horozum kendi sikletinde olmayan bir horozla dövüşüyordu. Ama yine de açık ara öndeydi. çok cesur bir hayvandı. | Open Subtitles | و لكن بالرغم من ذلك ظل يقاتل حتى النهاية و بشجاعة لقد كان شجاعاً جداً , و لذيذاً أيضاً |
Aslında, cesaret ister ki bu çok cesur olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | في الحقيقة،َأْخذُ الكثير مِنْ الشجاعةِ، يَعْني بأنّك شجاع جداً. |
çok cesur, ve güçlü bir şövalye... ..ve bugün benim özel konuğum. | Open Subtitles | هو فارس شجاع جداً و ضيفى هنا اليوم |
çok cesur ve iyi biriydi. | Open Subtitles | . أنة شجاع جداً وجيد جداً - . جدى يقول هذا أيضاً - |
çok cesur ve iyi biriydi. Dedem bunu da söyledi. | Open Subtitles | . أنة شجاع جداً وجيد جداً - . جدى يقول هذا أيضاً - |
Senin işinde çok cesur olmak gerekiyordur sanırım. | Open Subtitles | أعتقد من أنه لابد أن تكوني شجاعة جداً للقيام بعملك |
Aramızda kalsın, senin çok cesur olduğunu söyledi bana. | Open Subtitles | هل أخبرك سراً؟ لقد أخبرني أنك شجاعة جداً |
Ve herkese ne gördüğünü söyleyerek çok cesur davrandığını söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | وأردنا إخباركِ بأننا نراكِ شجاعة جداً بإخباركِ للجميع ما رأيتيه |
- Ama biz korkmuyoruz. - O çok cesur. Bu gerçek. | Open Subtitles | و لكننا غير خائفون أنه شجاع جدا ، هذه الحقيقة |
Defalarca dövüşmüş bir adamsın. çok cesur biri olmalısın. | Open Subtitles | رجل قاتل فى معارك كثيرة لابد و أن شجاع جدا |
çok cesur... Şimdi evleniyor. | Open Subtitles | أنها شجاعة جدا ، و الآن عليها ان تتزوج |
Ne anlama geldiğini bilmiyorum ama çok cesur olduğunuz için olmalı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما تعنيه، ولكن يجب عليك أن تكون شجاعا جدا. |
Kabul etmeliyim ki, çok cesur birisiymiş. | Open Subtitles | إنه كان رجلاً في غاية الشجاعة. |
Elinden geleni yaptığını söylerim, çok cesur olduğunu. | Open Subtitles | سوف أخبره بأنك حاولت بكل جهدك و كُنت شجاعاً جداً |
Irak, Afganistan, eleman çok cesur savaşlara başlamamızdan daha hızlı askere yazılıyor. | Open Subtitles | العراق، أفغانستان، الشاب شجاع للغاية أنه يسجل بالحروب أسرع مما يُمكننا بدئُها |
Ve şu anda bilincin tamamen yerindeyken inatçı bir biçimde konuşmayı reddetmen de sanırım bu seni ya çok cesur bir Amerikan ya da ziyadesiyle aptal bir Amerikan yapıyor. | Open Subtitles | وبحكم رفضك الشديد للتكلم وانت بكامل وعيك اظن ان هذا يجعلك امريكياً ذو شجاعة كبيرة او, |
Adam çok cesur. Köle gibi konuşmuyorsun. | Open Subtitles | الرجل لديه شجاعة أنت لا تتحدث مثل العبيد |
Kesinlikle çok cesur. Zavallı küçük şey, yeterince yemiyor. | Open Subtitles | لقد كانت شجاعة , هذه المخلوقة الصغيرة, ولم تاكل بالقدر الكافى |
Bak sana ne diyeceğim benim için çok cesur olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أقول لكِ ماذا أنتِ لابد أن تكوني شجاعة جدًا لي |
Bugün buraya gelmekle çok cesur bir adım attınız. | Open Subtitles | rlm; لقد قمتم بخطوة شجاعة للغاية rlm; بالحضور إلى هنا اليوم. |
Bravo, Matmazel. çok cesur davrandınız. | Open Subtitles | أحسنتِ آنستي، لقد كنتِ شجاعة كما قلتِ |