Hayır Ekselansları, şu anda Boulogne, benim için Paris'ten çok daha önemli. | Open Subtitles | كلا, سوك الآن, وبولوني حتى الآن ..أكثر أهمية بالنسبة لي من باريس |
Ayrıca, oyunculuk okulum benim için geçmişteki kinlerden çok daha önemli. | Open Subtitles | بالإضافة أنّ مدرسة التمثيل خاصّتي أكثر أهمية لي مِن ضغينة قديمة. |
Eğer endişelendiğimiz konu yoksulluk ve geliştirme ise, Sahra Çölüne özgü Afrika çok daha önemli. | TED | وان كنا مهتمين بالفقر والتنمية فأفريقيا جنوب الصحراء أكثر أهمية بكثير |
Bugün güzel surattan başka çok daha önemli bir şey öğrendin. | Open Subtitles | اليوم أنت تعلمت أن هناك أشياء أهم . من الوجه الجميل |
Ama çoğu zaman yaptığım bundan çok daha önemli oluyor. | Open Subtitles | و لكن الجزء الأكبر هو شئ أهم بكثير من ذلك |
Biz onları önemli bir konuma koymayız sanırım bu da onları çok daha önemli kılıyor. | TED | لا نضعهم في سياقات بمعنى كما أعتقد نجعلهم أكثر أهمية |
Söylemeyi tercih ettiğim şey şu ki paylaştığımız insanlık bir çoğumuzu paylaşmadığı akli hastalıklardan çok daha önemli. | TED | و ما أتمناه أننا بكل الانسانية التي نشترك فيها أكثر أهمية من المرض النفسي الذي لا نشترك به. |
Farklı alanlar arasındaki sınırların giderek bulanıklaştığı, iş birliği ve etkileşimin ayrılıkları korumaktan çok daha önemli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. | TED | نحن نعيش في عالم بدأت تتلاشى فيه الحدود بين التخصصات المختلفة، وأصبح التعاون والتواصل أكثر أهمية بكثير من الإبقاء على الفواصل. |
von Neumann bombadan sonra, bombadan çok daha önemli şeyleri üzerine çalışıyordu: bilgisayarları düşünüyordu. | TED | وقد كان فون نيومان من قال، بعد القنبلة أنه يعمل على شيء أكثر أهمية من القنبلة إنه يفكر في الحاسبات |
mutlak risk sadece %1'den %0.6'ya geriler - fakat göreceli riskin %40 azalması çok daha önemli gibi görünüyor. | TED | في غضون ذلك، انخفض الخطر المؤكّد من 1% إلى 0.6% لكن انخفاض الخطر النسبي بنسبة 40% يبدو أكثر أهمية. |
Ve aslında, bence, yok olmaktan ziyade sahne sanatları, şimdiye kadar olduğumuzdan çok daha önemli olacağımız bir zamanın eşiğine geldi. | TED | وبالفعل، أعتقد أنه بدلا من أن تتهاوى، الفنون الحية هي على شفا الوقت الذي نصبح فيه أكثر أهمية من أي وقت مضى. |
O çek defterini kaldır, çünkü çok daha önemli bir şey keşfettim. | Open Subtitles | ضعي دفتر الشيكات جانباً لأنني اكتشفتُ شيئاً أكثر أهمية |
Şu an, sabah kahvelerini aldığın o tuhaf gazete bayiinin geleceği için endişelenmekten çok daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | لدي أمور أهم بكثير لأقلق بشأنها الآن أهم من مصير كشك الجرائد السخيف الذي تشتري منه قهوتك في الصباح |
Ve takımınıza duyduğunuz saygı, dünya üstündeki bütün şöhretlerden çok daha önemli. | TED | و إحترام فريقك .. أهم من كل .. الصفات حول العالم . |
AA'daki biriyle konuşması lazımdı ve bu senin herkesin götünü yalamasını sağlayacağını sandığın aptal dizi bölümünden çok daha önemli. | Open Subtitles | وأراد التحدث إلى شخص ملتحق بالبرنامج وهذا أهم بكثير من حلقتك التلفزيونية السخيفة التي تود من الجميع أن يتملقوك بشأنها. |
Ama sana çok daha önemli bir şey verdiğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ولكنى كنت اظن انى اعطيك شيئاً اكثر اهمية |
Bence bu siz çocuklarla step dansı yapmaktan çok daha önemli. | Open Subtitles | من الواضح أظن أن هذا اهم من أن أحاول كسب ثقتكما |
Bu çok daha önemli. | Open Subtitles | هذا الأمر أكثر أهميّة. |
Çünkü özgürlüğümden çok daha fazlasını çok çok daha önemli bir şeyi kaybettim... | Open Subtitles | لأنني خسرت أكثر من حريتي خسرت شيئاً اكثر أهمية من ذلك |
Bu iş birkaç Nazi kamyonunu havaya uçurmaktan çok daha önemli! | Open Subtitles | الأمر اكثر اهميه من بعض الشاحنات القليله |
Dostluğumuzun aptal bir kupadan çok daha önemli olduğunun farkına vardık. | Open Subtitles | لقد أدركنا أن صداقتنا أهم كثيراً من كأس سخيف. |
Kağıt işlerinden çok daha önemli işlerimiz var. | Open Subtitles | نحن لدينا أعمال أكثر أهميه من عمل التقارير |
Ama istek ve kararlılık çok daha önemli. | Open Subtitles | لكن الرغبة والتصميم مهم لدرجة أكبر |
General'in bu sabah çok daha önemli şeyler kaybettiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لأقولنّ حالئذٍ بأن الجنرال خسر أشياء مهمة أكثر هذا الصباح |
Onun şu an üzerinde olduğu dava çok daha önemli. | Open Subtitles | القضية التي يعمل فيها الآن هي أهم بكثير. |
Ama o senin için paha biçilemez ve bu çok daha önemli. | Open Subtitles | ولكن أتدري؟ إنه لا يقدّر بثمن بالنسبة إليك وذلك أهمّ بكثير |