Ne l sunmak zorunda ölümüm hiç getirecek bir şey çok daha iyidir. | Open Subtitles | ما أريد أن أقدمه أفضل بكثير من أي شيء قد يقدمه إليك موتي |
Futbol maçlarını Şerifin kızlarıyla tribünlerin altında gerçirmekten çok daha iyidir. | Open Subtitles | ذلك أفضل بكثير من تمضية مباريات كرة القدم تحت المدرجات مع بنات المأمور |
Kriz geçirmek, 45 dakika hangi renk balon alacağımıza karar vermeye çalışmaktan çok daha iyidir. | Open Subtitles | النوبة أفضل بكثير من محادثة لمدة 45 دقيقة. ما هى ألوان البالونات التى سنشتريها؟ |
Turizm için cinayetler serisinde bir hayalet olmasındansa bu çok daha iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل بكثير بالنسبة للسياحة، من شبح يرتكب عمليات قتل |
Onu umursamayacak bir annesi olmasından çok daha iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل بكثير من أمٍّ لا تهتم |
Bir ateş çukurunda yanacak olsam bile bu sefil dondurucu kutuda bir Pazar daha geçirmekten çok daha iyidir. | Open Subtitles | حتى لو كنت أحترق في الحفرة النارية ستكون مكان أفضل من إمضاء يوم أحد آخر في هذا الصندوق البائس المتجمد |
Esir süşmeyi sevmedim ama ölmekten çok daha iyidir. | Open Subtitles | لم أكن أحب أن أكون سجيناً لكن ذلك كان أفضل من أن أتحسر لكوني ميتاً |
Ve Davis tam bir çılgındır. çok daha iyidir. | Open Subtitles | و دايفيس,مجنون,إنه أفضل بكثير |
Ağaç evi vaftiz etmek istediğini biliyorum ama... çatı arası seksi, ağaç ev seksinden çok daha iyidir. | Open Subtitles | . . اعرف أنك أردت أن تضع بصمتك في بيت الشجرة لكن الغزل في العلوية أفضل بكثير من الغزل في بيت الشجرة |
Bence keyfini çıkar çünkü bu bağırsak kanaması, sayıklama ve koma evrelerinden çok daha iyidir. | Open Subtitles | و أنصحك بأن تستمع بها لأنها أفضل بكثير من نزيف الإمعاء و مرحلة الهذيان و الغيبوبة |
Bir sığır istasyonu da olsa kendileriyle ilgilenen insanların arasında olmak bu çocuklar için bir hükümet kuruluşunda yaşamaktan çok daha iyidir. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد دكتور، الحياة بالمحطة التي ستعتني بهؤلاء الأطفال أفضل بكثير من الحياة بمؤسسة حكومية |
Hata yaparak geçirilmiş bir hayat, hiçbir şey yapmayarak geçirilmiş bir hayattan çok daha iyidir. | Open Subtitles | حياة تمضيها في أرتكاب الأخطاء أفضل بكثير من حياة تمضيها دون فعل شيء |
Sıcak kutusunda kızarmaktan çok daha iyidir ya da böğürtlen çalılarında koşturmaktan. | Open Subtitles | إنّه أفضل بكثير من التمددِ في ذلك الصندوق الساخن، أو الهرب وسطَ الحشائش و الأشواك. |
1 dolar başına 40 cent hapisten çok daha iyidir. | Open Subtitles | أربعون سنتا على الدولار أفضل بكثير من السجن. |
Ama sizi hiç görememekten çok daha iyidir. | Open Subtitles | ولكنه سيكون أفضل بكثير من عدم رؤيتكم على الإطلاق. |
Çok seveceksin. Fasulyeden çok daha iyidir. | Open Subtitles | ستلعق شفتيك هذا أفضل بكثير من الفاصوليا |
Hey, Ron, Bu, babamın bizi sürüklediği şu doğa gezilerinden çok daha iyidir... | Open Subtitles | ( رون) هذا أفضل بكثير من نزهة في أحضان الطبيعة جرَّنا أبي اليها... |
İki kalbin bir Johnson'a atmasından çok daha iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل بكثير من "فتاتا (هارتز) تنبضان كـ (جونسون)". |
Bir ateş çukurunda yanacak olsam bile bu sefil dondurucu kutuda bir Pazar daha geçirmekten çok daha iyidir. | Open Subtitles | حتى لو كنت أحترق في الحفرة النارية ستكون مكان أفضل من إمضاء يوم أحد آخر في هذا الصندوق البائس المتجمد |
Hiç acımamasından iyidir. çok daha iyidir. | Open Subtitles | يؤلمك أفضل من أن لا يؤلمكِ يؤلمكِ أفضل بكثير جدا |
Burada çok daha iyidir. | Open Subtitles | إنه أفضل بكثير هنا |
Yarısını bilmek, hiç bilmemekten çok daha iyidir. | Open Subtitles | معرفة النصف أفضل كثيراً من عدم المعرفة إطلاقاً. |