Onun varlığından şüphe duymazsanız tuzaklarına düşmeniz çok daha kolaydır. | Open Subtitles | فإن من السهل الوقوع في فخه عندما لا نعتقد بوجوده |
Başlayınca durdurmaktansa savaş esnasında akın etmek çok daha kolaydır. | Open Subtitles | من السهل جداً الدخول في قتال عن إيقافه بمجرد بدأه |
Korku içerisindeki insan nüfusunu kontrol etmek çok daha kolaydır. | Open Subtitles | إن ارتعب مجتمع إنسانيّ تسهل جدًّا السيطرة عليه. |
Korku içerisindeki insan nüfusunu kontrol etmek çok daha kolaydır. | Open Subtitles | إن ارتعب مجتمع إنسانيّ تسهل جدًّا السيطرة عليه. |
Bir emekliler köyüdeyken ailene kızmak çok daha kolaydır, ama onun dışarda olduğunu bilmek, belki bir arasokakta yüzüstü yattığını... | Open Subtitles | هذا أسهل بكثير أن تستاء من والديك بينما تعرف أنهم في قرية ما آمنين ولكن أن تعرف أنها بالخارج، ربما .. مستلقية على وجهها في ممرّ |
Elbette bunu söylemek elleriniz bağlıyken yapmaktan çok daha kolaydır. | Open Subtitles | بالطبع القول أسهل كثيراً من الفعل حين تكون يداك مقيدة |
Bir şeyi yalanlamak inanmaktan çok daha kolaydır değil mi? | Open Subtitles | وانة اسهل بكثير لدحض الامر عن تصديقة , صحيح ؟ |
Söylemek üzere olduğunuz bir şeyi söylediklerinde insanları ödüllendirmek, söyleyeceğiniz şeyin tam tersini söyledikleri zaman ödüllendirmekten çok daha kolaydır. | TED | لا يزال من السهل مكافأة الناس عندما يقولون شيئًا كنت تريد قوله، مقابل مكافأة الناس عندما يقولون شيئًا مختلفًا كليًّا عن ما تود قوله. |
Diğer insanların trajedileri hakkında kaygısız olabilmek kendinizinkiler hakkında kaygısız olabilmekten çok daha kolaydır ve ben bu konferansın ruhuna sadık kalmak istiyorum. Medya tasvirlerine inanırsanız, Virginia Postrel'in ifadeleriyle; | TED | من السهل عدم الاهتمام عندما تحدث المصيبة لغيرك بدلاً عنك، وأريد أن يتناسب الأمر مع روح المؤتمر. فعندما تصدقون وسائل الاعلام، |
Ve örneğin bir uyku sorunu konusunda çalışmanız gerekiyorsa, bitkiler üzerinde çalışmak, hayvanlardan çok daha kolaydır, ve bu çok daha etiktir. | TED | اذاً .. ان اردت ان تدرس مشاكل النوم فانه من السهل ان تقوم بدراستها على النباتات .. مثلاً بدلاً من الحيوانات انه أمرٌ اخلاقي اكثر |
Boğuşmayınca herşey çok daha kolaydır. | Open Subtitles | من السهل موتهم عندما لا يكافحون |
Nefret etmek, güvenmekten çok daha kolaydır. | Open Subtitles | إنه أسهل بكثير أن تكره عن أن تثق |
Yani, onun yerine şehveti bulun. çok daha kolaydır ve daha az karmaşıktır. | Open Subtitles | أعني،حاولواأن تعثرواعلى الشهوةفيالمُقابل، إنـّها أسهل كثيراً وأقل في إحداث الفوضى |
Önlükle etrafı toplamak çok daha kolaydır! | Open Subtitles | فهي تجعل القيام بالأعمال ...أسهل كثيراً |
Birinin arkasına sessizce yaklaşmak 8 aylık hamile olmadığında ve karşındaki kişi bir boy aynasının karşısında dikilmediğinde çok daha kolaydır. | Open Subtitles | سيكون اسهل بكثير عند الإقتراب من أحد خلسة أن لا تكوني حامل في الشهر الثامن وأن لا يكون واقفاً أمام مرأة تعطي الطول الكامل |