Benim için çok değerli bir şey, hediye edilmişti. | Open Subtitles | انة شئ ثمين جدا بالنسبة لى وتم اعطاءة لى |
O çok değerli bir mal ve sağlıklı kalması onlar açısından çok önemli. | Open Subtitles | هو سلعة ثمينة جداً وهو محط إهتمامِهم الأكبر ـ ـ ـ ـ ـ ـ لإبْقائه بصحة جيدة |
Sanırım 'akşamların' çok değerli, her ne yapıyorsan artık. | Open Subtitles | إفترضْ أمسياتكَ، مهما تفعله معهم أنه لشئ ثمين جداً |
Bu yüzden geldik çünkü bu ev bizim için çok değerli. | Open Subtitles | لهذا جئنا هنا .. لأن هذا البيت يعني الكثير بالنسبة لنا |
Ve çoğunun, bunun çok değerli bir deney olduğunu söyleyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أن معظمهم يقولون في انفسهم بأنها كانت تجربة قيمة للغاية. |
Eğer bu kadının doğal bir bağışıklığı varsa, çok değerli demektir. | Open Subtitles | اذا كانت هذه المراة لديها مناعة طبيعية فانها تعتبر ثمينة جدا |
O nedenle yüz naklini, tedavi araçlarımız arasında bulundurmak çok değerli. | TED | لذا انها قيمة جدا أن نملك هذه الاداة ضمن عدة ممارستنا. |
Burada çok değerli insan eserlerinden oluşan bir yığın buldu: mücevherler metal işlemeler ve iki taç ile bakır bir kalkan. | TED | وهناك اكتشف مخزونًا من التحف الثمينة والمجوهرات والأشغال المعدنية بما فيها إكليلين ودرع نحاسي. |
Rol oynamak aslında deneyimleri düşününce çok değerli oluyor. | TED | لذا فإن لعب الأدوار بإعتقادي هو مهم جدا عند التفكير بالتجارب. |
Bence senin yüreğinde çok değerli şeyler var. | Open Subtitles | أعتقد أنك مخطئاً، أعتقد أن هناك شيء بداخلك مهم جداً |
Ama benim yaşımda zaman çok değerli bir şeydir. | Open Subtitles | ولكن الوقت ثمين جدا للناس الى فى مثل سنى |
Ama benim yaşımda zaman çok değerli bir şeydir. | Open Subtitles | ولكن الوقت ثمين جدا للناس الى فى مثل سنى |
Yakınlarda elime geçen çok değerli bir ürün var. Bu silahların değerine karşı-- | Open Subtitles | لدي قطعة ثمينة جداً تحصلت عليها مؤخراً مساوية لقيمة هذه الأسلحة |
Dünyada sadece dört şişe kaldığında bu onları çok ama çok değerli kıldı, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان هناك أربع زجاجات فقط في كل العالم فهذا يجعلها ثمينة جداً صحيح ؟ |
Olabilir, ama ölüsü bile bizim için çok değerli olabilir, efendim. | Open Subtitles | ربما. لكن حتى جثّتَه سَيَكُونُ ثمين جداً إلينا، سيد |
Klişe olduğunu biliyorum ama bizim için çok değerli biriydi. | Open Subtitles | أعلم أنّه أمر مُبتذل، ولكن كان يعني الكثير لنا جميعاً. |
Tanrım,hayır! çok değerli. Tam 1,000,000 $! | Open Subtitles | يا ألهى , كلا , انها قيمة للغاية انها تساوى 1,000,000 دولار |
Hayat çok değerli ve çok kısa anasını satayım. | Open Subtitles | الحياة ثمينة جدا وهي قصيرة جدا |
Ve sizin zihinleriniz benim sakinlerim için çok değerli... ..çünkü siz bizim benliklerimizi zenginleştirip değer katıyorsunuz. | Open Subtitles | وعقولكم قيمة جدا بالنسبة لسكاني لانكم ثتروا وتضيفوا القيمة الينا |
Doğa sağlıklı organizmalar peşindedir, ve o çok değerli etnik özellikleriniz bu amaç için feda edilebilir. | TED | الطبيعة تهتم فقط بالكائنات الحية الصحية، وميزاتك العرقية الثمينة قابلة للاستهلاك لهذا الهدف. |
Brian'ın dediği şuydu; bilim, bize kendimizi görebileceğimiz müteakip farklı bakış açıları oluşturdu. O, işte bu yüzden çok değerli. | TED | وكان براين يحاول ان يقول ان العلم قد اظهر لنا زوايا رؤية جديدة جعلتنا نعيد النظر بأنفسنا مرة اخرى وهذا امرٌ مهم جدا |
Bu gece benden çok değerli bir ödülü, çok değerli birine... takdim etmem istendi. | Open Subtitles | الليلة طُلب مني ان اقدم جائزة مهمة جداً .. لشخص مهم جداً |
Alamam, onun elleri benim için çok değerli. | Open Subtitles | كلا ، لا أستطيع. إن يداه هامة بالنسبة إلىّ. |
Viktor Lambert çok değerli bir arkadaşım. | Open Subtitles | فيكتور لامبرت هو صديق عزيز جدا من الألغام. |
Ya bir paranoyak ya da korumaya çalıştığı çok değerli bir şey vardı. | Open Subtitles | إما أنه مصاب بجنون الارتياب أو هناك شيء قيم للغاية كان يقوم بحمايته |
Yaşlı dürüst Abe sağolsun evimizi geri aldık ve ben çok değerli bir ders aldım. | Open Subtitles | شكرا لهذا القرد العجوز بفضله استرجعنا منزلنا وتعلمت درساً قيماً |
Onlar pirinç döngüsünün bir parçasılar, ve bu yetenekler onlar için gelecekte çok değerli olacak. | TED | إنهن جزء من دورة الأرز. وهذه المهارات ستكون ذات قيمة لهن في مستقبلهن. |