Mesele şu ki bendeki Alzheimer çok ...ender bir türü. | Open Subtitles | الامر هو ان هذ ا النوع من الزهايمر نادر جدا |
Ancak gördüğümüz üzere, çok ender rastlanırlar dahası, gökyüzünde veya Dünya üzerinde onlardan çok daha tehlikeli şeyler vardır. | Open Subtitles | ولكن كما رأينا فإحتمالها نادر جدا وهناك أشياء اخري في السماء وعلى الأرض هي أكثر خطورة |
Ve ilk kez dalmaya gidişimizde deniz kaplumbağası gördük ki bu çok ender olur. | Open Subtitles | و كانت أول مرة نخرج لالغوص شاهدنا السلاحف البحرية وهو أمر نادر جدا |
Bir erkeğin çiçeklere ilgisinin olması çok ender bir durum. | Open Subtitles | من النادر جداً أن تجد رجلاً يهتم بالأزهار |
Doğal yoldan böyle çoklu bir hamileliğin gerçekleştiğine çok ender rastlanıyor. | Open Subtitles | إن من النادر جداً أن يحدث حمل متعدد مثل هذا بشكل طبيعي. |
Bu kara cahiller çok ender Fransız şarabı içiyorlarmış. | Open Subtitles | هؤلاء القرويون إستولوا على نبيذ فرنسي نادر جداً |
Teşekkürler - çok ender görülen bir ayıyımdır. | Open Subtitles | .حسنٌ، أنا دبّ نادر جداً لم يتبقى الكثير منا |
Kraliyet lahdini çok ender uzun süre başıboş bırakırlar. | Open Subtitles | النواويس الملكية نادرا ما تترك دون حراس لفترات طويلة |
Ayrıca pırıl pırıl parlar. Bu madde çok ender görülür. | Open Subtitles | لكن هذا الشيء الحقيقي نادر جدا |
çok ender görülen bir kılıç. | Open Subtitles | سيف، فرانك سيف نادر جدا |
çok ender, çöllerden. | Open Subtitles | نادر جدا, من الصحراء |
Genetik bilgimizi Linda ile paylaştığımız için Linda, Harriet ve benim çok ender görülen bir mitokondriyal DNA haplotipi olan K1a1b1 haplotipini paylaştığımızı gösterdi. Bu da uzaktan akraba olduğumuzu gösteriyordu. | TED | و لأننا قد تقاسمنا معلوماتنا الجينية مع ليندا. فقد رأت أنني و هاريت لدينا نوع نادر جدا من الحمض النووي للمتقدرة (mitochondrial DNA) النمط الفرداني K1a1b1a -- مما يعني أن بيننا صلة قرابة ولو بعيدة. |
- çok ender bir parçaydı. | Open Subtitles | هو نادر جدا |
Gerçek bir sihre çok ender rastlıyoruz. | Open Subtitles | من النادر جداً ان ترى سحراً حقيقياً |
Ve bence bu dünyada çok ender rastlanan bir şeydir. | Open Subtitles | وأظن أن هذا شيء نادر جداً في عالمنا هذا |
Pek sipariş etmiyoruz. çok ender. | Open Subtitles | لا أتلقى طلبات كثيرة له هذا نادر جداً |
Ve bu tarz bir konuşma çok ender olur. | TED | وأعتقد أن هذه المحادثة نادرا ما تحدث. |
Senin gibi insanların tavsiyesine çok ender sahip olabiliyoruz. | Open Subtitles | نادرا ما نحصل على نصائح من أُناس مثلك |