Sadece gerkli moleküllerin oluşumu için değil, aynı zamanda bu moleküllerin gerekli yere götürülmesi için de bir çok enerji harcanır. | TED | لا تستهلك الكثير من الطاقة لصنع الجزيئات الضرورية فحسب، بل تأخذ أكثر لتجلبها حيث يجب أن تكون. |
Aslında, bu mağarada biyoloji için o kadar çok enerji var ki, çok sayıda Mağara Balığı'na rastladık. | TED | وفي الوقع ، فإن هناك الكثير من الطاقة للبيولوجيا في ذلك الكهف ، وهناك بالفعل عدد هائل من أسماك الكهف. |
Oysa mavi fotonlar azdır ama çok enerji taşır. | Open Subtitles | في حين أن الفوتونات الزرقاء بالرغم من قلة عددها فهي تحمل الكثير من الطاقة |
Hem çok enerji gerektiriyor hem de gösterisini sergilerken kalp atışları üç katına fırlıyor. | Open Subtitles | إنها تستهلك طاقة كبيرة وبينما يقوم بالعرض يتضاعف نبض قلبه ثلاث مرّات. |
Genellikle şirin bir erkekle tanıştığımda ne düşündüğümü saklamak için çok enerji sarfederim ama seninleyken öylece söyleyebilirim. | Open Subtitles | ابذل طاقة كبيرة فى اخفاء ما أفكر فيه لكن معك يمكننى قول أى شىء |
- Evet ama kemoyu bıraktığımdan beri çok enerji doluyum ve bunca şeyle senin ve babanın uğraşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لدي الكثير من الطاقة منذ توقفت عن الكيماوي ولن أبقي على كل هذه الأعراض ...لك ولأبيك لتعتنوا بها، لذا |
Burada pek çok enerji kaynağı varken jeneratör için neden benzin kullanıyorsun? | Open Subtitles | لديك الكثير من الطاقة هنا فلماذا تستخدام البنزين للمولد؟ |
Onlar da çok enerji sarf ediyor ama birlikte çalışıyor ve çok da eğleniyoruz. | Open Subtitles | بكُل وضوح هُم أيضاً يُخرجون الكثير من الطاقة.. ولكن نحن نعمل سوياً ونحظي بالكثير من المرح أيضاً. |
Birincisi, bu patlama öylesine çok enerji salar ki, füzyon rahatlıkla gümüş, altın ya da uranyum gibi demirden de ağır elementlerin atomlarını oluşturur. | TED | أولاً، هذا الانفجار يُطلق الكثير من الطاقة تجعل الاندماج جامحا ليكوِّن حتى تلك العناصر ذات الذرات الأثقل من الحديد مثل الفضة، والذهب، واليورانيوم. |
Bundan o kadar çok enerji elde edebiliyorsunuz ki, çünkü yılda hektar başına üç kat daha fazla enerji üretiyorlar, çünkü onlardan her gün sıvı elde edebiliyorsunuz. | TED | ويمكنكم إيجاد الكثير من الطاقة من هذا لأنها تنتج ثلاثة أضعاف الطاقة لكل هكتار سنويا، لأنه يمكنك الاستفادة منها على أساس يومي. |
Maris'le ikimiz dün akşam çok enerji harcadık. Hem de çok! | Open Subtitles | أحرقت و"ماريس" الكثير من الطاقة بالأمس، الكثير من الطاقة |
Kemoyu bıraktığımdan beri çok enerji doluyum. | Open Subtitles | لدي الكثير من الطاقة منذ أوقفت الكيماوي |
Travis'in arabasını yıkamasını izlemek çok enerji harcatır. | Open Subtitles | اخذ الكثير من الطاقة لرؤية (ترافس) يغسل السيارة |
- Yürüyün çocuklar. Daha çok enerji ve odakla. | Open Subtitles | -حسنا , الكثير من الطاقة والتركيز |
çok enerji ister o iş. | Open Subtitles | هذا يكلف الكثير من الطاقة |
Mücadele edip korkmaya çok enerji harcadım. Elimde yaşayacak başka bir şeyim kalmazsa diye korkuyorum. | Open Subtitles | أهدرت طاقة كبيرة على المقاومة و الخوف أخشى ألا يبقى لي شيء للعيش فحسب |
Bayılıyorum bu haplara. Daha çok enerji veriyorlar. | Open Subtitles | أحب هذه الحبوب هم يعطونني طاقة كبيرة |