Çok isterdim bayan. Ama doğrusu, o kadar paramız yok. | Open Subtitles | حسناً ، بالتأكيد أود ذلك ، سيدتي ولكننا فى الحقيقة لا نملك سوى عشرة سنتات من أجل الخبز |
Çok isterdim bayan. Ama doğrusu, o kadar paramız yok. | Open Subtitles | حسناً ، بالتأكيد أود ذلك ، سيدتي ولكننا فى الحقيقة لا نملك سوى عشرة سنتات من أجل الخبز |
Çok isterdim ama sana o p.çin saklandığı yeri söyleyemem çavuş. | Open Subtitles | مثلما أحب أن أفعل, لا يمكنني إخبارك بمكان الوغد أيها العريف |
Çok isterdim, ama olmaz. | Open Subtitles | إنها حفلة غير رسمية صغيرة. أحب ذلك لكن ليس بمقدوري المجيء. |
Tatlım, Çok isterdim ama tam da bir konuşmanın ortasındayım. | Open Subtitles | آه يا حلوتي, أودّ ذلك لكنّي في خضمّ شيء الآن |
Çok isterdim, ancak babam öğlen yemeği ısmarlayacak. | Open Subtitles | ..اود ذلك ،لكن لكن بابا دعاني الى الغداء في العصر |
Her ne kadar yüz kez izlememize rağmen Çok isterdim ama... | Open Subtitles | نعم، أود هذا بالتأكيد علي الرغم من أننا شاهدنا الفيلم كثيرًا |
Çok isterdim ama vantilatör kayışını tamir etmem lazım, yoksa buradan bir yere gidemeyiz. | Open Subtitles | أود ذلك سوي انني يجب ان اصلح سير المروحه وإلا لن يمكننا ان نرحل من هنا ابدا |
Çok isterdim... ama her zaman bir çiftliğim olsun istedim. | Open Subtitles | أنا أود ذلك ، لَكنَّه فقط أردتُ دائماً أن أعمَلُ قليلاً مِنْ زراعة |
Çok isterdim ama burada zevk süren siz tanrıların aksine... bendenizin ilgilenmesi gereken, senin bana bahsettiğin bir işim var. | Open Subtitles | أود ذلك لكن عكسكم أيتها الآلهة تتسكعون هنا من المؤسف أن لدي حفلةً دائمة |
Çok isterdim şekerim, fakat şu an biraz meşgulüm. | Open Subtitles | أود ذلك يا عزيزتي لكنني مشغول قليلاً الآن |
Çok isterdim, ama akşam olmadan bu yaprakları... sizin bahçeye atmak zorundayım. | Open Subtitles | كنت أود ذلك و لكن على إزاله هذه الأوراق من الساحه قبل حلول الليل |
Telefonlarıma cevap verseydi bunun hakkında konuşmayı ben de Çok isterdim. | Open Subtitles | أحب أن أتحدث معها حول هذا الموضوع انها لم تتحدث معي |
Bunu ben de Çok isterdim ama korkarım içindeyiz. Hepimiz içindeyiz. | Open Subtitles | كما أنى أحب ذلك , لكنى أخشى أنى جزء منه الأن , كلنا كذلك |
Gelmeyi Çok isterdim ama oynanacak başka oyunlarım var. | Open Subtitles | كنتُ أودّ ذلك, إلا أنّه لديّ لعبتي الخاصّة لألعبها. |
Viktor, bunu Çok isterdim, gerçekten ama gidip Simone'la konuşman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | فيكتور انا اود ذلك بالفعل ولكن اليس عليك الذهاب لكي تتحدث مع سيمون ؟ |
Çok isterdim, ama ne yazık ki daha bir sürü işim var. | Open Subtitles | كنت أود هذا,و لكن لدي الكثير من العمل هنا |
Size sevidirici haber verebilmeyi Çok isterdim ama onu kısa zamanda buluruz, gerçekten, eğer beraber çalışırsak. | Open Subtitles | أتمنى لو كان لديّ أنباء جيدة. ولكن يمكننا العثور عليه سريعاً لو تعاونا معاً |
Sorun seksi olmaman değil. Kıçının üstünde tepinmeyi Çok isterdim. | Open Subtitles | انه ليس لانكِ لست مثيره احب ان احصل على مؤخرتك |
Çok isterdim ama 4 saat uyku ve 9 kahveyle ayakta duruyorum. | Open Subtitles | سأحب ذلك , لكني أعمل بأربعة ساعات نوم و 9 قهوة |
Bunun için gönüllü olmayı Çok isterdim ama neden bahsettiğini gerçekten bilmiyoruz. | Open Subtitles | كم أود أن أتطوع لهذا، ولكننا حقًا لا نعرف ما تتحدث عنه |
Çok isterdim, ama ne yazık ki, odam hazır değil. | Open Subtitles | كم أحب هذا حقاً.. ولكن لسوء الحظ الغرفة ليست معدة |
Çok isterdim,ama bugün gelemem. | Open Subtitles | كنت سأحب هذا كثيراً. و لكن لا يمكنني ذلك |
Hayır, Çok isterdim ama gitmem gereken bir yer var. | Open Subtitles | هذا أقل واجب. يسعدني ذلك ولكن عندي ارتباط ضروري، لذا... |
C.A. : Bu sohbete saatlerce devam edebilmeyi Çok isterdim. | TED | كريس أندرسون : لكم اود ان اكمل هذا الحوار معك لعدة ساعات مقبلة |
Çok isterdim; ama olmaz. Kar edesim geldi. | Open Subtitles | احب ذلك,لكني لا استطيع انا في رحلة قصيرة .. |