- Efendim? Zaten çok iyi bir iş çıkarmışsın. İyisi mi sen bitir. | Open Subtitles | يا عزيزتي لقد قمت بعمل رائع ألا تريدين إنهائه بنفسك ؟ |
Kemikleri temizleme de çok iyi bir iş yapmışlar ama kalıntıların yarısı hala metal tarafından gizleniyor. | Open Subtitles | قاموا بعمل رائع بتصفية العظام باستثناء بعض البقايا التي لا تزال محجوبة بفعل المعادن |
Yemek şirketinin çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | اعتقد اننا يمكن ان نقول ان المطاعم تقوم بعمل رائع |
çok iyi bir iş, Dedektif. | Open Subtitles | عمل جيد جداً أيها المفتَش |
Bunu yazarken çok iyi bir iş çıkarmışsın. | Open Subtitles | قمت بكتابة شيء رائع وجيد |
Bir çocuk için çok iyi bir iş. | Open Subtitles | انها وظيفة جيدة كبداية بالنسبة لطفل |
Ve bu arada çok iyi bir iş yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | وبالمناسبة، وأعتقد في الواقع أنها يقوم بعمل جيد جدا. |
çok iyi bir iş çıkarıyorsun Lindsey. Büyük ortakların bunu fark etmediğini düşünme sakın. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل ممتاز لا تفكر فى أن الشركاء لم يلاحظو هذا |
Babam bana, adaylığını koymanın iyi olup olmayacağını sordu, ...ben de ona evet dedim, çünkü benimle ilgilenerek çok iyi bir iş çıkarıyor umuyorum ki herkesle ilgilenerek de çok iyi işler çıkaracak. | Open Subtitles | لقد سألني والدي إن كنت جاهز للإدارة فقلت أجل لأنه عمل جيد أن يهتم بي أظنه يقوم بعمل رائع |
Evan ölmeden önce, çok iyi bir iş çıkarmakta olduğunuzu söylemişti. | Open Subtitles | قبل موت إيفان أخبرني أنكم تقومون بعمل رائع. |
Böyle alelacele haber verdiğim için kusuruma bakma ama acentayı arayıp çok iyi bir iş çıkardığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | لذا، أعتَذر عن المُهلة القصيِرة، ولكنّي سأتصِل بالوكالة وأخبرهُم أنّكِ قُمتِ بعمل رائع. |
Sadece şunu söylemek istiyorum yeniden yapılanma konusunda çok iyi bir iş çıkartmışsın. | Open Subtitles | أريد أن أقول فحسب أنك قمت بعمل رائع في إعادة البناء |
çok iyi bir iş çıkarıyorlar çünkü onların çocukları onların yemeğini yiyor, fakat daha önemlisi ilk kez saygı görüyorlar, ve işe yarar birşey yaptıklarını hissediyorlar. | TED | ويقومون بعمل رائع لأن أطفالهم يأكلون هذا الأكل كذلك ولكن ما هو أهم أنها أول مرة ينالون الإحترام ويشعرون بأنهم يقومون بشئ جدير بالإهتمام |
Evet, bu konuda çok iyi bir iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | اجل انتم تقومون بعمل رائع حتى الان |
Biz sadece dün çok iyi bir iş çıkardığını söylemek için geldik. | Open Subtitles | إخبارك انك قمت بعمل رائع البارحة |
Her neyse, bu gerçekten çok iyi bir iş. | Open Subtitles | بكل الأحوال، إنه عمل جيد جداً |
çok iyi bir iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفعل عمل جيد جداً |
Bunu yazarken çok iyi bir iş çıkarmışsın. | Open Subtitles | قمت بكتابة شيء رائع وجيد |
Bir çocuk için çok iyi bir iş. | Open Subtitles | انها وظيفة جيدة كبداية بالنسبة لطفل |
Onu saklarken çok iyi bir iş yapmadın gibi. | Open Subtitles | انها ليست مثل ما قمتم به بعمل جيد جدا في إخفائه. |
çok iyi bir iş başardınız, yüzbaşı. | Open Subtitles | قمتِ بعمل ممتاز أيّتها الرئيسة |