Ofisim New York'da. Orası çok yoğun. | Open Subtitles | مكتبي في نيو يورك يبدو أنه مشغول جداً هناك |
Anlıyorum ama şu an şirketimde çok yoğun günler yaşıyorum. | Open Subtitles | أجل، ولكن أنا مشغول جداً بعملي بالمؤسسة. |
Fazlası için vaktim yok. İş çok yoğun oluyor. | Open Subtitles | ليس لدي الوقت لأكثر مشغولة جداً بالعمل. |
Her neyse görünüşe göre Meg Ryan işi olmayacak çünkü programı çok yoğun... | Open Subtitles | يبدو ميغ رايان هو فقط لن ينجح ، بسبب جدول أعمالها مشغول جدا |
çok yoğun bir programım var ve tüm gün bekleyemem. | Open Subtitles | فجدول أعمالي مزدحم جداً ولا أستطيع الانتظار طوال الليل |
l kocan kurtarmaya çalışırken çok yoğun oldu. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولة للغاية محاولة أن أنقذ زوجك |
Bu biraz garip ama yolda çok yoğun bir sis var. | Open Subtitles | إسمعِ, أعلم أنه ما سأقوله سيبدو غريبًا لكن هناك ضبابٌ كثيف متجهٌ نحوي |
Bugün çok yoğun olacaksın gibi görünüyor. | Open Subtitles | لأنه يبدو بأنه ينتظرك يوم حافل للغاية |
çok yoğun. | Open Subtitles | إنها كثيفة. |
Programım çok yoğun, çok meşgulüm. | Open Subtitles | الجدول الزمني الذي لدي مُمتلى. مشغول جداً |
Hal, çok yoğun olacaksın, ben aklına bile gelmem. | Open Subtitles | هال، ستصبح مشغول جداً أنت حتى لن تفكر بشأني |
Dicky söyledi, ama işlerim çok yoğun. | Open Subtitles | لقد أخبرنى بذلك ولكني كنت مشغول جداً فى العمل |
- Çok üzgünüm ama kongre üyemiz çok yoğun bir insandır. | Open Subtitles | -أنا آسفة لكن عضو الكونغرس رجل مشغول جداً |
çok yoğun bir hafta geçirdim. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولة جداً هذا الأسبوع. |
İşleri çok yoğun. Patron sonuçta. | Open Subtitles | إنها مشغولة جداً بإدارة عملها الخاص |
Bu aralar çok ama çok yoğun. | Open Subtitles | أوه، مشغول جدا في هذه الأيام. مشغول جدا. |
Bugün çok yoğun bir gündü. Yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | انه يوم مزدحم جداً لااعتقداننياقدراناكونبديلة.. |
Anne, gerçekten kendim yapmak istedim ama... biliyorsun, işler gerçekten çok yoğun ve... | Open Subtitles | , أردت أن أخبز يا أمي . . لكن , كما تعلمين , كنت مشغولة بالعمل |
Bu sis çok yoğun. Bir şey görebiliyor musunuz? | Open Subtitles | هذا السحاب كثيف هل يمكنك رؤية اى شئ ؟ |
Bugün çok yoğun olacaksın gibi görünüyor. | Open Subtitles | لأنه يبدو بأنه ينتظرك يوم حافل للغاية |
çok yoğun olduğun her halinden belli. | Open Subtitles | من الواضح, أنكِ كنت مشغولة للغاية |
çok yoğun çalıştığınız belli. | Open Subtitles | بالطبع إنه وقت مزدحم بالنسبة لكم كلكم |
Schwarzschild, küçük bir hacme sıkışmış, çok yoğun bir yıldız gibi muazzam büyük bir kütlenin, çekim gücüyle uzay-zamanı hiçbir şeyin | Open Subtitles | سوارزشيلد قال أن كميات هائلة من الكتلة مثل كتلة نجم مكثف جداً |
O yatakta yatarken çevremdeki tüm olan biteni unutmuş gibiydim... kendimi sadece etrafımdaki... kadınlara ve bedenlerimize odaklamıştım, çok yoğun bir deneyimdi. | Open Subtitles | والوضع في هذا السرير جعلني أنسي كل شيء من حولي, وأركز بشكل مكثف جداً على نفسي وعلى تلك المرأة، وعلى أجسامنا, مما جعل التجربة مكثفة جداً. |
İşlerin çok yoğun, beraber vakit geçirme şansımız olur. | Open Subtitles | لديك جدول أعمال مزدحم وسنقضي بعض الوقت معاً |
çok yoğun ve bundan daha uygun bir zaman bulamazdık. | Open Subtitles | وإيجاد موعد آخر سيكون مستحيل فهى مشغولة فى العمل |
Diğer taraftakiler çok yoğun. | Open Subtitles | أولئك الرجال مشغولين بالنهاية الأخرى. |