Fakat 9. Anayol'daki çukurları tamir etmeye çalışmak gibi bir şey. | Open Subtitles | ولكنها أشبه بمحاولة اصلاح تلك الحفر على الطريق السريع التاسع. |
Bu da bok çukurları kazıp saçma sapan şeyler yazmanın bir parçası anlaşılan. | Open Subtitles | عدا الجزء المتعلق بحفر بعض الحفر للبيوت وكتابة الهراء |
Sanırım kalan çukurları sizin kapatmanız gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب عليك عمل بقية الحفر بنفسك ترجمة هشام الخطيب |
Göz çukurları, elmacık kemikleri alt ve üst çene boyutları eşleşiyor. | Open Subtitles | أبعاد محجري العينين، الناتئ الوجني والفكين جميعها تتوافق. |
Hükümet bu gibi çukurları kazmadan önce benim gibi sıradan vatandaşlar düşebilir diye iki kez düşünmeli. | Open Subtitles | يجب ان تفكر الحكومة قبل الحفر أي رجل عادي مثلي قد يسقط أيضا |
Sokaklarındaki çukurları düzeltebileceğimi sanan yaşlı kadınlardan kaçmaya çalışıyorum sürekli. | Open Subtitles | قضيت طوال الوقت أتفادى به السيدات المسنات اللواتي يعتقدن بأنني أستطيع إصلاح الحفر في مجمعهن |
Aut disce, aut discede. Bu tamamen zaman kaybı. Tıpkı tıpkı o boklu çukurları kazmak gibi. | Open Subtitles | وهي مضيعة للوقت وهي تشبه حفر هذه الحفر |
Hem neden size bu çukurları kazdırıyorlar ki? | Open Subtitles | لماذا هم يجعلونكما تحفران هذه الحفر ؟ |
Hayır, Fritz ve Ernst çukurları kazana kadar onları tutacağımız bir yer yok. | Open Subtitles | (لا ، إلـى أن يقوم (فراتز) و (إرنست بصنع الحفر ، ليس هناك مكان نحبسه فيه |
- Senin çukurları kapatman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ـ ألم تكن تغطيّ الحفر ؟ |
Çıkarın şunları! çukurları hazırlayın! | Open Subtitles | ابعدوهم , جهزوا الحفر |
Hükümet bu gibi çukurları kazmadan önce benim gibi sıradan vatandaşlar düşebilir diye iki kez düşünmeli. | Open Subtitles | ويجب على الحكومة التفكير جيدا" قبل الحفر.. ... أي رجل عاي مثلي يمكن أن يقع في هذه الحفر |
Vesalius, kafatasının arkasından bir ip bağlamış ve göz çukurları ceseti yukarı doğru ayakta tutar gibi çekiyor. | Open Subtitles | حسنا، قام (فيزاليوس) بلفّ حبل حول مؤخرة الجمجة ورفعه عبر محجري العين ليرفع الجثة إلى وضعية وقوف. |