ويكيبيديا

    "öğrendiğim şey" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ما تعلمته
        
    • وما تعلّمته
        
    • شيء تعلمته
        
    • الذي تعلمته
        
    • تعلمته هو أن
        
    Ama ben, hayır bu engel olmanın gücü diye karar verdim. çünkü ben büyürken öğrendiğim şey buydu: TED لكنني قررت لا ، انها السلطة على المنع ، لأن هذا ما تعلمته منذ صغري :
    Bundan öğrendiğim şey, hepimiz nefrete karşıyız ve hepimiz nefretin bir sorun olduğu kanısındayız. TED أنظر، ما تعلمته إنه جميعنا ضد الكراهية وكلنا نعتقد أن الكراهية مشكلة.
    Ancak, öğrendiğim şey tasarladığım şeyden daha önemli olan onu tasarlarken takındığım tavırdır. TED ومع ذلك، ما تعلمته كان ما هو أكثر أهمية من الشيء الفعلي الذي صممته هو موقف لدي اتخذت في حين تفعل هذا.
    Ondan öğrendiğim şey eğer istediğin şeye bir kez olsun ulaşırsan o şeyi elinde tutmak için gereken herşeyi yapacağındır. Open Subtitles وما تعلّمته منه هو حالما تحصل على شيءٍ تريده افعل كلّ ما بوسعك للمحافظة عليه ..
    Sendika kampanyam sırasında öğrendiğim şey sonuna kadar savaşmam gerektiği oldu. Open Subtitles شيء تعلمته أثناء حملتي أنه كان يتوجب علي القتال حتى النهاية
    2001'de öğrendiğim şey benim oyumun önemli olduğuydu fakat sesim ve bakış açım da önemliydi. TED الذي تعلمته في 2001 ،بأن صوتي مهم لكن صوتي ووجهة نظري أيضا مهمان.
    Solunuzda gördüğünüz sanat parçası kırmızı ardıç tarafından boyandı, sağdakide bir köknar ağacı tarafından. Ve öğrendiğim şey farklı türlerin farklı imzaları olduğu idi, Picasso ile Monet arasındaki gibi. TED قطعة الفن التي تشاهدها على يسارك تم رسمها بأرز أحمرغربي، وأما التي على يمينك فبخشب تنوب دوغلاس. وما تعلمته هو أن الأنواع المختلفة لها تواقيع مختلفة مثل بيكاسو مقابل مونيه.
    öğrendiğim şey şu: yaşamımızın sonuna dair plan yapmaya zaman ayırırsak, yaşam kalitemizi sürdürmek için en iyi şansı değerlendirmiş oluruz. TED ما تعلمته هو أنه إذا خصصنا بعض الوقت في التخطيط لنهاية حياتنا، لدينا أفضل فرصة في الحفاظ على نوعية حياتنا.
    Geçtiğimiz birkaç sene içinde öğrendiğim şey: değişim için isteklilerle isteksizlerin koalisyon içinde olması gerektiğidir. TED ما تعلمته خلال هذه السنوات الماضية بأنك بحاجة إلى تحالف من الراغبين وغيرالراغبين في تحقيق التغيير.
    Son bir kaç yıldır en fazla öğrendiğim şey bu. TED هذا ما تعلمته في السنين القليلة الماضية.
    Sanırım öğrendiğim şey, kendime karşı dürüst olmaktır. Open Subtitles أعتقد أن ما تعلمته هو أمر حقيقي بالنسبه لي ، لأن
    Eğer Kehanetler kitabından öğrendiğim şey doğruysa, Open Subtitles إذا ما تعلمته من خلال كتاب النذر الصحيح،
    Ondan öğrendiğim şey bir kadının bu koşullar altında oğlu ile ilgili olanlara rağmen bu kadar gönlü zengin olabiliyor ve sahip olduğu hayat bu şekilde gidiyor. TED الان ما تعلمته منها ان امرأة ليس فقط بإمكانها ان تكون كريمة جدا في ظل هذه الظروف و ما كان حينذاك و ما كان يحدث لابنها لكن الحياة التي عاشتها
    öğrendiğim şey, bunun nedeninin çevre olduğuydu. Doğru çevremiz olunca, her birimizin olağanüstü şeyler yapma kapasitesi bulunuyor ve daha da önemlisi diğer herkes de bu kapasiteye sahip. TED ما تعلمته هو أن الأمر متعلق بالمحيط، إذا كانت لديك بيئة مناسبة، ستكون لكل واحد منا القدرة على القيام بأشياء مميزة، والأمر الأهم، هو أن الجميع يمكنهم القيام بهذا أيضا.
    Kuzey Idaho'da öğrendiğim şey, bu kadar çok polis ve silah etraftayken topluma nüfus eden tuhaf bir paranoyak tutum. TED ما تعلمته من شمال ايداهو هو وجود نوع من جنون الارتياب والشك الذي يمكن أن يسيطر على المجتمع عند انتشار رجال الشرطة والسلاح من حولهم.
    Fakat insanlarla konuşarak ve bunlar hakkında sitemde yazılar yazarak öğrendiğim şey ise, böyle bir yönelime yol açacak, bir çok büyük güç vardır. TED ولكن ما تعلمته من خلال حديثي مع الأشخاص وكتاباتي حول هذه الأفكار على موقعي الخاص بي على الإنترنت، أنه يوجد قوى هائلة كونك ضمن هؤلاء.
    öğrendiğim şey, aydınlanmam şu: TED هذا ما تعلمته. هذا ما اكتشفته.
    Hepsini bir araya topladım, öğrendiğim şey buydu. TED لذلك جمعتها كلها وهذا ما تعلمته
    Ve bu süreçte öğrendiğim şey, farklı insanların farklı güçlerle destek verdiğini bilmemiz, ve tüm takımımız ilerlesin diye onların paylaşmalarına ve sivrilmelerine izin vermek zorundayız. TED وكان ما تعلمته في هذه العملية بأننا بحاجة أن نعرف أن أُناس مختلفون يُساهمون بقدرات مختلفة، وليزدهر فريقنا بأكلمه يجب علينا أن نسمح لهم بأن يُشاركوا، نسمح لهم أن يتألقوا.
    Ondan öğrendiğim şey eğer istediğin şeye bir kez olsun ulaşırsan o şeyi elinde tutmak için gereken herşeyi yapacağındır. Open Subtitles وما تعلّمته منه هو حالما تحصل على شيءٍ تريده افعل كلّ ما بوسعك للمحافظة عليه ..
    Peki, ilk öğrendiğim şey ise, masrafların gerçekten kaygan bir kavram olduğudur. TED حسنا، أول شيء تعلمته أن التكلفة هي مفهوم غامض حقّا.
    İlk öğrendiğim şey, nefesinizi tutarken asla kımıldamalısınız bu enerji kaybına neden olur. TED الشيء الأول الذي تعلمته هو عندما تحبس أنفاسك يجب عليك أن لا تتحرك على الإطلاق لأن هذا يستهلك من طاقتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد