Ama ben, hayır bu engel olmanın gücü diye karar verdim. çünkü ben büyürken öğrendiğim şey buydu: | TED | لكنني قررت لا ، انها السلطة على المنع ، لأن هذا ما تعلمته منذ صغري : |
Bundan öğrendiğim şey, hepimiz nefrete karşıyız ve hepimiz nefretin bir sorun olduğu kanısındayız. | TED | أنظر، ما تعلمته إنه جميعنا ضد الكراهية وكلنا نعتقد أن الكراهية مشكلة. |
Ancak, öğrendiğim şey tasarladığım şeyden daha önemli olan onu tasarlarken takındığım tavırdır. | TED | ومع ذلك، ما تعلمته كان ما هو أكثر أهمية من الشيء الفعلي الذي صممته هو موقف لدي اتخذت في حين تفعل هذا. |
Ondan öğrendiğim şey eğer istediğin şeye bir kez olsun ulaşırsan o şeyi elinde tutmak için gereken herşeyi yapacağındır. | Open Subtitles | وما تعلّمته منه هو حالما تحصل على شيءٍ تريده افعل كلّ ما بوسعك للمحافظة عليه .. |
Sendika kampanyam sırasında öğrendiğim şey sonuna kadar savaşmam gerektiği oldu. | Open Subtitles | شيء تعلمته أثناء حملتي أنه كان يتوجب علي القتال حتى النهاية |
2001'de öğrendiğim şey benim oyumun önemli olduğuydu fakat sesim ve bakış açım da önemliydi. | TED | الذي تعلمته في 2001 ،بأن صوتي مهم لكن صوتي ووجهة نظري أيضا مهمان. |
Solunuzda gördüğünüz sanat parçası kırmızı ardıç tarafından boyandı, sağdakide bir köknar ağacı tarafından. Ve öğrendiğim şey farklı türlerin farklı imzaları olduğu idi, Picasso ile Monet arasındaki gibi. | TED | قطعة الفن التي تشاهدها على يسارك تم رسمها بأرز أحمرغربي، وأما التي على يمينك فبخشب تنوب دوغلاس. وما تعلمته هو أن الأنواع المختلفة لها تواقيع مختلفة مثل بيكاسو مقابل مونيه. |
öğrendiğim şey şu: yaşamımızın sonuna dair plan yapmaya zaman ayırırsak, yaşam kalitemizi sürdürmek için en iyi şansı değerlendirmiş oluruz. | TED | ما تعلمته هو أنه إذا خصصنا بعض الوقت في التخطيط لنهاية حياتنا، لدينا أفضل فرصة في الحفاظ على نوعية حياتنا. |
Geçtiğimiz birkaç sene içinde öğrendiğim şey: değişim için isteklilerle isteksizlerin koalisyon içinde olması gerektiğidir. | TED | ما تعلمته خلال هذه السنوات الماضية بأنك بحاجة إلى تحالف من الراغبين وغيرالراغبين في تحقيق التغيير. |
Son bir kaç yıldır en fazla öğrendiğim şey bu. | TED | هذا ما تعلمته في السنين القليلة الماضية. |
Sanırım öğrendiğim şey, kendime karşı dürüst olmaktır. | Open Subtitles | أعتقد أن ما تعلمته هو أمر حقيقي بالنسبه لي ، لأن |
Eğer Kehanetler kitabından öğrendiğim şey doğruysa, | Open Subtitles | إذا ما تعلمته من خلال كتاب النذر الصحيح، |
Ondan öğrendiğim şey bir kadının bu koşullar altında oğlu ile ilgili olanlara rağmen bu kadar gönlü zengin olabiliyor ve sahip olduğu hayat bu şekilde gidiyor. | TED | الان ما تعلمته منها ان امرأة ليس فقط بإمكانها ان تكون كريمة جدا في ظل هذه الظروف و ما كان حينذاك و ما كان يحدث لابنها لكن الحياة التي عاشتها |
öğrendiğim şey, bunun nedeninin çevre olduğuydu. Doğru çevremiz olunca, her birimizin olağanüstü şeyler yapma kapasitesi bulunuyor ve daha da önemlisi diğer herkes de bu kapasiteye sahip. | TED | ما تعلمته هو أن الأمر متعلق بالمحيط، إذا كانت لديك بيئة مناسبة، ستكون لكل واحد منا القدرة على القيام بأشياء مميزة، والأمر الأهم، هو أن الجميع يمكنهم القيام بهذا أيضا. |
Kuzey Idaho'da öğrendiğim şey, bu kadar çok polis ve silah etraftayken topluma nüfus eden tuhaf bir paranoyak tutum. | TED | ما تعلمته من شمال ايداهو هو وجود نوع من جنون الارتياب والشك الذي يمكن أن يسيطر على المجتمع عند انتشار رجال الشرطة والسلاح من حولهم. |
Fakat insanlarla konuşarak ve bunlar hakkında sitemde yazılar yazarak öğrendiğim şey ise, böyle bir yönelime yol açacak, bir çok büyük güç vardır. | TED | ولكن ما تعلمته من خلال حديثي مع الأشخاص وكتاباتي حول هذه الأفكار على موقعي الخاص بي على الإنترنت، أنه يوجد قوى هائلة كونك ضمن هؤلاء. |
öğrendiğim şey, aydınlanmam şu: | TED | هذا ما تعلمته. هذا ما اكتشفته. |
Hepsini bir araya topladım, öğrendiğim şey buydu. | TED | لذلك جمعتها كلها وهذا ما تعلمته |
Ve bu süreçte öğrendiğim şey, farklı insanların farklı güçlerle destek verdiğini bilmemiz, ve tüm takımımız ilerlesin diye onların paylaşmalarına ve sivrilmelerine izin vermek zorundayız. | TED | وكان ما تعلمته في هذه العملية بأننا بحاجة أن نعرف أن أُناس مختلفون يُساهمون بقدرات مختلفة، وليزدهر فريقنا بأكلمه يجب علينا أن نسمح لهم بأن يُشاركوا، نسمح لهم أن يتألقوا. |
Ondan öğrendiğim şey eğer istediğin şeye bir kez olsun ulaşırsan o şeyi elinde tutmak için gereken herşeyi yapacağındır. | Open Subtitles | وما تعلّمته منه هو حالما تحصل على شيءٍ تريده افعل كلّ ما بوسعك للمحافظة عليه .. |
Peki, ilk öğrendiğim şey ise, masrafların gerçekten kaygan bir kavram olduğudur. | TED | حسنا، أول شيء تعلمته أن التكلفة هي مفهوم غامض حقّا. |
İlk öğrendiğim şey, nefesinizi tutarken asla kımıldamalısınız bu enerji kaybına neden olur. | TED | الشيء الأول الذي تعلمته هو عندما تحبس أنفاسك يجب عليك أن لا تتحرك على الإطلاق لأن هذا يستهلك من طاقتك |