Koç benden ilerleme raporu hazırlamamı istediğinde... bir öğretmen olarak gücendim. | Open Subtitles | كمدرس ، تمت إهانتي عندما طلب مني أن أمده بتقارير المنهج |
Seni, yedek öğretmen olarak... arada sırada sınıflara sokabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع إعادتك الاَن إلى قاعة الدروس كمدرس إحتياطي ومن ثم |
Pekala, tekrardan, eski bir öğretmen olarak söylüyorum ki insanlar böyle motive edilmez. | Open Subtitles | حسنا مجددا كمدرسة سابقة ليست هذه طريقة لتحفيز الناس |
Belki de İsa'yı sadece çöldeki bir öğretmen olarak hatırlardık. | Open Subtitles | لربما تذكرناه فقط كمعلّم يجوب الصحراء. |
Onların tutkusu beni çizim derslerine geri dönmek için teşvik etti, şimdi bir öğretmen olarak ben de yapıyorum. | TED | شغفهم شجعني لأعود إلى صفوف الرسم، ولكن هذه المرة كمعلمة. |
Bir kadın olarak itibarımı bana verirken bir öğretmen olarak bütün itibarını yitirmiştin. | Open Subtitles | لاعطائي كرامتي كأمرأة فَقدت كُل كرامتك كمعلم |
Hepinizin bildiği gibi Bay Clark burada geçici öğretmen olarak işe başladı. | Open Subtitles | وكما تعلمون جميعا السيد كلارك بدأ معنا هنا كمدرس مؤقت |
Bir öğretmen olarak mizacın ile dersi ayırmak senin görevin. | Open Subtitles | كيف يفترض بي أن أعرف ذلك ؟ كمدرس فمن واجبك أن تفصل خواصك الشخصية عن موضوع الدرس |
Bütçe kısıntısından ötürü, ortaokul müzik öğretmenliği görevimden alınmıştım ve lisede vekil öğretmen olarak çalışıyordum. | Open Subtitles | بسبب إقتطاع الميزانية , منصبي كمدرس للموسيقى في المدرسة قد تم إيقافه لذا أنا الأن مدرس بديل في الثانوية |
Seni bir öğretmen olarak tuttum, kahin olarak değil. | Open Subtitles | لقد إستخدمتك كمدرس و ليس كعراف |
öğretmen olarak sicilinin neden tek başına yetmediğini anlayamıyor. | Open Subtitles | أنهلايستطيعأنيفهم ... لماذا لا يكفى سجله كمدرس... |
Bir öğretmen olarak başarısız olduğumu düşündüm. | TED | إعتقدت أني قد فشلت كمدرس. |
- Bir öğretmen olarak yaptığım işin sonuçları çok kötü değil. | Open Subtitles | -و ما الجميل في هذا؟ -نتائج عملي كمدرسة ليست سيئة |
öğretmen olarak son birkaç saatimin keyfini çıkartacağım. | Open Subtitles | انا ذاهبة لاستمتع بآخر لحظاتي كمدرسة |
Genç bir bayan, bir öğretmen olarak görevim, | Open Subtitles | "شكرا يا سيد "هاتشنس وضعي كمدرسة |
Benim yarım kadar bile güçlü değil. - Bir öğretmen olarak seni hak etmiyor! | Open Subtitles | -فهي لا تضاهيني قوّة ولا تستحقّك كمعلّم |
Bir öğretmen olarak, yaramaz çocukları kontrol etmenin en iyi yolunun, onların ailelerini içten içe utandırmak... olduğunu keşfetmişti. | Open Subtitles | كمعلمة, وجدت طريقة للسيطرة على الطلبة المنفلتين وهي أن تغرس إحساس قوي من الخزي في أبائهم |
"Bir öğretmen olarak, yönetim standartlarını yüksek tutmak zorundaydım, bense bu standartarı canlı tutmakta başarısız oldum. | Open Subtitles | كمعلمة ، يجب أن يكون عندي معيار عالى من الأدب ولكنى فشلت في أن أبقى على هذا |
16 yaşında sarı hummadan ebeveynlerini ve erkek kardeşini kaybettikten sonra, Memphis, Tennessee'de öğretmen olarak çalışarak hayatta kalan beş kardeşini destekledi. | TED | وبعد فقدانها لكلا والديها وأخيها إثر إصابتهم بحمى الصفراء حين كان عمرها 16، وفرت الدعم لأشقائها الخمسة المتبقيين من خلال عملها كمعلمة في ممفيس بولاية تينيسي. |
Dinleyin, çocuklar, ahbaplar,... beni sadece bir öğretmen olarak görmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | أسمعوا يا أولاد يا شباب أنا لا أريدكم أن تفكروا في كمعلم لكم |