Tamam, bana konuşmayı öğrettin, peki kazancım ne? Küfür etmesini biliyorum. | Open Subtitles | أنت علمتني الكلام و إفادتي منه هي أن أصب عليك اللعنة |
Bana bu işte en önemli şeyin ortağına güvenmek olduğunu öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني بأن أهم شيء في هذه الوظيفة هو الوثوق بشريكك. |
Bana her şeyi öğrettin. Ne güzel zamanlardı onlar. | Open Subtitles | علمتني كل شيء، كانت تلك هي الأوقات السعيدة |
Bildiklerimin çoğunu sen öğrettin, bu yüzden sana bunu yapmamalıydım belki. | Open Subtitles | علّمتني معظم ماأعرف لذا أفترض بأنّني أدين لك بأفضل من هذا |
Hayır, ona bu kadar bağımsız olmayı sen öğrettin. | Open Subtitles | لا ، أنت من علمته كيف يكون رجلاً مستقلاً للغاية |
Ben buraya geldiğimde bana asil gibi değil de normal davranmayı öğrettin. | Open Subtitles | عندما جأت الى هنا علمتيني كيف امثل ان اكون طبيعية وليس ملكية |
kutsal elçin Aziz Paul aracılığıyla, kalbi umutsuzlukla kaplı olan bizlere, bedbaht olmamayı öğrettin. | Open Subtitles | لقد علمتنا أيضا بواسطة حوريتك المقدسة سانت بول نتوسل إليك يا أبانا الرحيم |
İnsanlar stresleriyle farklı şekilde yüzleşirler. Bunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | يتعامل الناس مع الضغط بطرق مختلفة، أنت من علمني هذا. |
İyi bir ev sahibinin konuklara gerekeni vermesini öğrettin. | Open Subtitles | علمتني دائما ان المضيف الجيد يلبي متطلبات ضيفه |
Kadınlar hakkında bildiğim her şeyi bana sen öğrettin. | Open Subtitles | أنت قد علمتني كل شئ أعرفه عن النساء. لا تنس ذلك |
Bir patates için insanların her şeyi yapabileceklerini öğrettin. | Open Subtitles | لقد علمتني أن الناس يفعلون أي شئ من أجل البطاطس. |
Her zaman gösterişli ol. Bunu bana sen öğrettin, Mike. | Open Subtitles | لابد أن نظهر دائما بأناقة أنت علمتني ذلك، مايك |
Sen bana dövüşmeyi öğrettin, hepsi bu! | Open Subtitles | لقد علمتنى المبارزة هذا كل ما علمتني إياه |
Sen bana dövüşmeyi öğrettin, hepsi bu! | Open Subtitles | لقد علمتنى المبارزة هذا كل ما علمتني إياه |
Bana pes etmemeyi öğrettin. Ben de öyle yapacağım. | Open Subtitles | لقد علمتني أن أقف في مواجهة الشدائد وهذا ما سأفعله |
öğrettin her şey, beni buraya girmekten alıkoymak içindi. - Başka? | Open Subtitles | كان كلّ ما علّمتني إياه لتجنّبني هذا المكان |
Hayır, hayır, sadece seksle turtayı ilişkilendirmeyi öğrettin. | Open Subtitles | كلا، كلا، لقد علمته بمشاركة الجنس مع فطيرة |
Bana cesaretli olmayı öğrettin, çünkü sen de hep cesaretli davranırsın. | Open Subtitles | علمتيني كيف أدافع عن نفسي لأنكِ دائماً تدافعي عن نفسكِ |
Biliyorum sen bize başkalarının ne düşündüğünü umursamamamız gerektiğini öğrettin | Open Subtitles | أعلم أنك علمتنا دائماً ...ألا نهتم بما يفكِّر أي شخص |
Amacı olmayan bir sarhoştum, sonra sen geldin ve bana bir kahraman olmayı öğrettin. | Open Subtitles | , أنا كنت سكيراً , ثم جئت أنت أنت من علمني كيف اكون بطلاً |
Bana nasıl güçlü olunacağını farklı olmakla nasıl baş edeceğimi öğrettin. | Open Subtitles | لأنك علمتنى كيف اكون قوية كيف اتعامل مع كونى مختلفة ؟ |
Ne olmuş? Ona özgüvenli olmayı öğrettin. Şimdi çocukları ayak bileklerinden tutup otobüsten dışarı sarkıtıyor. | Open Subtitles | أنتِ علمتها بأن تثق بنفسها والآن تقوم بتعليق الأطفال بشباك الحافلة |
Isıtmayı kendin mi ayarlıyorsun yoksa farelere motora kömür atmayı öğrettin mi? | Open Subtitles | أدرجة الحرارة مرتفعة هنا، أو علّمت الفئران يجرفوا فحمًا للمحرّك. |
Görünmez olmayı babama öğrettin mi? | Open Subtitles | هل علمتي أبي كيف يكون غير مرئي؟ |
Beni buraya getirdin. U çmayı öğrettin. | Open Subtitles | انتى جلبتينى لنيفرلاند و علمتينى ان اطير |
Hay Allah, bildiğim kadarıyla ona şu buz küpü ve göbek deliği numarasını sen öğrettin. | Open Subtitles | تباً فبحسب علمي لقد علمتيه مكعب الثلج وأمر السرة ذلك |
- Tanık'ın Söz'ünde, - O'na bir şeyler yazmayı öğrettin. | Open Subtitles | ،"في "كلمة الشّاهد أشياءً علّمته أنت أن يكتبها |
Ona öğrettin ama daha öğrenecek çok şeyi var. | Open Subtitles | علّمتها الكثير لكن هناك كثيرا أكثر للتعلّم |
Ne oldu? Onlara vajina çizmeyi mi öğrettin? | Open Subtitles | هل علّمتهم أن يرسموا مهبل ؟ |