Ölümden daha kötü bir şeyin olmadığını sanırdım. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد أنّ لا يوجد شيء أسوأ من الموت |
Onu sinirlendirirsek, bizi sürgüne gönderecek Ölümden daha kötü bir kadere gönderecek. | Open Subtitles | إذا قمنا بإغضابه مرة أخرى هو لن يكتفي بإبعادنا وإنه سيرسلنا إلى مصير أسوأ من الموت |
Ama her şeyi yapamaz çünkü yürüyemiyor, ki bu Ölümden daha kötü bir şey, değil mi? | Open Subtitles | هذا ، عندما لا يسقط على نفسه لأنه لا يستطيع أن يمشي و هذا مصير أسوأ من الموت ، صحيح ؟ |
Senin krallığında, Einon, Ölümden daha kötü akıbetler vardır. | Open Subtitles | فى مملكتك يا أينون هناك مصائر أسوء من الموت |
Ve eğer onları korumazsan Ölümden daha kötü bir kader ile karşılaşacaksın. | Open Subtitles | و إذا لم تقم بحمايتهم ستواجه مصير أسوأ بكثير من الموت |
Bir baba, kızına Ölümden daha kötü neler yapılabileceğini hayal edebilir. | Open Subtitles | يوجد اشياء يمكن ان يتخيلها الاب ان تحدث لابنته اسوء من الموت |
İşin kahramanlığında değilim. Bence Ölümden daha kötü bir şey yok. | Open Subtitles | لا أدّعى البطولة, لا أعتقد ان هناك شئ اسوأ من الموت |
Ya da insan olmanın benim için Ölümden daha kötü bir ceza olduğunu düşünmüşsündür. | Open Subtitles | أو لعلّك ظننتِ أنّ عودتي إنسانة عقابًا أسوأ من الموت إليّ. |
Her şeye rağmen, Ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | علىكلٍ... يوجد في الدنيا أمورٌ أسوأ من الموت. |
Sana söylememe izin ver. Ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | دعني أقول لك هناك أشياء أسوأ من الموت |
İnanın bana bu Ölümden daha kötü bir kader. | Open Subtitles | و صدّقوني، ذلك المصير أسوأ من الموت |
Tabii şimdi burada durup sana bakınca, onun için Ölümden daha kötü bir şey olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ...و الآن أنا واقف هنا أنظر فيك، أعتقد أن هناك شيىء أسوأ من الموت للإنتقام |
Denizciler için Ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء أسوأ من الموت للمارينز |
Ölümden daha kötü şeylerin olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك ثمة أشياء أسوأ من الموت. |
Senini için bir şey kalmadı ama Unutulmuşluk Ölümden daha kötü bir yer. | Open Subtitles | لم يبقَ لكِ سوى الظلام... مكان أسوأ من الموت. |
Bu benim için Ölümden daha kötü. Vermont'u hatırlıyor musun? | Open Subtitles | فحالي أسوأ من الموت أتتذكر فيرمونت؟ |
Ölümden daha kötü şeyler de vardır, Angelus. | Open Subtitles | هناك أمور أسوأ من الموت يا "إنجيلوس". |
Senin krallığında, Einon, Ölümden daha kötü akıbetler vardır. | Open Subtitles | فى مملكتك يا أينون هناك مصائر أسوء من الموت |
Bu Ölümden daha kötü bir kader. | Open Subtitles | تسجيلك. إنه مصير أسوء من الموت. |
Ve ikincisi Ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | وثانيًا... هناك أشياء أسوء من الموت |
Eğer seni gömdüğüm yeri açığa çıkarmasaydım beni Ölümden daha kötü bir kaderle lanetleyebilirlerdi. | Open Subtitles | لو لم أرشدهم إلى موضع قبرك، فسوف يحكمون عليّ بمصير أسوأ بكثير من الموت. |
Göreceksin, Ölümden daha kötü durumlar da vardır. | Open Subtitles | ستكتشف قريبا بانه يوجد هناك اقدار اسوء من الموت |
Ölümden daha kötü şeyler var. Bana inanmalısınız. | Open Subtitles | هنالك أشياء اسوأ من الموت يجب أن تصدّقيني |