...ölümsüzlüğü irdeliyordu. Bu konu sürekli aklını kurcalıyordu. | Open Subtitles | هو يتعامل مع موضوع الخلود الموضوع الذي قضى عليه |
O Ateş Çemberiyle çevrilidir, bu ateş ölümsüzlüğü öldürüyor. | Open Subtitles | إنها تحيطها في دائرة من نار نار تقتل الخلود |
Biliyorsunuz ki ölümsüzlüğü kazandığım zaman geri gelip sizin güzel küçük suratlarınızı parçalayacağım. | Open Subtitles | كما تعلمن، لحظة حصولي على الخلود فسأعود لسحق رؤوسكن الصغيرة الجميلة |
"Ruhun ölümsüzlüğü doktrini huzurdan çok korku verir." | Open Subtitles | فلسفة خلود الروح فيها خطر أكثر من الراحة |
ölümsüzlüğü bulmak için 500 yıl uğraştın bense sadece 19 yılda başardım! | Open Subtitles | قضيتَ 500 سنة محاولا صنع خالد وأنا... نجحت في أقل من 19 سنة |
Evet, David hâlâ annesinin bir çeşit efsanevi ölümsüzlüğü olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | ديفيد" يعتقد أن أمه" أنها خالده ، و هذا أمر رائع |
İnsan ölümsüzlüğü, kendini salıvermek için bir sebep olarak görmemeli. | Open Subtitles | الرجل لا ينبغي عليه أن يستخدم الخلود كذريعة ليجعل نفسه بالذهاب |
Muller ölümsüzlüğü keşfetti, ...ama bunu Avalon'dan saklamak istedi. | Open Subtitles | لقد اكتشف موللر سر الخلود لحمايته من أفالون |
Kraliçeniz ölümsüzlüğü yeryüzünde arıyor. Sahte bir cenneti. | Open Subtitles | ان الملكة تسعي نحو الخلود على الأرض الجنة المزيفة |
Ve Dünya, sadece Tek Gerçek Tanrı'nın ölümsüzlüğü önerebileceğini anlayacak. | Open Subtitles | والعالم سيفهم أنه فقط الله الواحد هو فقط من يقدم الخلود |
- Ölümden bahsetmen çok tuhaf. Çünkü ben de tam bana söz verdiğin şu ölümsüzlüğü almaya gelmiştim. | Open Subtitles | طريف ذِكرك للموت، لأنّي هنا لنيل الخلود الذي وعدتِني به |
Hepimiz kendimizce ölümsüzlüğü ararız. Kabileleri ve dinleri bağlayan budur. | Open Subtitles | جميعنا يبحث عن الخلود بطريقته الخاصة، وذلك ما يربط العشائر والأديان. |
Bu çocuğu karanlık rahmine alıp ona ölümsüzlüğü bahşet. | Open Subtitles | خذي هذا الطفل وضعيه داخل رحمكِ المُظلم وامنحيه الخلود |
Bu çocuğu karanlık rahmine alıp ona ölümsüzlüğü bahşet. | Open Subtitles | خذي هذا الطفل وضعيه داخل رحمكِ المُظلم وامنحيه الخلود |
Bir çeşit tarikat gibi ve o onlara ölümsüzlüğü sunan bir mesih. | Open Subtitles | أتعلمين، الأمر أشبه بديانة، و يعد هو مسيحهم الذي يعرض عليهم الخلود في علبة |
Bu bana, oldukça iyi bir sebep gibi görünüyor, ...ölümsüzlüğü kaybetmem için. | Open Subtitles | يبدو لي سبباً كافيا للتفريط في هبة الخلود |
Dünya'da ölümsüzlüğü size getirebilen tek şirket. | Open Subtitles | الشركة الوحيدة في العالم التي يمكن أن تحقق لك الخلود |
Neredeyse bin yıldır düşmanımın kanıyla yıkandım ve esrarengiz bir şekilde bana ölümsüzlüğü bahşetti. | Open Subtitles | لألف عام وأنا استحم في دماء أعدائي ولأسباب غامضة إنها تعطيني الخلود |
"lkincisi, ruhun ölümsüzlüğü maddesel olmamasının bir sonucudur, bazı olaylarla anlaşılabilir ve ölümsüzlük fikriyle uyum halindedir." | Open Subtitles | ",وثانيا ان خلود الروح تتاكد نتيجه لعدم ماديتها |
Geass'ı ve ölümsüzlüğü olan onunla bir kumar oynayacağım. | Open Subtitles | وهو خالد... وقوة جييس لاتعمل عليه ، واما ، ولكنني سوف اراهن على اسقاطه! |
Şimdi, ölümsüzlüğü tadacağım. | Open Subtitles | الآن سأحصل على حياة أبدية |