Kesin olan tek şey Madame Doyle'u bir balığın öldürmediği. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد هو سيدة دويل لم تقتل من قبل سمكة |
Kimseyi öldürmediği için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظة أنها لم تقتل أحدا |
Birini öldürmediği için şanslısın. | Open Subtitles | محظوظه لكونها لم تقتل احدا. |
Seni de öldürmediği için şanslısın... ..ya da tecavüz edip öldürmediği için... ..ya da öldürüp tecavüz etmediği için. | Open Subtitles | إنك محظوظة لأنه لم يقتلك أيضاً... أو لأنه لم يغتصبك ثم يقتلك... أو لأنه لم يقتلك ثم يغتصبك |
Seni de öldürmediği için şanslısın ya da tecavüz edip öldürmediği için ya da öldürüp tecavüz etmediği için. | Open Subtitles | إنك محظوظة لأنه لم يقتلك أيضاً... أو لأنه لم يغتصبك ثم يقتلك... أو لأنه لم يقتلك ثم يغتصبك |
Rus casusu olmaması Carter'ı öldürmediği anlamına gelmez. | Open Subtitles | ، فقط لعدم كونها جاسوسة روسية (فلا يعني هذا أنها لم تقتل (كارتر |
- O kadını öldürmediği için. | Open Subtitles | -بما أنّها لم تقتل تلك الامرأة . |
İkimiz de Amelia'nın annesini öldürmediği biliyoruz. | Open Subtitles | (كلانا يعرف أنك لم تقتل (أميليا. |
Jennifer hususunda güvenlik kayıtlarına göre o insanları öldürmediği gün gibi... | Open Subtitles | ... (بشأن (جينيفر ... كاميرات المراقبة أوضحت أنها لم تقتل |
Fayed, seni bu sabah öldürmediği için gerçekten çok mutluyum. | Open Subtitles | يسعدنى حقاً أن (فايد) لم يقتلك هذا الصباح |
öldürmediği için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أنه لم يقتلك. |
Seni öldürmediği için şanslısın. | Open Subtitles | انت محظوظ لانه لم يقتلك |
Seni öldürmediği için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظة لأنه لم يقتلك |
- Seni öldürmediği için şanslısın. | Open Subtitles | -أنت محظوظ لأنه لم يقتلك |