Onunla birlikte ölen oğluna! Böylece mülkü diğer akrabasının oluyor. | Open Subtitles | ابنه الذى مات معه وهكذا تصبح أملاكه إرثاً لأقرب أقاربه |
Ben burada çalışmıyorum. ölen başka bir güvenlik görevlisini ziyarete geldim. Hoşça kal. | Open Subtitles | أنا لا أعمل هنا ، كنت أزور حارس آخر مات ، إلى اللقاء |
Hapishanede ölen bir kadın vardı... Ölürken bile seni lanetliyordu... | Open Subtitles | كانت هناك امرأة ماتت في السجن، ماتت و هي تلعنك. |
ölen adamın adı Angelo Bellini. "Hayvan Angie" olarak biliniyor. | Open Subtitles | اسم رجلنا الميت أنجيلو بيليني، معروف كذلك ب، أنجي، الحيوان. |
Örneğin, 2010'daki kuraklık sonrası ölen ağaçlar kırmızı ile gösterilmiştir. | TED | على سبيل المثال، هذه هى كل الاشجار الميتة والتي باللون الأحمر والتي ماتت بعد الجفاف في عام 2010. |
Onlar için Sodom ve Gomora'da ölen binlerce kişiden daha fazla üzülmedim. | Open Subtitles | أنا لا أندبهم أكثر مماأندب الألف شخص الذين ماتوا فى سودوم وجوموراه |
Az önceki davranışım için üzgünüm ve ölen arkadaşın için. | Open Subtitles | أنا متأسفة بشأن تصرفي منذ قليل وبشأن صديقكِ الذي مات |
Çatışmada ölen ajan Sam Martino hakkında bir dedikodu var. | Open Subtitles | العميل الذي مات أثناء اطلاق النار سام مارتينو هنالك شائعات |
Bir yerde çok uzun süre... oturduğu için ölen savaş muhabirini duymuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت عن مراسل الحروب مات جراء الجلوس في مكان واحد طويلاً |
Şu gece kulübü yangınında ölen Jang beyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | مازلت تذكر السيد جانج الذي مات في حريق النادي اليلي؟ |
Çünkü şu ölen annesi var ya, annemle evlenmeden önce babamla berabermişler. | Open Subtitles | لقد أنجبها أبي من تلك المرأة التي ماتت قبل أن يتزوج أمي |
Uçakla Chicago'dan buraya dört yıl önce ölen bir kız için mi geldiniz? | Open Subtitles | سافرت جوّا كل هاته المسافة من أجل فتاة ماتت قبل 4 سنوات ؟ |
Bu yüzden ölen köpeğinin derisinden ve yaşlı bir rakunun kuyruğundan | Open Subtitles | لذا فقد صنع له قبعة جديدة ولينة.. من جلد كلبه الميت.. |
ölen kişinin yerine geçecek olanı aramak için kanatlarıyla hızlanırlar. | Open Subtitles | و بالأجنحة تذهب بعيداً إبحث عنه الذي سوف يستبدل الميت |
Ama diğer yöntem temelde hücreleri indirmek, içeri nakletmek, ölen ve kaybolan hücrelerin yerine geçirmek, beyinde bile. | TED | لكن الطريق الآخر هو دمجهم بفاعلية، تزرعهم بالداخل، لتحل محل الخلايا الميتة أو المفقودة، حتى في الدماغ. |
Onlar için Sodom ve Gomora'da ölen binlerce kişiden daha fazla üzülmedim. | Open Subtitles | أنا لا أندبهم أكثر مماأندب الألف شخص الذين ماتوا فى سودوم وجوموراه |
Bundan yaklaşık iki yıl önce ölen bir oğlu vardı. | Open Subtitles | كان لديها سوء الصبي الصغير الذي توفي قبل عامين تقريبا. |
Eksisi, dünya tarihinin en feci şekilde ölen insanları olacağız. | Open Subtitles | وعلى الجانب السلبي، سنختبر أقوى موت مؤلم في كل العصور. |
Geçen üç yılda orada ölen insan sayısı Suriye'de ölen sayısından daha fazla. | TED | إذ أن عدد الموتى فيها طيلة السنين الثلاث الماضية أكثر من سوريا. |
Şehrimizin geleceğini ölen bir adamın ellerine bırakmak ne kadar akıllıca? | Open Subtitles | لن يكون من الحكمة وضع مستقل مدينتنا في يد رجل يحتضر? |
Yvette ve Rebecca Ellison birkaç ay önce ölen Charles Ellison'ın tek çocuklarıydı. | Open Subtitles | ايفيت و ريبيكا ايليسون كانا الطفلين الوحيدين لجارلز اليسون المتوفى قبل أشهر قليلة |
Fotoğraf çekilmiş ama kadın baskıları almaya gittiğinde... ..kendi resminin yanında savaşta ölen oğlunun... ..suretinin çıktığını görmüş. | Open Subtitles | التُقِطت الصّورة و لكن عندما أخذت الكروت لم تر نفسها وحيدة في الصّورة كان هناك ابنها الميّت أيضا |
Haksızsa, ölen kadına birkaç gün yetecek kadar ümit verdim demektir. | Open Subtitles | و إن كان مخطئاً فقد أعطيت امرأة تحتضر يومين من الأمل |
ölen adamın ruhu burada ve çok kızgınken demek istemiştim. | Open Subtitles | ماذا عن وجود روح الرجل المتوفي هنا . و كونه غاضب جداً. |
Kalpsiz oğlun neden hastanedeki ölen babasını görmeye gitmediğini öğrenmek için geldin demek. | Open Subtitles | إذاً ،جئت لرؤية ذلك الابن القاسي الذي لم يذهب للمستشفى لرؤية أبيه المحتضر |
O kız, muhbir, öldüğü zaman senin içinde ölen şey hayata döndü. | Open Subtitles | مهما مات فيك عندما توفيت الطفلة المخبر انها الحياة تأتي مرةً أخرى |