| Belli ki bir salgında ölmüşler. Bu yüzden kireç kaplılar. | Open Subtitles | من الواضح أنهم ماتوا جراء الوباء ولهذا وضعوا في صفوف |
| Diğer ortakları hakkında hiç konuşmadan hapiste ölmüşler. | Open Subtitles | لقد ماتوا في السجن من دون أن يخونوا شريكهم أو يكشفوا هويته |
| Sadece o garsonla aynı şekilde ölmüşler. | Open Subtitles | في الواقع لقد ماتوا مثلما ماتت النادلة تماماً |
| Çünkü yıllar önce ölmüşler. Kafanızı karıştıran nedir? | Open Subtitles | لأنهما ماتا قبل أعوام طويلة أي جزء يحيركما ؟ |
| Söylediğine göre, ölmüşler, hem de hepsi. Pilot daha yakından görebilmek için iyice alçalmış. Paspas gibi serilmiş hepsi. | Open Subtitles | جميعهم ماتوا، هذا ماقالوه، الطيار إنخفض ليلقي نظرة عن قرب فوجدهم موتى |
| ölmüşler. Aşağıdaki askerler gibi infaz edilmişler. | Open Subtitles | انهم ميتون , اعدموا مثل القوات التي بالاسفل |
| İsimleri sanki sahipleri çoktan ölmüşler gibi okuyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يقرأون أسماء من فى القرعة وكأنهم ماتوا بالفعل |
| Huzur içinde ölmüşler. Şükretmen gerekir. | Open Subtitles | لقد ماتوا بسلام، يجب ان تكون ممتناً لذلك |
| Ben ölmüşler gibi davranıyorum. | Open Subtitles | ومن ثم لم نسمع من جديد. أنا أدعي أنهم ماتوا. |
| Ama kasabalılar gizemli bir şekilde ölmüşler ve orası bir hayalet kasabaya dönmüş. | Open Subtitles | لكن القرويّين ماتوا بشكل غامض والآن تعتبر مدينة أشباح |
| Üçü de geçen ağustosta mezotelyomdan ölmüşler. | Open Subtitles | كل الرجال الثلاثة ماتوا آب الماضي من الميسوثيوما |
| Yaklaşık 300 kilometre hızla çarpan iki tonluk metal yığınından sonra et ve kemikleri Newton yasalarına uymuş ve hepsi ölmüşler. | Open Subtitles | طنان من الحديد بسرعة 200 ميل في الساعة اللحم والعظم و قوانين نيوتن القديمة لقد ماتوا هباءً |
| Evi sattıktan hemen sonra felç geçirerek ölmüşler. | Open Subtitles | ماتا بسكتات دماغية بعد بيعهم المنزل مباشرةً |
| - ...sonra bakıyorsun, ölmüşler. - Radyasyon değil o zaman. | Open Subtitles | و في اللحظة التالية ماتا - هذا ليس إشعاعاً - |
| Onlar öldü. Ben çok küçükken ölmüşler. | Open Subtitles | إنهم موتى ماتوا قبل أن أستطيع تذكر شيئ |
| ölmüşler. Ne biçim bir hikâye? | Open Subtitles | إنهم موتى يالها من قصه , صح ؟ |
| Ben, ölmüşler! | Open Subtitles | أنهم ميتون. بين. بين، أنهم ميتون! |
| Bütün kurbanlar bir ila üç ay önce ölmüşler. | Open Subtitles | إن كل الضحايا توفوا قبل شهر الى ثلاثة أشهر |
| Anneleri küçükken araba kazasında ölmüşler. | Open Subtitles | والديه توفيا في حادث سيارة عندما كان صغيراً |
| ..onların yaptıkları şeyin kötü olduğunu sandım diye ölmüşler | Open Subtitles | ماتو جميعا لانهم كانو يشعرون بالسوء حيال ما يفعلونه |
| Azmışlar, Barbara. Yıllar önce ölmüşler. | Open Subtitles | إنهم عطشانين يا باربرة لأنهم أموات منذ زمن طويل |
| Onlar çoktan ölmüşler. Bunu sen biliyorsun, ben biliyorum. | Open Subtitles | هم مَوتى تَعْرفُ ذلك وأنا أَعْرفُه ايضا |
| İkisi de aynı şekilde mi ölmüşler? | Open Subtitles | كلتاهما ماتتا بنفس الطريقة؟ |
| Anne ve baba, ölmüşler. | Open Subtitles | الأب والأم ... متوفون |
| Çin-Hindinde ölmüşler. | Open Subtitles | (كان والداك طبيبان توفّيا فى (الهند الصينيّة |
| Joe Karem ve Timothy Calvert. Olay yerinde ölmüşler, sabıkaları yok. | Open Subtitles | جو كاريم و تيموثي كالفرت كانا ميتان عند الوصول |
| - Güzel. - ölmüşler. | Open Subtitles | ــ جيد ــ موتىّ |
| Denizciler, onun şarkısıyla öylesine büyülenmişler ki gemilerini, kayalara çarpıp, ölmüşler. | Open Subtitles | كان البحارة مسحورون بغنائها حيث اصطدمت سفنهم بصخور وماتوا |