Ömür boyu nefret ettiğim babam ölmeden önce bana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | أبي، الذي كرهته طوال حياتي عمل شيء واحد جيد قبل أن يموت |
Garza ölmeden önce bana, babamın çalıştığı eski bir cinayet davasına ait delilleri yolladı. | Open Subtitles | غارزا أرسل لي أدلة قبل أن يموت لقضية قتل قديمة, والدي كان يعمل عليها |
Bu adam ölmeden önce bana bir çok yararlı bilgi verdi. | Open Subtitles | أعطاني هذا جميع أنواع المعلومات قبل أن يموت |
- Annika ölürken, ölmeden önce bana bir şey verdi. | Open Subtitles | قبل أن تموت أنيكا أعطتني شيئاً ماذا يوجد عليها؟ |
Büyük annem vahim bir kazada ölmeden önce bana bir aile tarifi bırakmıştı. | Open Subtitles | جدتي أعطتني وصفة العائلة قبل أن تموت بطريقة مُروّعة. |
Allen, Kosova'da ölmeden önce bana Porter'la bir sorunu olmadığını söyledi. | Open Subtitles | آلن اخبرني في كوسوفو قبل ان يموت لم يكن لهُ علاقة بجون بورتر |
Büyükannemin ölmeden önce bana verdiği küpeleri çaldığına da adım gibi eminim ama biz kardeş gibiyiz. | Open Subtitles | كما أنها سرقت قرط أعطتنيه جدتي قبل موتها لكن نحن كالأخوات |
ölmeden önce bana grubun dışarıda yedi üyesi daha olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قبل أن يموت, أخبرني بأن هناك سبعة أفراد آخرين من المجموعة بالخارج |
Babam ölmeden önce bana bir şey söyledi. | Open Subtitles | . . قبل أن يموت أبي أخبرني بشئ |
Babam, ölmeden önce bana bir şey söyledi. | Open Subtitles | . . قبل أن يموت أبي ، قد قد أخبرني بشئ |
Babam, ölmeden önce bana senin hakkında bir şey söyledi. | Open Subtitles | , قبل أن يموت أبي . . أخبرني بشئ شئ عنك |
ölmeden önce bana baktı ve dedi ki "Adam, bunu sen yaptın". | Open Subtitles | قبل أن يموت :نظر لي و قال آدم"، أنت فعلت هذا" |
ölmeden önce bana vermişti... | Open Subtitles | وأعطى هذه لي, قبل أن يموت, لذا.. |
Bunu nasıl yaparım? Orada kimin olduğunu biliyorum. Cletus, ölmeden önce bana anlattı. | Open Subtitles | أعرف من كان هناك (كليتوس) أخبرني قبل أن يموت |
Görünüşe bakılırsa, babam ölmeden önce, bana bir mesaj bırakmış. | Open Subtitles | - انه رسالة مسجلة من أبي قبل أن يموت |
O hapishaneye her gittiğimde, Joe kafamın içine daha çok girdi ve ölmeden önce, bana bazı şeyleri kabul ettirdi benimle ilgili bir şeyleri... | Open Subtitles | كل مرة ذهبتُ فيها إلى ذلك السجن (جو) كان يدخل بشكل أعمق إلى رأسي و قبل أن يموت جعلني أعترف بأشياء |
Benim annem senin büyükannen ölmeden önce bana vermişti. | Open Subtitles | أمّي... أي جدّتكِ... أعطته لي قبل أن تموت. |
Ölmeden önce, bana bazı şeyler söyledi. | Open Subtitles | .. قبل أن تموت ، أخبرتني بشئ |
ölmeden önce bana hakaret mi ediyorsun? | Open Subtitles | لقد أهانتني, قبل أن تموت ؟ |
Babam ölmeden önce bana bir şey öğretti. | Open Subtitles | قبل ان يموت والدي, علّمني شيئاً واحد. |
Bu birinin muhteşem bir adamın ölmeden önce bana verdiği bir şey. | Open Subtitles | ...... انه شيئا شخص ما رجل عبقرى اعطانى اياه منذ وقت طويل قبل ان يموت |
Ölmeden önce, bana bakmak için bile yanıma gelmezdi. | Open Subtitles | قبل موتها لم تكن تطيق النظر في وجهي |
ölmeden önce bana verdiği son şeydi. | Open Subtitles | كانت الزلاجات اخر شئ اعتطة لى قبل موتها |