Eğer ölüm, bizim sevgimizin varış yeriyse Ben, memnuniyetle Ölmek için hazırlanırım. | Open Subtitles | إذا كان الموت هو الذى سيجمع حبنا إذاً أنا مستعدّ للموت بسرور |
Diyeceklerime şaşırabilirsin ama silahla vurulmak Ölmek için en kötü yol değil. | Open Subtitles | قد يبدو هذا أمراً مفاجئ، لكن طلقة ناريّة.. ليست أسوأ طريقة للموت |
Siz birlikte Ölmek için iyi bir grupsunuz, o kadarını söyleyeyim. | Open Subtitles | أنتم مجموعة جيدة من الفتيان للموت معها هذا ما أخبركم به |
Eğer sonrasında buraya Ölmek için dönmek istersen, sorun değil. | Open Subtitles | اذا كنت تريد أن تعود إلى هنا لتموت فلا بأس |
Bu işçiler çiçek virüsünün hayatta kaldığı dünya üzerindeki tek yere gidip, çiçek hastalığı kaptıktan sonra Ölmek için evlerine döndüler. | TED | والقبض على مرض الجدري في مكان واحد المتبقية التي كان الجدري، وتوجه إلى منزله للموت. |
Hastalığı tedavi için, hastalar için ve aynı şekilde doktorlar için asil bir yol vardı, ama Ölmek için asil bir yol yokmuş gibi görünüyordu. | TED | لدينا طريق نبيل لعلاج المرض المرضى والأطباء سواء ولكن لايبدو انه يوجد طريق نبيل للموت |
Benim işimde, yıllardır birçok insan tanıdım, gitmek ve Ölmek için hazırlardı. | TED | في عملي وعلى مر السنين , تعرفت على الكثيرين ممن كانوا مستعدين للمغادرة مستعدين للموت |
Filleri Ölmek için aynı yere yönelten garip bir içgüdü bu. | Open Subtitles | الغريزة الغريبة تلك فيلة الأدلة إلى بقعة واحدة للموت. |
Açılmayan bir paraşüt - Ölmek için iyi bir yoldur, bir biçerdöverin dişlileri arasına sıkışmak, bir Laplander'ın taşaklarını ısırması. | Open Subtitles | مظلة نجاة لا تفتح هذه طريقة مناسبة للموت أو السقوط فى فخ كفى هذا هذا ما يوافقنى |
"Bugün Ölmek için güzel bir gün. " Öyle miydi, Dave? | Open Subtitles | اليوم يوم جيد للموت أكان كذلك، يا ديفيد؟ |
İyileşmek hatta Ölmek için akıl hastanesine gidiyordum yoldayken, yerli rehber bana ilginç bir hikaye anlattı. | Open Subtitles | انا كنت في طريقى للمصحة للعلاج في حالة اقرب للموت عندما كنت في طريقى احد الرحالة الهنود اخبرونى قصة اثارت فضولى |
- Efendim, söz veriyorum eğer denizde ölürsem, bir donanma askeri gibi Ölmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | اعدك , لو قتلت فى البحر ان ابذل جهدى للموت كرجل بحرية |
Her geçen gün daha güzel yerler seçiyorsun Ölmek için! | Open Subtitles | أوه , عليّ أن أعطيها لك فأنت تختار أفضل الأماكن للموت في كل يوم |
Tersine her gece Ölmek için dua ettim. | Open Subtitles | في الواقع كنت أدعو الله طلباً للموت في كل ليلة |
Sen benimle geliyorsun koca salak kanalizasyonda Ölmek için! | Open Subtitles | ستاتي معي ايها المخدر الابيض لتموت هناك في المجاري |
Bu kadar yolu Ölmek için gelmen utanç verici. | Open Subtitles | من العار أن تصل إلى هذا الحد بعيداً عن موطنك لتموت |
Burada Ölmek için mi yoksa zengin olup özgür insanlar olarak yaşamak için mi? | Open Subtitles | لنموت هنا أم لنصبح اغنياء و نعيش كرجال أحرار ؟ |
Aynı yıI ben de Ölmek için arabamı nehre sürdüm. | Open Subtitles | و في نفس السنة.. قدتُ سيارتي الى النهر لكي أموت |
Ölmek için yaşadığınızda her dakika sonsuzluk gibidir. | Open Subtitles | عندما أنت تَعِيشُ للمَوت كُلّ دقيقة خلودُ |
O geceden beri her gece Ölmek için dua ettim. | Open Subtitles | منذ تلك الليلة وحتى هذه الليلة.. وأنا أدعو كي أموت. |
Ölmek için daha berbat bir yer bulamazdın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تختار مكاناً أسوأ كي تموت فيه |
- Ölmek için çok gencim! | Open Subtitles | أنا صغير جدا لأن أموت |
Duyduğuma göre suda boğularak Ölmek için dünyada olabilecek en huzurlu ölüm diyorlarmış. | TED | لقد سمعت من قبل أن الغرق هو أكثر الطرق السلمية تحصل بها على الموت |
Küçük Köpek Ölmek için tepelere gitti. Amerikan Atı da onunla. - Ya Josh? | Open Subtitles | ذهب ليتل دوغ الى التلال ليموت وذهب امريكان هورس معه |
Geriye kalan tek şey yüce ve kudretli tanrının ellerinde Ölmek için yanıp tutuşma hissi. | Open Subtitles | ذلك كل ما تبقى من هذه الرغبة الشديدة في الموت على يدّ إلهك العظيم والقوي |
Bizim siyah, parlayan prensimiz Ölmek için tereddüt etmedi çünkü bizi o kadar çok seviyordu. | Open Subtitles | .. أميرنا الأسود المتألق ... الذي لم يتردد عن الموت ... لأنه |
Seni yarın öldürecektim ama sanırım bu eşek herif gerçekten Ölmek için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | كنت سأقتلك غداً لكن اعتقد يا اخرق انك لا تريد الموت حقاً |
O Ölmek için dönmüştü, yine de ölüm onu kabul etmedi. | Open Subtitles | لقد عاد من أجل الموت ولكن حتى الموت رفضه |
Nasil ölecegimi hiç düsünmemistim ama sevdigin birisi için can vermek Ölmek için güzel bir yol gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن الموت من أجل شخص أحبّه تبدو لي طريقة جيدة للموت |