| Lycanlar ondan her ne istiyorsa... oğlun bunun uğrunda ölmeye değer olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | مهما كان مايُريده الـمُستذئبين منها إبنك كان يعرف بإنه يستحق الموت من أجلها. |
| ölmeye değer bir sey varsa o da budur. | Open Subtitles | لو أن هناك شئ يستحق الموت من أجله فهذا هو |
| Hukuk öğrencisi olduğum ilk yıl ölmeye değer tek şeyin "gerçek" olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | عندما كنت طالبة حقوق بالسنة الأولى اعتدت أن أقول، أن الأمر الوحيد الذي يستحق الموت لأجله.. هي الحقيقة |
| Ama her neyse belli ki uğrunda ölmeye değer. | Open Subtitles | لكن أياً ما تكونه فهي تستحق الموت من أجلها |
| Ve onun için ölmeye değer diyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | وأنت بالفعل تعتقد أنها تستحق الموت من أجلها |
| Bazı şeyler vardır ki onlar için ölmeye değer baba. | Open Subtitles | هنالك أمورٌ تستحق الموت من أجلها يا أبي. |
| Evet ama belki de bu soylunun uğrunda ölmeye değer. | Open Subtitles | نعم,حسناً,ربما هذا واحد يستحق الموت من أجله |
| Esclarmonde, ölmeye değer hiçbir din olmadığını söylerdi. | Open Subtitles | الفلاحين لم يكن لهم دين يستحق الموت لآجله |
| Ama uğruna ölmeye değer mi bilemeyeceğim. | Open Subtitles | لكنى غير واثق اذا كان يستحق الموت لأجله |
| - Ve bu sence uğruna ölmeye değer, öyle mi? | Open Subtitles | وتعتقد أنّ الأمر يستحق الموت لأجله؟ |
| Ama bu, bu ölmeye değer. | Open Subtitles | ولكن هذا يستحق الموت من أجله. |
| İnançları ölmeye değer miydi? | Open Subtitles | هل الإيمان يستحق الموت لآجله؟ |
| Onun için ölmeye değer mi? | Open Subtitles | هل يستحق الموت بالنسبة له؟ |
| ölmeye değer mi? | Open Subtitles | هل يستحق الموت لأجل هذا؟ |
| Bazı amaçlar uğruna ölmeye değer. | Open Subtitles | بعض القضايا تستحق الموت لأجلها |
| Uğruna ölmeye değer mi? | Open Subtitles | تستحق الموت من اجلها ؟ |
| Bazı idealler için ölmeye değer, değil mi Jean-Luc? | Open Subtitles | بعض المُثُل العليا تستحق الموت من أجلها، أليس كذلك، (جون لوك)؟ |
| Ve özgürlük için ölmeye değer. | Open Subtitles | و الحرية تستحق الموت لأجلها |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 