Hayır, değerlendirme kurulunun karşısına çıkmadan önce onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | كلّا، أريد التحدث معه قبل أن يَمثُل أمام أعضاء المجلس. |
Öldürmeden önce onunla anlaşmayı denemediniz mi? | Open Subtitles | ألم تحاولوا الأتفاق معه قبل ان تقرروا قتله ؟ |
Boynu kırılmadan dakikalar önce onunla seks yapmadığı yalanını söyledi. | Open Subtitles | كذب بخصوص ممارسة الجنس معها قبل دقيقة من كسر عنقها |
Bir de benden önce onunla sevişmeye çalışırsan ne olur bilemiyorum. | Open Subtitles | لقد منعك أبي من مُمارسة الجنس معها قبل أن أفعل ذلك |
Bana beş dakika ver yeter. önce onunla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أمنحيني خمس دقائق فقط أريد أن أتحدث معه أولاً |
Evet. Ameliyattan önce onunla konuşmak istedim. | Open Subtitles | نعم , أردت التحدث إليها قبل قيامها بالعملية |
Adam tren kalkmadan önce onunla konuşmak için yola çıkıyor. | Open Subtitles | آدم في طريقه إلى هناك الآن ليتحدث معه قبل أن يرحل القطار |
İki gece önce onunla görülmüşsün. | Open Subtitles | انت شوهدت معه قبل ليلتين مضت وماذا في ذلك؟ |
Biz onu sorgulamadan önce onunla konuşmak istersin dedim. | Open Subtitles | وظننت أنك قد تودين إجراء محادثة معه قبل أن نستجوبه |
Uyumadan önce onunla konuşmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد التحدّث معه قبل أن يخلد إلى النوم ؟ |
Umarım bozulmazsınız ama dün gece yatmadan önce onunla konuştum. | Open Subtitles | آمل أنّه لا مانع من ذلك، تحدثت معه قبل نومه البارحة |
Annem Beau Burroughs'tan hoşlanıyordu, onu baştan çıkardın ve o da düğünden bir hafta önce onunla kaçtı. | Open Subtitles | امى احبت بو بوروز وانتى اغويتيه ثم هربت معه قبل اسبو ع من الزفاف |
Ama anladığım kadarıyla, öldürülmeden önce onunla konuşan son kişi sendin. | Open Subtitles | إنك تتفهمين ذلك إنك آخر واحدة تكلمت معها قبل مقتلها |
Şu anda bir toplantıda. Beşten önce onunla konuşmam. Anlaşma iptal. | Open Subtitles | ـ إنها في إجتماع حالياً ـ إذا لم اتحدث معها قبل الخامسة فسيلغي الإتفاق |
Ve gitmeden önce onunla vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | و أيضاً أود أن أقضي بعض الوقت معها قبل أن أرحل |
İlk önce onunla konuşmanı istiyorum. Belki işbirliği yapmaya yanaşır. | Open Subtitles | (إليوت)، أريدك أن تتحدث معه أولاً أعطه فرصة ليتعاون معنا |
Ameliyattan bir saat önce, ...onunla konuşmayı istedi. | Open Subtitles | لقد قال بإنه سيُطالب بالتحدث إليها قبل ساعه من العمليه الجراحية. |
1 saat önce onunla birlikteydin. Bir sorun var mıydı? | Open Subtitles | كيلستين , كنتِ معه منذ نحو ساعة هل حدث أي شيء غير طبيعي ؟ |
Birazdan. önce onunla konuşacağım, daha sonra onu görebilirsin, tamam mı? | Open Subtitles | قريباً سأتحدث إليه أولاً ثم سيمكنك رؤيته, اتفقنا؟ |
İlk önce onunla tanışmalıydım onu filmlerindeki kız gibi zannettim. | Open Subtitles | كان يجب أن أتقابل معها أولاً. أعتقدتُها الفتاة من أفلامها. |
İki sene önce onunla yemekteydim ve kendisi büyük evlilik yüzüğüne sahipti ben de o yüzüğü parmağıma takıp çıkaramadım. | TED | تناولت العشاء معها منذ عامين و قمت بـ.. كان لديها خاتم زفاف حجمه كبيرا و وضعته فى إصبعي ولم أتمكن من نزعه. |
önce onunla konuşacağız. | Open Subtitles | أوه، لا . نحن ذاهبون للتحدث معه أولا |
Daha önce onunla birlikte burada çalışmamış, ne tür yeteneklere sahip olduğunu bilmeyen... birisinin orada olmaması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يجب أن يدخل معها شخص لم يعمل معها من قبل |
önce onunla ben atlarım sen de arkamızdan gelirsin, tamam mı? | Open Subtitles | سأقفز معها وبعدها ستقفز أنت، اتفقنا؟ |
Merle gitmeden önce onunla oynardım. | Open Subtitles | كان بوسعي فعل هذا حينما يرحل (ميرل) |
Bana istediğini yap ama önce onunla bir konuş. Kelepçeden kurtulmak için başparmağını çıkarttın. | Open Subtitles | لا أهتم بما ستفعله بيّ لكن أسأله عن مكان القصر لقد قمتِ بخلع إبهامكِ لتتخلصي من الأصفاد |