Ve her şey orada ama sanki yüz yıl önce yaşanmış gibi. | Open Subtitles | والأمروكأنكلّشيء هناك, لكنّه حدث قبل 100 سنة |
Tek önemsediğin 20 yıl önce yaşanmış bir itiş kakış. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو أن بعض الشجار حدث قبل 20 عاما |
Yıllar önce yaşanmış olanları düzeltmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أحاول وضع الأمور في نصابها للذي حدث قبل سنوات. |
Bu yüzden de, çok uzun zaman önce yaşanmış bir şey için kendimi paralamama hiç gerek yok. | Open Subtitles | وبسبب ذلك، ليس من الضروري أن ألوم نفسي على شيء حدث منذ مدة طويلة |
Buraya, uzun zaman önce yaşanmış bazı şeyleri unutmaya geldim. | Open Subtitles | "كان عليّ أن أعود إلى هنا لأضع بعض الحِمل عن كاهلي" "و الذي حدث منذ زمن بعيد" |
Biz birlikte olmadan önce yaşanmış bir şeye kızamam öyle değil mi? | Open Subtitles | بالكاد استطيع ان اتجاوز شيء حدث قبل ان نتزوج ؟ |
Pardon da dokuz yıl önce yaşanmış bir şeyi soruyorsunuz. | Open Subtitles | عفواً, انتي تسألين عن شيء حدث قبل تسع سنوات |
Bu yıllar önce yaşanmış bir olay. | Open Subtitles | هذا حدث قبل دهور مضت. |
Seninle didişmek için burada değiliz hele ki üç yıl önce yaşanmış bir olay için. | Open Subtitles | يا(أوبل) , نحن لسنا هنا للتشاجر معك بشأن شيئا ما قد حدث قبل ثلاثة سنوات |
Ama oda 15 yıl önce yaşanmış bir şey. | Open Subtitles | لكنه حدث منذ 15 سنة |