Önerdiğiniz şey sadece imparatoru değiştirmek değil, bu herşeyi değiştirmektir. | Open Subtitles | ما تقترحه لا يغيّر امبراطوراً فحسب، إنه يغيّر كلّ شيء. |
Ve daha sonrası için bize Önerdiğiniz şey... hepimizin aynı çatı altında yaşayabileceği. | Open Subtitles | وما أنت تقترحه هو أنه بعد ذلك يمكنهم جميعا أن يعيشوا معا تحت نفس السقف |
Önerdiğiniz şey ihanet. | Open Subtitles | ما تقترحه قد يعتبر خيانة |
Komutan olarak beni Önerdiğiniz gün, yine bir yıldız gemisi bulmanın yolunu arayacağınızı söylemiştiniz. | Open Subtitles | ليس ولا بنسبة صغيرة أنا أتذكر عندما أوصيت بي لهذه القياده أخبرتني كم أنت تحسدني |
Bakın, bu işi bana Önerdiğiniz için çok minnettarım ama onların arasında kendimi yabancı gibi hissetmekten de alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | اسمع، إنّني أشعر بالامتنان لأنّك أوصيت بي لهذه الوظيفة، ولكنّي أيضاً... لا يسعني الشعور... |
Böylece farklı bir şirket kuracak ve bu şirket sizin Önerdiğiniz 20 milyondan daha değerli olacak. | Open Subtitles | و الذي ، بعد أن يضمنه تحت اسم مختلف سيساوي أكثر بكثير من العشرين مليون التي تعرضها |
- Önerdiğiniz şey barbarlık. | Open Subtitles | ما تقترحه شىء وحشى |
Önerdiğiniz şey uygun değil, anladınız mı? | Open Subtitles | -ما تقترحه ليس ملائمًا، حسنًا؟ |
Bay Luthor, Önerdiğiniz prosedür çağ dışı. | Open Subtitles | سيّد (لوثر)، الإجراء الذي تقترحه وحشي |