Onlar burada, ve öyle veya böyle, bu durumun üstesinden gelmek zorundayız. | Open Subtitles | إنهم هنا ويجب علينا التعامل معهم بطريقة أو بأخرى |
Bir kaç güne kalmaz, bütün bunlar bitmiş olacak. öyle veya böyle. | Open Subtitles | خلال أيام قليلة يجب أن ننتهي من هذا بطريقة أو بأخرى |
Bir kaç güne kalmaz, bütün bunlar bitmiş olacak. öyle veya böyle. | Open Subtitles | خلال أيام قليلة يجب أن ننتهي من هذا بطريقة أو بأخرى |
Büyük bir haber yapmam gerek, Emily. öyle veya böyle. | Open Subtitles | اريد ان اقوم بسبق صحفى يا اميلى بطريقة او بأخرى |
öyle veya böyle öğreneceğimi bildiğiniz için beni oyalıyorsunuz. | Open Subtitles | اعلم انكما مترددتان, ولكنى سأحصل على ما اريد منكما بطريقة او بأخرى |
Er ya da geç, öyle veya böyle çıkacağım ve çıktığımda... | Open Subtitles | -عاجلًا أم آجلًا, بطريقةٍ أو بأخرى سوف أخرج من هنا, وحينما أفعل |
Şimdi öğrenmezse sonra ben anlatırım. öyle veya böyle öğrenir. | Open Subtitles | لذا سواء تخبرها الآن أو أنا أخبرها لاحقاْ ستعرف بشكل أو بآخر |
İkimiz de duygusal bir yıkıntı içerisindeydik ve ikimizi de öyle veya böyle yemekler kurtardı. | Open Subtitles | كلتانا تشتتنا و كلتانا تم إنقاذهن بواسطة الطعام، بطريقة أو بأخرى |
Kocamın neyin peşinde olduğunu öğreneceğim öyle veya böyle. | Open Subtitles | .. ولكنني سأعرف ما الذي ينوي زوجي فعله بطريقة أو بأخرى |
Nefisti, öyle veya böyle benim olacaktı. | Open Subtitles | لقد كانتْ طيّبة، كنتُ سأجعلها لي بطريقة أو بأخرى. |
Bir yerde, öyle veya böyle, eninde sonunca olacak. | Open Subtitles | في مرحلة ما، بطريقة أو بأخرى، في النهاية. |
Çünkü öyle veya böyle o hisardan inecek. | Open Subtitles | لأنه بطريقة أو بأخرى سوف يترك هذا الحِصن |
Seni öyle veya böyle konuşturacağım. | Open Subtitles | سنحصل على المعلومات بطريقة أو بأخرى |
öyle veya böyle, o geliyor, biliyorsun. | Open Subtitles | بطريقة أو آخرى, أنتِ تعرفي أنه قادم |
Takside, sen avukatı tuttuktan sonra öyle veya böyle, Grady'nin temize çıkacağına söz verdin. | Open Subtitles | فى التاكسى,بعد ان وكلت محاميا. , لقد وعدت ان جريدى سيبرأ بطريقة او اخرى |
öyle veya böyle bir şekilde yardım yoldadır. | Open Subtitles | لذلك بطريقة او باخري, المساعدة فى الطريقة. |
öyle veya böyle, yazgında yurduna dönmek olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | بطريقة او بأخرى كنت اعرف ان القدر سيُعيدك للديار |
öyle veya böyle her halükarda sonum orası olacak. | Open Subtitles | سينتهي بي الامر هناك بطريقة او باخري |
Biraz yalnız kalsak öyle veya böyle dökülecektir. | Open Subtitles | "إن اختليتُ به قليلًا ...فسيفضيبمكنوناته" "بطريقةٍ أو بأخرى" |
Ve dananın kuyruğunun öyle veya böyle kopmasını izlemek için en ön safta olacaksın. | Open Subtitles | وسوف تكون في الصفوف الأمامية لتشاهده بعينك كل ما صنعته يواجهك بشكل أو بآخر |