Sana bugün sınıfta o şekilde davrandığım için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر على الطريقة التي عاملتك بها في الصف اليوم |
özür dilemek ve ondan okula dönmesini rica etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعتذر له وأطلب منه العودة إلى المدرسة |
Niye, burada özür dilemek için gece sokağa çıkma yasağı mı var? | Open Subtitles | ماذا، هل يوجد هُنا نوعاً من حظر التجوال من أجل الإعتذار ؟ |
Buraya geldiğimizden beri tek yaptığım şey özür dilemek oldu. | Open Subtitles | مُنذُ أن أصبحنَا هنا، كل ما نقوم به هو الاعتذار. |
Yalnızca, geçen gün sana taş attığım için özür dilemek istemiştim. | Open Subtitles | حسناً، فقط أردت أن اعتذر عن قذفي الصخور عليك ذاك اليوم |
Andy, Robin'le olduğum için senden özür dilemek istiyorum. Yaptığım çok yalnıştı. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر عن تلك المشكلة بخصوص روبين لقد كان ذلك سيئاً. |
Bugünkü olanlardan dolayı kötü hissettim ve özür dilemek istedim. | Open Subtitles | لقد كنت مخطئة فيما حدث مني وكنت أريد أن أعتذر |
Davranışlarımın çizgiyi tamamen aştığını biliyorum, ve özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف ان سلوكي كان خارج السيطره تماماً وأريد ان أعتذر |
Davranışlarımın çizgiyi tamamen aştığını biliyorum, ve özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف ان سلوكي كان خارج السيطره تماماً وأريد ان أعتذر |
Neyse, lokantada meydana gelen olay için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | بأيه حال, أردت أن أعتذر على تحدثي معكِ في المطعم |
Dün olanları duydum ve çocuklarım adına özür dilemek istedim. | Open Subtitles | سمعتُ بما حدث و أردتُ الإعتذار فحسب نيابةً عن أطفالي |
Randevumuz için özür dilemek istiyorum. Orada küçük bir belaya karıştım. | Open Subtitles | أود الإعتذار عن موعدنا الغرامي، لقد وقعت في ورطة صغيرة هناك |
Bak Marv, baş belası gibi davrandığımı biliyorum. Senden özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | كنت مُشتّتاً أريد الإعتذار عمّـا بدر منّي |
Howard 2008 yılında yeniden şirkete katıldı ve yaptığı ilk işlerden biri 180 bin çalışanından özür dilemek oldu. | TED | انضم هاورد مرة أخرى للفريق عام 2008، و واحدة من الأمور الأولى التي فعلها كان الاعتذار لـ 180 ألف موظف جميعهم |
- O sakarlıklar için özür dilemek istiyorum. - Kesinlikle sorun değil. | Open Subtitles | أردت الاعتذار لأننى بدوت أخرقا هذا حقيقى |
İçerideki davranışlar için özür dilemek istiyorum. Çok kabaydı. | Open Subtitles | أرغب في الاعتذار عن التصرف في الداخل، أعتقد بأنه كان قاسيا |
Biliyorsundur Lisa senden özür dilemek istiyordum ama hep ertelemek durumunda kaldım. | Open Subtitles | اتعلمين ليزا , انا اردت أن اعتذر لك و لكنني كنت مترددة |
- Hayır dostum. özür dilemek zorunda değilsin. Bu sokaklarda hayat zordur. | Open Subtitles | لا يا رجل لا تشعر بأنّك يجب أن تعتذر عن لا شيء يا رجل هذه الشوارعِ قاسية خارج هنا |
özür dilemek için tokalaştıktan sonra elimi sildiğim gaziyi aradık. | Open Subtitles | لقد اتصلنا بالجندي الذي مسحتُ مُصافحته في وقتٍ سابق للإعتذار. |
Geçen gün buluştuğumuzda kaba davrandığım için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أتصل لأعتذر عن سلوكي الفظ في إجتماعنا قبل أيام |
Dinle, geçen gece için senden özür dilemek istiyorum. Her şey yanlış anlaşıldı. | Open Subtitles | إسمعي أود الأعتذار عن الليلة الماضية لقد أخطأت بالتعبير |
Devon'un Kent'in mezarına gittiğini biliyoruz. Jimmy'e özür dilemek için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعرف بان ديفون كان ليزور قبر كينت, على حد قول جيمي للاعتذار |
Hem ikimiz de geçmişimiz yüzünden özür dilemek zorunda olmamalıyız. | Open Subtitles | و لا يجب على احد منا ان يعتذر بشأن ماضية |
Bak, dün gece ki agresiflikten dolayı özür dilemek istedim. | Open Subtitles | أُريدُ الإعتِذار بأنه يَكُونَ عدوانيَ أيضاً. |
Umarım bugün görüşmede yaptıklarından dolayı özür dilemek için buradasındır. | Open Subtitles | أعتقد أنك هنا لتعتذر عما فعلته في مقابلتك الشخصية اليوم |
özür dilemek zorunda değilsin, tatlım. Üzülmüştün. Biliyorum. | Open Subtitles | ليس عليك أن تعتذري يا حبيبتي لقد كنت غاضبةً أعرف |
G. Afrika Konsolosluğundan resmi olarak, özür dilemek zorundasınız. | Open Subtitles | سوف اقوم بتقديم اعتذار رسمي الى قنصلية جنوب افريقيا |
Önceki gün seni de yanımıza almadığımız için özür dilemek istedik. | Open Subtitles | أردنا فقط أن نعتذر لأننا لم نأخذكِ معنا في ذلك اليوم |